Kendini bilmez kimileri, televizyon kanallarında gelişigüzel konuşmalarının verdiği bıkkınlığa ilişkin yakınmaları ve eleştirileri karşılamak için olacak kimilerine sataşarak ilgi çekmeye çalışıyor. Olur olmaz durumlardan söz ederek marifet sergiliyor. Geçenlerde birisi televizyonda benimle Fethullah Gülen arasında bir yakınlık varmış gibi saçma sapan konuştu. Zamanında kendisine asla yüz vermediğim, konuşma görüşme isteklerine olumlu yanıt alamayan bu kimse, ilgi girişimlerini karşılıksız bıraktığım için beni “Kendini bir şey sanıyor!” diyen Fethullah'la yakınlık yalanıyla karalamaya çalışıyor. Beni tanıyanlar ne olduğumu, kime ne söyleyeceğimi, kimlerle ilişki kuracağımı iyi bilir. Kendileriyle konuşmaya tenezzül etmediğim kimileri, görüşme çabalarına olumlu yanıt vermediklerim çamur atarak aşağılık duygularını gidermek istiyor. Hiç ilgim olmayan konular ve sorunlarla benim adımdan söz ederek ilgi bekleyen gevezeler, zevzekler gerçek dışı anlatımlarıyla erişemedikleri katları aşağılamaya çalışıyor. Berrak ve sade yaşamım, geçmişim tüm açıklığıyla ortada.
Kendi kokuşmuşluklarını başkalarına çatarak saklamaya çalışan yalancılarla kişiliksizler çürümüşlüklerini unutturmak ve saklamak için başkalarına sataşma ahmaklığındaki aymazlardır. Aldığım görevler, bir zamanlar bulunduğum katlar, tüm yönleriyle yaşamım belirgin iken girişilen karalama çabaları bir tür ahlaksızlık ve vicdansızlık ürünüdür. Kimsenin kulu-kölesi olmadan, hiçbir etki altında kalmadan, aklının ışığı, vicdanının terazisi ile görevini yerine getirip emekli olan kimseye sataşmak kendinden söz ettirme çabasının aşağılık belirtisidir.
Hiçbir siyasal amacım ve çabam yoktur. Nice tanınmış kişilerin yıllarca avukatlığını yapıp Cumhuriyet Senatosu kararıyla Anayasa Mahkemesi üyesi oldum. Bir isteğine olumlu yanıt vermediğim için önceki müvekkillerimden Bülent Ecevit'le ters düştüm. Hiçbir zaman, hiçbir kimseden siyasal bir unvan ve kat isteğim olmadı. Kendi sade dünyamda yaşamımı sağlıkla sürdürmekten başka bir amaç da taşımıyorum. Yalan yanlış sözler ve değerlendirmelerle karalamaya çalışan çarpıkların iğrenç tutumlarını kınayan yurttaşların desteğinin mutluluğu yeterli güçtür. Siyasal uşaklıkları çirkin belirtilerle ortada olan kimi sırıtkan gevezelerin konuşmalarının hiçbir önemi yoktur. Halkımız kimin ne ve nasıl olduğunu bilmekte, yaklaşımlarını ve değerlendirmeleri ona göre yapmaktadır. Eline kalem almakla gazetecilik yaptığını sanan kimi yetersizlerin karalama çabaları kendi yüzlerinin çirkinliğini yansıtmakta ve anımsatmaktadır. Yüzkarası yaşam karanlığı ve onursuzluk damgasıdır. 1953'te Dr. Suphi BAYKAM'ın başkanlığında oluşturduğumuz CHP Gençlik Kolları Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi olarak 1954 seçimlerinde Uşak'ta, 1956'da Giresun'da, konuşmacı ve 1956-1979 yıllarında avukatı olduğum CHP'den de hiçbir siyasal istemim olmadı, hiçbir girişimde bulunmadım.
Teşekkür
Cumhuriyet gazetesinde yazılarını ilgiyle izlediğim Zeynep ORAL'ın inceliğine, Emekli Deniz Albay Op. Dr. Aytekin ERTUĞRUL'a da gönderdiği kitap nedeniyle teşekkür ediyor, ikisini de iyi dileklerimle selamlıyorum.
Gönder