Oğlum Atlas 11 yaşında...
Onu ve arkadaşlarını izliyorum; onlarla mümkün olduğu kadar fazla vakit geçirmeye çalışıyorum.
O kuşağı anlamaya çalışıyorum.
Onların hayallerine ortak olmak istiyorum.
Ve görüyorum.
Bizlerin yetiştiğim dönemlerden çok farklılar ve farklı düşünüyorlar.
Bilgiye daha hızlı ulaşıyorlar, bilgi yorumlama güçleri ve hızları çok yüksek, hayatı sorguluyorlar, gelecekle ilgili fikirleri geniş...
Gençlerin siyasete uzak kaldıklarını, durduklarını düşünüyoruz ya; yanılıyoruz...
Öyle bir ilgileniyorlar, öyle yorumlar yapıyorlar ki; insan şaşırıp kalıyor.
Daha ilkokul sıralarındaki çocuklar seçimleri takip ediyorlar, liderlerin konuşmalarını dinliyorlar, çıkan sonuçları yorumluyorlar.
Bazen de üniversitelerde ya da sivil toplum örgütlerinde konuşmalar yapıyorum; gençlerle bir araya geliyorum.
Ve görüyorum ki;
Siyaset vatandaşın gündeminin gerisinde kalıyor.
Evet...
Değişim isteği toplumun tamamında çok kuvvetli...
Bence bu beklentiyi siyasetçiler iyi okumalılar.
Türkiye’yi dolaştığınızda Doğu’da da, Güney’de de, Karadeniz’de de bu isteği, heyecanı hissediyorsunuz.
O yüzden politika yapanların işi kolay değil.
Siyasetin üslubu da, tonu da değişmeli...
Kucaklayan, bir araya getiren, umut veren bir üslup olmalı...
İnsanların dinleyince kendilerini iyi hissettikleri bir ton olmalı...
Seçimler bu yazdıklarım için bir fırsat.
Ve her seçim sonucu özeleştiri yapmak için birçok detayı masaya getiriyor.
Türkiye’nin bundan sonra beklentisi daha fazla demokrasi olmalıdır.
Futbol sadece futbol değildir
ALEX Ferguson, Manchester United’in başına 6 Kasım 1986 tarihinde geçti. Takım o sezonu 11’inci sırada bitirdi.
Bir sonraki yıl sezonu şampiyon Liverpool’un arkasında ikinciliğe razı oldu.
Üçüncü yıl da 11’inci olabildi.
1989-90 sezonunda Ferguson sezona son şampiyon Arsenal’i 4-1 yenerek başladı fakat takım için işler tersine döndü. Eylül ayında ezeli rakibi Manchester City’e 5-1 yenildi. Bununla birlikte oynanan 8 maçta 6 yenilgi ile 2 beraberlik alınca taraftarlar Alex Ferguson’u eleştiren pankartlar yaptı.
Yönetim Ferguson’a takımda kalacağının garantisini verdi. Ferguson alınan başarısız sonuçların sakatlığa bağlı olduğunu anladı ve koç-gözlemci sistemlerini gözden geçirdi.
Alex Ferguson, Lig Kupası’ndan elenmesi nedeniyle kovulmanın eşiğine geldi ama FA Cup’ta finale yükselmesi sayesinde ipten döndü. Finalde Crystal Palace eşleşti ve Mark Robins’in attığı golle 1-0 yenerek FA Cup’ı kazandı.
Ertesi yıl da takım istikrarsız sonuçlar almaya devam etti; ligi altıncı sırada bitirdi. Bu başarısızlıklara rağmen Ferguson’un takımı Kupa Galipleri Kupası’nın finalinde İspanyol ekip Barcelona’yı 2-1 yenerek kupayı kazandı. Alex Ferguson bu maçtan sonra bir sonraki sene ligi kazanacağına dair söz verdi.
1991-92 sezonu da Ferguson’un beklentilerini karşılayamadı ve ikinci oldu.
1992-93 sezonuna Ferguson sezona kötü başladı ve kasım ayının başında 10’uncu sıradaydı. Takıma yapılan takviyeler tutunca ikinci sıradaki Aston Villa’ya 10 puan fark atarak şampiyon oldu. Premier League’in ilk şampiyonluğu altı yıl sonra geldi.
Sonra neler mi oldu?
Lig şampiyonlukları, kupa şampiyonlukları, finaller...
Şampiyonlar Ligi şampiyonlukları...
Ve tabii bazen alınan kötü sonuçlardan sonra bile “Doğru olanı denemek ve kendimizi geliştirmek zorundayız. Burada yanlış bir şey yok” diyebilen bir teknik direktör...
2008’de sezonuna kötü başlamasına rağmen, ligi lider tamamlayıp şampiyon oldular. Böylece Alex Ferguson, iki kez üst üste üç kez şampiyon olan ilk teknik direktör oldu. Bu şampiyonlukla beraber Alex Ferguson, Manchester United’daki on birinci ve kulübün on sekizinci şampiyonluğunu elde etti.
2 Eylül 2012 tarihinde, Alex Ferguson Southampton karşısında Manchester United’in başında 1000’inci lig maçına çıktı. Sezon sonu da Manchester United’tan ayrılacağını duyurdu.
Şimdi düşünün...
Alex Ferguson’a Türkiye’de hangi kulüp bu kadar katlanırdı. 86’dan 2013’e kadar kaç kez kovulmuş, kaç kez linç edilmişti.
Bizde ikinci olduğu için hocalar da yollanır, takımlar da sil baştan yapılır.
Güven ve istikrar hayatın her alanında vardır.
Ve futbol sadece futbol değildir.
Gönder