40 gündür Gazze'ye ölüm yağıyor. A Haber'in başarılı sunucusu Cansın Helvacı'nın dediği gibi, "Bu katliam artık dünyanın gözleri önünde yaşanmıyor, dünyanın gözünün içine soka soka yapılıyor..."
Peki bunca yaşanandan kendime ne dersler çıkarttım? Arz edeyim:
1- Bu dünyanın çivisi çıkmış. Bundan sonra kimse bana haktan, hukuktan, adaletten, vicdandan, ahlaktan bahsetmesin.
2- Mevcut İsrail yönetimi, bir zamanlar Yahudilere soykırım dehşetini yaşatan Nazileri fersah fersah geride bırakmıştır.
3- Dünyada savaşın bile ahlakı kalmamışsa, yasaklı silahlar günahsız bebelerin başının üzerinde patlatılıyorsa ve tüm dünya bunu oturup izliyorsa "dünya barışı" tek kelime ile ütopyadır.
4- ABD'nin İsrail'i değil, İsrail'in ABD'yi yönettiği tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. ABD artık "Yahudi devleti" olarak anılmaya mahkumdur.
5- BM, UNICEF, UNESCO, WHO, OPEC, Arap Birliği sadece birer tabeladan ibaretmiş.
6- İsrail'e yaptırım uygulanmasına bile ret oyu veren Arap ülkeleri, gelecek nesillerine bunu asla izah edemeyecektir.
7- Kabul edelim ya da etmeyelim, dünya koşar adım din savaşlarına sürükleniyor. Bundan sonrası artık Haçlı-Hilal savaşıdır.
8- Batının Ukrayna ve Gazze konusunda uyguladığı dehşet verici çifte standart tüyler ürperticidir. Ne yazık ki dünyada bir bebeğin korunması için tek şart, sarı saçlı, mavi gözlü olmasıdır.
9- Dünyada diplomasi diye bir şey yoktur. Tek geçerli kural vardır: Gücü, gücü yetene...
10- Türkiye ne yapıp, edip hava savunma sistemini "mükemmel" hale getirmek zorundadır.
11- Bir kaç cılız ses dışında dünya insanlık dersinden top yekun sınıfta kalmıştır. Bütünlemesi de yoktur.
12- Dünyanın en merhametli ülkesi her savaş, kriz ve afette olduğu gibi yine Türkiye'dir, çok şükür...
Gazeteci soykırımı
Gazze'de 39 günde 49 gazeteci öldürüldü. Bu utanılası bir dünya rekorudur ve hastane, okul, cami, ambulans bombalayan İsrail'in sabıkasına eklenecek bir başka savaş suçudur.
Oysa savaşların "dokunulmazları" vardır. Sivil halk, kadın, çocuk, doktor, hemşire ve gazeteci... İsrail tarafından öldürülen 39 gazetecinin miğferinde, göğsünde, sırtında nal gibi harflerle "Press" yazıyordu. Ama hepsi de İsrail tarafından tıpkı Gazze'deki interneti keser gibi kesildiler...
Ama bilmezler ki, tarihe not düşmek için en kalıcı mürekkep, gazeteci kanıdır...
"Parasını verir döverim"
İstanbul'da hiç tanımadığı iki kız kardeşi, ortada hiçbir sebep yokken sokağın ortasında hastanelik edinceye kadar döven adamın cezası belli oldu: 7 bin 200 lira... Üstelik ortada dayak görüntüleri ve hastane raporları varken. Yani sanığın vahşete varan suçu sabit olduğu halde bu kadar hafif cezaya hükmedilmiş. Ayrıca bu para cezası bir yıl içinde ödenebilecekmiş.
Vah ki ne vah... Kime mi? Bu ülkenin mazlum kadınlarına... Artık onlara sokakta yürümek bile haram. Cebine 7 bin 200 lira koyan herkes, sokaktaki her kadının ağzını burnunu kırabilecek... Yazık ki ne yazık...
Gaf'let kürsüsü
Fransız CNews kanalının sunucusu Pascal Praud, canlı yayına katılan gazeteciyi "Filistinlileri anladığını söylediği" gerekçesiyle program sonrası azarladı. Praud, gazeteciye "Yayında Filistinlileri savunmayı bırakabilirsen iyi olur" dedi.
Zap'tiye
Türkiye'nin göklerinde yeşil kuzey ışıklarından sonra Kızıl Cin denilen kırmızı ışıklar da görüldü. Mevla'm birilerine "Dur", birilerine "Geç" diyor belli ki...
Ne demiş?
"Sır, ip gibidir. Bir ucunu verirsen, başkasının üzerinde kazak olarak görürsün." (Sosyal Medyadan)
Gazzeden hangi dersleri çıkarttım
Gazzeden hangi dersleri çıkarttım
Gönder