Ben de geçen hafta çıktığım Bodrum seyahatimde bu konunun üzerine düştüm. Karış karış gezdim Bodrum’u...
Nerede, ne kadara, ne yenir yakından baktım.
Ucuz Bodrum var, evet ama kime göre, neye göre ucuz? Bu yılın ucuzuyla geçen yılın ucuzu arasında dağlar kadar fark var çünkü.
Bir de plaj olayını araştırdım... Çok şaşırdım, bir o kadar da alkışladım.
Çünkü Bodrum’un en lüks mekânının hemen dibine Kültür ve Turizm Bakanlığı bir plaj açıyor. Bayramda hizmete girecek o plajın giriş ücreti: 0 lira!
Şaka yapmıyorum, bedava. Orada çay ve su 10, kola 36 lira. Otopark ücreti ise gün boyu 30 lira.
Bodrum’da lahmacun ve kola ya da ayran bir yerde 515 lira, 15-20 kilometre ileride ise 85 lira.
Hamburgerler ise özgürlüklerini ilan etmiş durumda. En ucuzu 150, en pahalısı 500 lira civarında.
Haydi bir kahve keyfi yapayım diyenler de iyi bir yerde kişi başı 100 lirayı gözden çıkarmak zorunda.
Ortalık karışacak gibi
Bir taraf Türkbükü’ndeki ünlü Maçakızı Oteli’nin plajı...
Diğer taraf ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni hizmete açacağı halk plajı.
Aralarında 200 metre mesafe
var yok.
Konumda fark yok ama fiyat olarak arada uçurum var.
Maçakızı’nda 3 bin lira harcama limiti var.
Yani içeriye girerken 3 bin lira ödüyorsunuz.
Hemen yanındaki 5 yıldızlı otel konforundaki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın plajına ise giriş ücreti ödemiyorsunuz.
Plajı gezdim...
Hiç şaka yapmıyorum, böyle lüks ve kaliteyi daha önce belediye ve bakanlık tesislerinde görmemiştim.
Restoranı da, plajı da, iskeleleri de en kaliteli malzemelerden yapılmış.
Plajın girişinde büyük de bir otopark alanı var.
Ücreti 30 lira.
Yani bir tarafta 200-300 liralık vale ücretleri...
Diğer tarafta arabanı 30 liraya tüm gün bırakma konforu.
Eğer güneşlenmek için şezlong ve şemsiye isterseniz kişi başı 100 lira ödüyorsunuz.
Söylediğim gibi hemen dibi Maçakızı.
Deniz aynı deniz, manzara aynı manzara, hava aynı hava...
Gönder