24 Aralık sabahına lig ve Avrupa’da lider, kupada da son 16 biletini almış olarak giren Fenerbahçe, tüm kontrolü 82 gün içinde kaybetti. Dünya Kupası’na kadar 25 futbolcusundan maksimum verim almayı başaran, cesur ve akışkan bir futbol oynatan Jesus, Katar sonrası 13-14 adama sıkışan, tutuculaşan bir takım yarattı.
Fenerbahçe bu sezon 34’ü Süper Lig’de, 14’ü Avrupa’da, 6’sı da Türkiye Kupası’nda olmak üzere 54 resmi müsabakaya çıktı. Bu 54 resmi müsabakadaki performansı tam ortadan (sezonun 27’nci maçı olan 24 Aralık’taki Trabzonspor karşılaşmasına bir işaret koyarak) ikiye ayrılabiliriz. 2022 Dünya Kupası arasına kadar 13’ü ligde, 12’si de Avrupa’da 25 resmi müsabakaya çıkan Fenerbahçe bu süreçte çok umut vaat eden bir futbol ortaya koymuş, her iki cephede de araya lider olarak girmişti.
iDEAL 11’i DEĞiL iDEAL 25’i VARDI
O tarihe kadar takımın ortalama pozisyonu oldukça öndeydi, stoperler maçın büyük bölümünü rakip yarı alanda geçiriyorlardı. Maçın birinci dakikasından itibaren güçlü bir pres yapılıyordu. Takımın ideal bir formasyonu yoktu, üçlü de dörtlü de tercih edilse bir oyun standardı yakalanmıştı. Takımın ideal 11’i de yoktu, ideal 25’i vardı sanki. Jesus hemen her maçta rotasyon uyguluyor ve tüm oyuncularını as gibi hissettirmeyi başarıyordu. Stoperler öyle öne çıkıyorlardı ki Jesus’un en çok eleştirildiği konu, rakiplerinin koşucu oyuncularının savunma arkasında buldukları büyük boşluklardı.
Gönder