Ya fahri müfettişler kullanalım ya da her mahallede devriye sistemi.
Yani kontrol, ihbar ve ağır cezalar getirelim.
Yoksa maaşlara zam neye yarar?
***
Efendim polisiye tedbirlerle olmaz.
E neyle olur?
Madem polisiye tedbirlerle olmaz, kaçakçıyı niye kodese tıkıyorsun? Vergi yüzsüzünü niye cezalandırıyorsun? Bu kanunlar niye var? Sahte para basana niye bu ağır yaptırımlar?
- Polisiye tedbirlerle olmazmış.
Neyle olur?
Eğitimle mi?
Avrupalı esnaf çok mu eğitimli? Onlar niye keyfi fahiş fiyat uygulayamıyorlar?
- Efendim Türkiye çok pahalı.
Avrupa çok mu ucuz?
***
Pahalılığın bile bir raconu vardır.
Ama bâri bilirsin.
İşine gelmiyorsa almazsın.
Bizimki öyle değil ki.
Dün 5 liraya aldığın mal, hangi sebepleyse, bugün 55 lira.
Nasıl?
- Su gibi ucuz.
Yahu bir bardak suyu kaç paraya içtiğinin farkında mısın?
***
Paradan 6 sıfır atılınca ne kadar sevinmiştik?
Şimdi ne yapacağız?
Bir 3 sıfır daha mı atalım?
- Ayıptır ayıp.
Meyve ve sebze cenneti olan yurdumda, şu etiketlere bir bakar mısınız?
***
Zavallı devlet.
En iyi niyetiyle maaşlara zam yapıyor ama yaptığı o zam da bu yüzden işe yaramıyor.
Yazık değil mi?
Hem devlete yazık, hem vatandaşa.
***
Ben onu bunu bilmem.
Vatandaş, çarşı pazarda devleti hissetmek istiyor... Devletin kadife kaplı demir yumruğu bu işin tek çaresidir. Başka masal dinlemem. Ekonomistler hiç kusura bakmasın.
Gönder