Haftasonu CHP’nin kongresi var.
Kılıçdaroğlu açısından siyasi hayatının en kritik kongresi olacak. Çünkü Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasındaki makas iyice daraldı. Özgür Özel adaylığını açıkladığında “En fazla 400 oy alır” deniliyordu. Kılıçdaroğlu ile aralarında en az 300 oy farkından söz ediliyordu. Ama Kılıçdaroğlu’nun İstanbul kongresini kaybetmesinden sonra rüzgâr tersine döndü. Şimdi, “Kılıçdaroğlu en fazla 100 oy farkıyla kazanır” deniliyor. Ben ondan da emin değilim. Çok az bir farkla kazanırsa şükretsin.
İMAMOĞLU YİNE TRENİ KAÇIRDI
Neden böyle söylüyorum?
1- CHP’de değişim talebi çok güçlü. Partide Kılıçdaroğlu’nun seçim kazandıracağına inanç kalmamış.
2- Kılıçdaroğlu kalsın diyen az, gitsin diyen çok. Tek sorun Kılıçdaroğlu değişmeli diyenler, Özgür Özel gelsin demiyor.
3- Ekrem İmamoğlu aday olsaydı fark atarak kazanırdı.
Bana göre Ekrem İmamoğlu yeterince cesur olmadığı için hem cumhurbaşkanı adaylığı trenini kaçırdı hem CHP genel başkanlığı fırsatını değerlendiremedi.
Ama ekibine göre İmamoğlu önce İstanbul’u kazanacak sonra 2028’de cumhurbaşkanı adayı olacak.
Tabii İstanbul seçimini kazanırsa.
İKİ KRİTİK HATA
Kurultaya giderken Kılıçdaroğlu iki büyük hata yaptı.
1- İstanbul seçimlerini kaybetti.
2- Divan Başkanlığı’nı Ekrem İmamoğlu’na önerdi.
DİVAN BAŞKANLIĞI KOZU
Seçimli kongrelerde Divan Başkanlığı için kıran kırana mücadele verilir. Çünkü Divan Başkanlığı’nı kazanan seçimin yarısını kazanmış olur. Kılıçdaroğlu bunu altın tepsi içinde İmamoğlu’na sundu. Böylece değişimciler kurultayda en kritik mevzilerden birini ele geçirmiş oldular. Bu durum salonda Özgür Özel’in lehine işler. Kılıçdaroğlu’na,”Ekrem İmamoğlu Divan Başkanı olursa tarafsız kalma adına salonda delegeleri etkileyemez” denilmiş. O da buna inanmış. Kılıçdaroğlu yanıldığını 24 saat sonra fark etti. Çünkü Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinden 24 saat sonra Özgür Özel’i desteklediğini açıkladı. Hani Divan Başkanı olursa tarafsız olacaktı?
Ha bir de o görüşmeye ilişkin bir not aktarmak istiyorum.
İMAMOĞLU’NUN PARMAĞI
Ahlatlıbel’deki görüşmede sanki Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun karşısında çok saygılı bir şekilde duruyor. İmamoğlu ise işaret parmağını Kılıçdaroğlu’nun göğsüne doğru uzatmış talimat veriyor. Roller değişmiş gibi. İmamoğlu CHP Genel Başkanı, Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gibi. O fotoğraf CHP’de rahatsızlık konusu oldu. Özellikle de Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlerin arasında.
İMAMOĞLU, ANKARA’YA KAMP KURUYOR
Ekrem İmamoğlu, kurultay çalışmalarını yürütmek üzere bugün Ankara’ya geliyor. Kurultaya kadar kamp kuracak.
Perşembe günü CHP il başkanları Ankara’ya gelecek. Kılıçdaroğlu ile toplantı yapacaklar. İl başkanları ile ikinci görüşmeyi kim yapacak? Divan Başkanı olarak Ekrem İmamoğlu. Cumartesi gününe kadar tek tek il başkanları ve delegelerle görüşecek. Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu iki koldan çalışacaklar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tüm imkânları da CHP delegesi için seferber edilecek. O nedenle diyorum; kıran kırana bir yarış olacak. Kılıçdaroğlu kazansa da ancak burun farkıyla kazanacak.
PM’DE SÜRPRİZ BEKLENİYOR
Biz genel başkanlık yarışına odaklandık ama CHP’de iki aşamalı bir yarış yaşanacak. Önce genel başkanlık seçimi olacak ardından Parti Meclisi için sandık başına gidilecek.
Parti Meclisi’ne değişimin damga vurması bekleniyor. O nedenle hem Özgür Özel hem Kılıçdaroğlu eski ağır toplar yerine yeni isimleri listeye koyacaklar.
Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde sürpriz bekleniyor. CHP’nin ağır topları yerine kadın ağırlıklı bir PM listesi çıkaracağı söyleniyor.
KILIÇDAROĞLU’NDAN İNCİLER
Kurultaydan önceki son grup toplantısı olduğu için Kılıçdaroğlu’nun CHP grubundaki konuşmasını dikkatle takip ettim. Kurultaya ilişkin önemli mesajlarını paylaşmak istiyordum. Kemal Bey, konuşmasının sonunda bir cümle ile “Barış içinde bir kurultay yapacağız” dedi. Kemal Bey’i eleştirmek istemiyorum ama öyle açıklamalar yapıyor ki resmen aklımızla alay ediyor.
İsrail, Gazze’de 26 gündür insanlık suçu işliyor. Çok büyük katliamlara imza atıyor. Her 15 dakikada bir çocuk ölüyor. Katledilen çocukların sayısı 3 bin 500’ü aştı. Hastane, okul, kilise, cami, mülteci kampı demeden vuruyor. Gazze’de insanlık ölüyor.
HALKLARIN KAVGASIYMIŞ
Peki Kemal Bey bu durumu nasıl değerlendiriyor? “Burnumuzun dibinde halkların kavga etmesini istemiyoruz” dedi. Sanki Gazze’de, Ramallah’ta, Batı Şeria’da, Kudüs’te, Tel Aviv’de Filistinliler ile İsrailliler taşlı, sopalı mahalle kavgası yapıyor.
RAHATSIZ OLMUŞ
Kemal Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da düzenlenen büyük Filistin mitinginde konuşma yapmasından da rahatsız olmuş. Tel Aviv’de İsrail vatandaşları savaşa karşı eylem yapıyor. ABD’de savaş karşıtı Yahudiler Kongre binasını bastı. Erdoğan dünyanın en güçlü liderlerinden biri. Cumhurbaşkanı uluslararası platformlarda sözü dikkate alınan bir Devlet Başkanı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir buçuk milyonun toplandığı büyük Filistin mitinginde yaptığı konuşmadan Netanyahu rahatsız oldu da Kemal Bey sen niye rahatsız oluyorsun anlamadım.
FİLİSTİN SORUNUNU ÇÖZECEKMİŞ
Ha bir de Filistin meselesini çözme işi var.Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ”İktidarı bize devret, Filistin sorunu nasıl çözülüyor göreceksin” dedi. Sanki padişahlık sistemiyle yönetiliyoruz. “İktidarı bize devret” diyor. Bir de 75 yıldır çözülemeyen Filistin sorununu çözecekmiş. Sen daha İstanbul’da il başkanlığı sorununu çözemedin ki Filistin sorununu çözeceksin. Allah’ım aklımı mukayyed et.
CUMHURİYET’İN RUHU BİRİNCİ MECLİS’TEYDİ
Cumhuriyet’in 100’üncü yılı nedeniyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bu kez hepsinden farklı bir ruhla kutlandı.
Amerikan ve İngiliz uçak gemilerinin Akdeniz’e demirlendiği bir sırada, donanmamız İstanbul Boğazı’nda dostlara güven düşmanlara korku salan bir geçiş yaptı. Dronlarla ses ve ışık gösterisi büyüleyiciydi. Herkes Cumhuriyet’i kendi hassasiyetine göre kutladı. Sanatçılarımız konserler verdi, balolar düzenlendi, Cumhuriyet yürüyüşü yapıldı, milyonlar Anıtkabir’e koştu. Herkesin kutlaması farklıydı ama inanç aynıydı. Milyonlar her bir ağızdan, “Yaşasın Cumhuriyet” dedik.
Bu programlar arasında, zaman ve mekân bütünlüğü açısından Cumhuriyet’in ilan edildiği Birinci Meclis’te düzenlenen programın ayrı bir yeri vardı. Adeta her köşesine Cumhuriyet’in ruhu sinmişti.
NUMAN KURTULMUŞ “TÜRKİYE YÜZYILI” DEDİ
Yüzyıl önceki Meclis’te dalgalanan bayrak açılmıştı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhuriyet’in ilan edildiği kanun maddesini okurken salondaki hava etkileyiciydi. Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Meclis’te yaptığı konuşması ile dua okunması zamanın ruhunu yansıtması açısından yararlıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim mesajında gelecek yüzyılı hedef göstererek, “Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmakta kararlıyız” demişti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da,”Cumhuriyet’in ikinci asrının Türkiye’nin Yüzyılı” olacağını söyledi.
Gönder