Orta mektep sıralarında okuduğum o kitabın yazarı Doç. Dr. Yaşar Kutluay tekneyle çıktığı Akdeniz gezisinden bir daha geri dönmemişti.
Ailesi günlerce aramış ama hiçbir ize ulaşamamıştı.
Ancak altı ay sonra tekne bulunmuş, fakat yapılan incelemeler sonucunda basit bir tekne kazası olmadığına dair birçok sorudan başka bir şey elde edilememişti.
O kitap mı?.. "Türkiye ve Siyonizm" adını taşıyordu.
Merhum Yaşar Kutluay, Türkiye'de İbranice bilen iki üç akademisyenden biriydi.
Söz konusu kitap sayesinde Türkiye'de ilk kez Theodor Herzl'in anılarından haberdar olmuştuk.
Siyonizm ve İsrail'in kurucu babası kabul edilen Herzl, Yahudi devleti kurmak için Filistin'i hedef seçmişti. Bu nedenle borçlarla boğuşan Osmanlı'nın kapısını çalmış, Abdülhamid'den Filistin'i satın almak istemişti. Abdülhamid, "Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil milletime aittir..." diyerek reddetmişti.
Theodor Herzl, Osmanlı yıkılmadan Filistin topraklarında İsrail'i kuramayacağını anlayınca Osmanlı'nın yıkılması için Siyonist networkü harekete geçirdi.
Osmanlı yıkılınca da hayali (kendisi görmese de) gerçekleşti.
Peki Siyonizm'in hedefi Filistin topraklarıyla mı sınırlıydı?
***
"Türkiye ve Siyonizm" kitabı sayesinde Siyonizm daha fazla gündeme geldi. Böylece hedefin Filistin'le sınırlı olmadığı, Nil'den Fırat'a kadar (Arz-ı Mev'ud) uzandığı da anlaşılmış oldu.
Ne ki başta merhum Erbakan olmak üzere Siyonizm felaketine dikkat çeken kim varsa burun kıvırıldı.
Komplo teorisi diyenler de oldu, alaya alanlar da! Hatta antisemit olmakla itham edildiler.
Biraz daha aklı başında olanlar da teolojik arka plan üzerinden okumaları anlamlı bulmayıp bölgedeki enerji kaynaklarından dem vurdular. Sanki dersin Siyonizm'in çıkardan müstağni olduğunu söyleyen varmış gibi.
***
Netanyahu'nun 7 Ekim'den itibaren Gazze'de yaptığı soykırımla eşzamanlı dile getirdiği "Yeşaya kehaneti" her şeyi açık seçik ortaya koydu.
Meğer Siyonizm hakkında söylenenler gerçekmiş... Meğer işgallerine razı olmayan çoluk çocuk, kadın ihtiyar herkesi hayvan olarak görecek kadar faşizmden çok daha aşağılık bir zihniyete sahipmişler.
Meğer "Ortadoğu'nun tek demokrasisi" diye yutturulmaya çalışılan İsrail'in şefleri, Arzı Mev'ud uğruna emzikli bebeklere varıncaya değin kendileri dışındaki herkesi katletmeyi kafalarına koymuş mahluklarmış.
Öyle mahluklar ki güçten başka anlayacakları, dinleyecekleri hiçbir şey de yok.
Kimsecikler ABD'nin ateşkes çağrısı yapmasını beklemesin. Eğer böyle bir çağrı yaparsa ancak İsrail istediği için yapar.
Eski İsrail Başbakanı Olmert'in, BM Güvenlik Konseyi ateşkes kararı almadan 10 dakika önce dönemin ABD Başkanı Bush'u arayıp "Ateşkes kararı almayacaksınız" diye talimat verdiğini unutmadık.
Siyonizm'in "kerameti" bitmez:
Kuyruk köpeği sallamaz ama o kuyruk İsrail olunca pekâlâ sallar.
Gönder