Dün de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konutlardaki kira artış oranına ilişkin olarak yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacağını söyledi. Ve ekledi; “Tahliye davaları artmış olabilir. Ev sahibi, kirayı artıramadığı için tahliye yoluna başvurmuş olabilir. Tahliye davası da 1 yılda bitmiyor.”
Ev fiyatlarında da, kira artışlarında büyük artışlar var kabul ediyorum.
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada benzer yakınmalar duyuyor ve okuyorum.
Ama bu konuyu yasalarla, yönetmeliklerle çözmek çok kolay değil.
Çünkü mağdur olan sadece kiracılar değil; ev sahiplerini de düşünmek gerekir.
Türkiye’de gayrimenkul bir yatırım aracı eğer kalıcı bir çözüm bulmak istiyorsak asıl bu bakış açısını değiştirmemiz gerekir.
O yüzden de yatırım araçlarını çeşitlendirmemiz gerekir.
Ev alıp yatırım yapanlara da söyleyecek bir sözümüz yok.
Çünkü Türkiye’de hep karlı oldular, ev fiyatları hiç gerilemedi.
Belki bazı dönemlerde yatay gitti ama gayrimenkul rakamları hiçbir zaman düşmedi.
İkinci yıl üst üste zam sınırı getirildi.
Hükümeti anlıyorum; fahiş fiyatlar önlenmek isteniyor.
Ama iki yıl üst üste olunca ev sahibi de mağdur oluyor.
Hele bunu bir gelir olarak gören ve bununla hayatını sürdüren ev sahipleri için durum daha da zor.
Yüksek enflasyon dönemleri böyledir.
Kimseyi memnun etmek mümkün değildir.
Ama sadece kiracılar mağdur diye bir kamuoyu algısı var, bana göre bu da yanlıştır.
İnsanların hayatları, tercihleri değişebilir ve ev sahipleri gayrimenkullerini satabilir ya da taşınmak isteyebilir.
Bu davalar da yıllar sürüyor ya da kararlar genellikle kiracılardan yana oluyor.
Bana gelen mesajlardan ve konuşmalardan bunları anlıyorum.
Madalyonun iki tarafı var.
O yüzden büyük fotoğrafa bakmalı, kalıcı çözümler bulmalıyız.
Not düşmek istedim.
Avrupa’nın da gündeminde
KİRA, konut sorunu Avrupa’nın da gündeminde...
Bir kere konut arz ve talebinde büyük dengesizlikler yaşanıyor.
Bunda Ukrayna Rusya savaşının büyük etkisi var.
Bir de pandemi tabii...
İnsanların uzaktan çalışma şansları olunca ya da bazı sektörlerde hızlı değişim yaşanınca konut ihtiyacı patladı.
Bazı ülkelerde halkın yarısının kirada oturduğu Avrupa kıtasında hükümetler uygun fiyatlı konutlar ve kira artışını frenleyerek çözümler üretmeye çalışıyor.
Avrupa Birliği’ne bağlı kurum olan Eurofound’un araştırmasına göre Avrupa’da fiyat ortalama yüzde 46 arttı.
Bizde rakamlar çok daha fazla...
Türkiye’de gençler artık ev almanın imkansız veya zor olduğunu düşünüyor değil mi?
Yalnız değiller Avrupalı gençler de böyle düşünüyor.
Örneğin Almanya’da, Berlin’de eyalet hükümeti kira artışlarına yönelik protestolar nedeniyle binlerce konutun emlak şirketlerinden alınıp kamulaştırılması için referandum yaptı. Referandumda seçmenlerin yüzde 56.4’ü evet oyu kullandı.
Şirketler nüfusun yarısının kirada yaşadığı Almanya’da değeri 100 milyar euroyu aşan 550 binden fazla konutu elinde bulunduruyor. Kiraların en fazla arttığı başkent Berlin’de ise nüfusun çoğunluğu kirada.
Örneğin Avusturya’nın başkenti Viyana’da ortalamanın altında kazancı olan çok sayıda kişi devlet destekli belediye konutlarında yaşıyor.
Avrupa böyle ama bizim gerçeklerimiz de çok farklı...
Özetle bütün bu sorunları çözerken kentsel dönüşümü unutmayalım.
Gönder