TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) perşembe günü politika faiz oranını yüzde 15’e yükseltti. Son faiz artışını 19 Mart 2021 tarihli toplantısında yüzde 19’a çıkararak yapmıştı. Uzun bir aradan sonra gelen faiz artışı piyasa beklentilerinin altında kaldı. Yüzde 25-30’larda oranlarla, ortodoks para politikalarına daha güçlü bir dönüş bekleniyordu. Ortodoks politikalardan kasıt, genel kabul görmüş, ekonomi ve para teorisinin gerektirdiği uygulamalardır.
BEKLENTİLER YÜKSELDİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görevi devralırken “Rasyonel zemine dönmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır” derken değişimin ilk işaretini vermişti. Yeni TCMB başkanının atanmasıyla mevcut ekonomi politikalarında değişim olasılığı çok kuvvetli bir beklenti haline gelmişti. Bu meyanda, yeni ekonomi politikalarındaki değişimin ilk ayağı olarak TCMB faiz kararı görülmeye başlandı. Doğal olarak beklentiler de aynı ölçüde yükseldi. Özellikle yabancı yatırım bankalarından yüzde 30-40’lı tahminler geldi. Sadece tahminle kalmadılar ona göre pozisyon da almaya başladılar.
JP Morgan TCMB faiz kararından birkaç gün önce, ocak ayında açılan 12 Temmuz vadeli Dolar/TL pozisyonlarını yüzde 12.5 getiri ile kapattıklarını açıkladı. Perşembe günü ise Citibank kaynaklı haberde, TCMB faiz artırım kararı sonrası “Model portföyümüzde uzun Dolar/TL pozisyonuna geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurum, 30 hedefi ve 22 zarar kes seviyeleriyle üç aylık forward dolar/TL alımı önerdi. Onların işi para ticareti, işlerini yapıyorlar. Ama TCMB’nin şartların ağırlığına mütenasip sorumlulukları var. Başka dengeleri de gözetmek zorunda. Türkiye ciddi bir dış ticaret ve cari açık ile karşı karşıya. Döviz kurlarının ihracatçı açısından önemi malum. Geçtiğimiz aylarda döviz kurları uzun süre yatay seyredince ihracatçıların yakınmalarını hepimiz biliyoruz. Sıcak para giriş ve çıkışları açısından da kurun seviyesi ve öngörülebilir olması aynı derecede önemli.
TARTIŞMA ‘YÖNTEM’ ÜZERİNE
Döviz kurlarını kontrol altına almadan enflasyonu dizginlemenin mümkün olmadığı bilinen bir gerçek. Yüksek kuru ve TL’nin değer kaybını savunmak gibi bir meramımız yok. TCMB’nin neden faiz oranının beklentilerin altında tutmuş olabilir sorusuna cevap arıyoruz.
TCMB dün yaptığı sözlü yönlendirmeler faize odaklanıldığı için biraz gölgede kaldı. Toplantı metninde; “Faiz, enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
Gönder