O gece oylar yayınlanırken, o iki Belediye Başkanı sahneye fırlayıp neye itiraz ettiler ve sonra bir daha da ortada görünmediler?
Şaka mıydı acaba?
*
Peki, nasıl oldu da o geceki rakamları, sonunda aynen kabullendiler? Halbuki, son 13 yıldır her seçimi gayrimeşru ilan etmek gibi şirin bir huy edinmişlerdi.
*
Dememiş miydim demeyi hiç sevmem ama ilk defa size çayı görmeden paçaları sıvamayın demedim mi? Dağıttığınız Bakanlıklar şöyle dursun, bahşettiğiniz ulufeler ne olacak şimdi? Hüsran, mağlubiyetten daha kötü şeydir. Oldu mu bu? Beğendiniz mi yaptığınızı?
*
Z Kuşağı deyip duruyordu Kemal Bey... 6 milyon yeni oy’dan bahsediyordu... Aldığı oyların içinde Z Kuşağı’nın oyları da var mıydı, yoksa onları yedek kuvvet olarak ikinci tur’a mı sakladı?
*
Sıfır oy’la ve hiç zahmetsiz Meclis’e giren masa’nın 4 ayağı’nı tebrik ederim...
Ne yazık ki, masanın sahibi Kemal Bey, dışarıda kalmıştır. Meclis’e girememiştir. Hem de pirince giderken evdeki bulgurdan da olarak.
*
Cumhur Kanadı’nın seçmenlerini bekleyen bir tehlike var: Nasılsa kazanacağız diyerek 28 Mayıs’a kadar yan gelip yatabilirler... Belki o gün sandığa bile gitmezler. Ne de olsa 2’nci tur diye bir kavrama yabancıyız.
Sakın ha...
Piknik’in zamanı değil.
*
Muhalif seçmenler, 14 Mayıs’ın rövanşı için 2’nci tur’a hırsla hazırlanıyorlar. Kemal Bey de onları çok iyi motive ediyor. Masaya vurarak, tak tak tak, bur-da-yım diyor. Buradayım...
Neredesin Kemal Bey?
Geliyor, gelmekte olan mı?
Hadi ama artık...
Geleceksen gel...
Bu son şansın.
Not: YSK
YSK Başkanı Ahmet Yener’i kutlarım.
Zaten güven veren bir tipi var. Çalışma tarzı da insana ayrı bir güven veriyor. Seçim Sandığı ve seçmenler için ne büyük bir teminat.
Gönder