Bu geçiş önümüzdeki yıllarda daha da hızlanacak.
Autopromotec’teki buluşma 16-18 Kasım tarihlerinde yapılacak, ben de hem fuara gideceğim hem de buradaki bazı konferansları takip edeceğim.
Öncesinde online bir buluşma gerçekleştirildi.
“Gelecek burada” başlığıyla yapılan buluşmanın en önemli konuklarından biri de Türkiye oldu.
Türkiye bu fuarda özel stantlarla temsil edilecek.
Avrupa’da otomotiv endüstrisinin kalbi sayılan Bologna’da yapılacak etkinlik, İtalya Ticaret Ajansı (ICE) ve İtalya Dışişleri Bakanlığı tarafından destekleniyor. Avrupa pazarında başka Türkiye olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD, Japonya, İsrail ve Güney Kore temsilcileri katılacak.
Dijital buluşmada İtalya Otomotiv Endüstrisi Birliği-ANFİA Yöneticisi Gianmarco Giorda, Autopromotec Yöneticileri Paola Zaccheroni, Emanuele Vicentini ve Türkiye Temsilcisi Sancar Consulting ltd. Genel Müdürü Adnan Tolga Sancar vardı.
Paola Zaccheroni, araç tedarik zincirinde tarihin en zorlu döneminden geçildiğini söylüyor.
Zaccheroni sektör karbonsuzlaştırma sürecinde olduğunu ama geçişle temiz bir gezegen ve sürdürülebilir ekonomiye ulaşılacağına inanıyor.
Alışılagelmiş bakış açımızı galiba değiştireceğiz.
Tabii zincirin her halkası da inovasyonla birlikte gelişiyor.
O yüzden değişimi anlamak için bu konferanslara katılmak bana da iyi geliyor.
İtalya Otomotiv Endüstrisi Birliği’nin ANFIA yöneticisi Gianmarco Giorda önemli bir noktaya dikkat çekti.
“Şirketler Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmak için araştırma ve yeniliğe yatırım yapmalı. Büyük yatırımlarla yüzleşmek ve elverişli koşulları yaratmak için hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde, yeterli sanayi ve enerji politikalarını desteklemeli.”
Avrupa’nın birçok yeri kent içinde dizel araçları yasakladı. Paris gibi bu konuda çok hassas şehirlerde de yakın bir gelecekte benzinli araçların girişine de izin verilmeyecek.
Yani 2030’dan sonra Avrupa başka bir düzene geçiyor.
Yakın bir tarih gibi gözükebilir ama otomotiv dünyasındaki değişim çok başka bir boyuta gidiyor.
Markalı konut
sayısını
artırmalıyız
DAP Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz ile Çeşme’de buluştuk.
Markalı konutun en önemli oyuncularından biri DAP...
Uzun yıllardır önemli projelere imza attı.
Ziya Yılmaz da sektörün en deneyimli isimlerinden...
Zaman zaman bir araya gelip kendisiyle bir ufuk turu yapıyoruz.
Her fırsatta yazıyorum.
Avrupa’ya çıktığımda kıskandığım tek bir şey var; o da şehircilik, mimari...
Biz maalesef eskiyi koruyamadık, sağlıklı şehirler yapamadık.
Birçok nedeni var, uzun mesele...
Ama deprem gerçeği bu konuda daha fazla şeyler yapmamız gerektiğini bizlere hep hatırlatıyor.
Markalı konut üreticileri modern, sağlıklı, yaşanabilir projeler yaptılar.
Bunların başında da Ziya Yılmaz geliyor.
Kendisinin ne kadar detaycı olduğunu iyi biliyorum.
Örneğin her konunun bir danışmanı vardır.
Mekaniğin de, statiğin de, elektriğin de; asansörün de, peyzajın da ve birçok başka kalemin de danışmanı DAP bünyesinde vardır.
Öyle olunca projeler daha doğru çıkıyor, daha hızlı ilerliyor.
Ziya Yılmaz İstanbul’da sayısız projeye imza attı.
İstanbul’da devam eden projelere ilave gelecek dönemde İzmir’de ve yakın çevresinde daha sık olacaklarını söylüyor.
Çeşme de bir başlangıç...
Yakında İzmir’in en gözde yerlerinden biri olan Mavişehir’de olacaklar.
Türkiye’nin kentsel dönüşümünü yapması gerekiyor.
Mevcut konut stoğunun sorunlu olduğunu biliyoruz.
O yüzden markalı konutların sayısını da artırmalıyız.
Gönder