Bana sorsalar...
Mesela, günün birinde:
- Cumhurbaşkanı olarak, Muharrem İnce’yi mi görmek istersin yoksa Kemal Bey’i mi?
Şüphesiz Muharrem İnce’yi isterim.
Bu benim siyasi tercihimdir. İnce’yi kendime daha yakın bulurum.
*
- Peki, hangisine oy verirsin?
Vallaha hiç düşünmeden:
- Kemal Bey’e veririm.
Bu da benim düz tercihimdir.
Onu oraya daha uygun bulurum.
*
Ama sorsalar ki:
- CHP Lideri olarak İmamoğlu’nu mu görmek istersin, yoksa Kemal Bey’i mi?
Hoppala...
İşte o zaman çuvallarım.
Kırk katır mı kırk satır mı gibi bir soru bu.
Apışır kalırım.
Üçüncü bir isim yok mu diye sorarım.
*
Sanırım benim gibi milyonlarca insan vardır.
Bu bakımdan...
28 Mayıs seçim sonuçlarını bir de bu açıdan değerlendirin.
Sevgili okuyucular.
İnsanlar, Tayyip Erdoğan’ı, Kemal Bey’e tercih etmişlerdir. İlle de bir siyasi tercih değil bu...
Düz tercihtir. Tayyip Erdoğan’ı o makama daha uygun görmüşlerdir.
Ülkenin bekasını onunla daha güvenli bulmuşlardır.
Yani ortada üzülecek bir durum yoktur.
- Tercih ayıp değildir.
*
Kaldı ki Kemal Bey ezilmedik diyor. Doğru...
Buraya kadar saygıyla karşılıyorum.
Ortada bir ayıp varsa, Erdoğan seçildikten sonra başlamıştır ayıplar... Hatta rezillikler...
Anlatabildim mi?
Not:
Meclis’te ayağa kalkmadı ya...
“Bir Parti Başkanı’na niye ayağa kalkayım” demiş Kemal Bey.
Doğru söylemiş.
Ayağa kalkıp kalkmamak, bir insanın kumaşını, mizacını, terbiyesini ve düzeyini gösterir.
Adam haklı.
Kimliğini sergiliyor.
Boru mu bu?
Gönder