Yoksa yaz mı bitti?
Günler birer ikişer dakika kısalmaya başladığına göre artık karar sizin.
Gerçi, karpuz kabuğu denize düşeli çok oldu ama yine de şu sorunun cevabı bulunamadı:
- Karpuz kabuğunun denizde işi ne?
*
“İşi ne” olur mu?
Cumburlop, her şeyi denize atmıyor muyuz?
İstanbul’da yaşayanlar, bu İstanbul’u mahvettiler.
*
Sadece deniz’i değil kara’yı da hava’yı da mahvettiler.
Piknik yerlerine bakar mısınız?
*
Mine Kırıkkanat’ın kulakları çınlasın.
Piknikçilerin sorumsuzluğunu anlattığı bir yazısı yüzünden, vaktiyle gazeteden kovulmuştu.
Halbuki o yazı, ödül alacak kadar güzel bir yazıydı.
*
Ardından ben de bir yazı yazmıştım.
Sahilleri işgal eden uzun beyaz donluları anlatmıştım.
Az küfür yemedim.
*
Neyse ki o çocuklar, şimdi büyüdüler. Uzun beyaz don’u bıraktılar. Şık mayolar ve şortlar giymeye başladılar.
- Sahiller yine onların.
Ne yapsınlar?
İstanbul’da plaja gitmek kolay mı?
*
Allah korusun.
Denizde boğulma mevsimi, tam bu günler değil mi?
“Türk Milleti zeki’dir” ama yüzme bilmediği halde denize girecek kadar da saf ve cesurdur.
*
Yaz şarkıları’nı özlemişim.
Ama bu yaz henüz kulağımda kalan yeni bir şarkı yok.
Bekliyorum.
Haydi kızlar.
Gönder