Akran zorbalığı nasıl bitecek Her 5 çocuktan biri mağdur
Akran zorbalığı nasıl bitecek Her 5 çocuktan biri mağdur
Akran zorbalığı nasıl bitecek Her 5 çocuktan biri mağdur
ZORBALIĞIN EN TEMEL SEBEBİ SUÇA ÖVGÜ
Çocuk ve genç psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri, öncelikle tekme- tokat atma, bir cisimle vurma gibi fiziksel her tür eylem ile sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, isim takma, küçük düşürücü söz söyleme, dedikodu veya söylenti yayma, gruptan dışlama, eşyalarını zorla alma/ almakla tehdit etme gibi psikolojik/sözel davranışların hepsinin zorbalık olduğunun altını ısrarla çiziyor ve diyor ki: “Son yıllarda akran zorbalığı Türkiye’de verilere yansıyacak düzeyde artmıştır. Bunun başlıca sebebi az önce örneklerle saydığım tüm bu fiziksel ya da psikolojik/ sözel eylemlerin toplum tarafından kabul edilmesi ve hatta suç işlemenin “övülebilir”, “yüceltilebilecek”, “şirin” bir davranış olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır. Zorbalığı önlemek istiyorsak önce teşhisi doğru koyacağız. Zira çocuk, öncelikle evin içinin yani ailesinin sonra da toplumun yansımasıdır. Toplumda şiddet eğilimi arttıkça benzerinin çocukta ortaya çıkması da kaçınılmazdır. Ki suçun cezasız kaldığı; eşini öldürmüş 10 yıl yatmış, adam dövmüş/bıçaklamış hiç ceza almamış, küfretmiş yanına kalmış, toplumlarda gençler zorbalığı bir baş etme yöntemi- sorunları çözme biçimi olarak kodluyorlar.”
İYİ FİGÜRLERE İHTİYAÇ VAR
İşsizlik, ekonomik sıkıntılar, ailedeki sorunlar, eğitim sisteminin kendisi, suçun ele alınış biçimi ve içinde bulunulan çevrenin de çocukların zorbalığa sürüklenmesinde etkili olduğuna değinen Doç. Dr. Çeri’ye göre akran zorbalığını tetikleyen önemli etmenlerden biri de medya ve iletişim araçları. Şöyle açıklıyor: “Bugün hemen hemen her film ve dizide suça, suçluya bir övgü var. Vurmalı, kırmalı oyunlar/ mafyatik film- dizilerin kahramanları daha çok talep görüyor. Oysa çocuğun benzemeye çalıştığı “kahraman” hayli “sorunlu” bir figür. Gençlere bu noktada çok yanlış mesajlar veriliyor. Gençlerimizin daha çok iyi figürlere, iyi örnek olacak karakterlere ihtiyacı var.”
TOPLUMSAL KURALLARI VE YASALARI UYGULAMAK ŞART
Peki, çözüm için önerisi ne? Aslında çözümün basit ve bilinir olduğu ancak kâğıt üzerinde kaldığı ve bir türlü uygulamaya geçilemediğinden dert yanıyor Doç. Dr. Çeri. Şöyle devam ediyor: “Ortada bir suç varsa o suçu kimin, neden işlediğinden daha çok suç ve suçluya karşı doğru tutum içinde olmak gerek. Suçun cezasız kalması ya da övgü duyulacak bir durum olduğu algısını da yok etmeliyiz. Bu da toplumsal kurallar ve daha da önemlisi yasaları doğru uygulamak ile mümkün olur. Bu bir.”
ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANS
“İkincisi; okullar, zorbalıkla mücadelede çok kritik bir rol oynar. Okulların etkili zorbalık politikalarını benimsemesi ve şiddete karşı sıfır tolerans politikası uygulaması şarttır. Bu konuda öğrenciden önce aile, öğretmen hatta servis şoföründen, kantincisine kadar herkese eğitim verilmeli. Zorbalık nedir, çeşitleri nelerdir gibi konular anlatılmalı. Zorbaca hareket ve sözlerin neden kabul edilemeyeceğinin altı çizilmeli. Okul çevresi; park- bahçe, okul içinde; tuvalet, kantin, soyunma odası gibi zorbalık eylemlerinin kolayca işlenebileceği noktalarda ekstra güvenlik önlemleri alınmalı. Ayrıca çocuklarla açık ve dürüst bir iletişim kurulmalı. Onların yaşadıklarını anlamaya çalışmak, hislerini paylaşmalarına izin vermek, sorunları çözmede önemli bir adımdır.”
MEŞGUL OLACAĞI ALANLAR YARATIN
“Üçüncüsü de başta da belirttiğim gibi çocuklara örnek olacak “iyi” figürlere ve spor- sanat ile meşgul olabilecekleri alanlara ihtiyaç var. Mümkün mertebe sportif, kültürel, sosyal çalışmalarla uğraşmalı, erken yaşta olumlu değerler kazanmalılar.”
“Her çocuğun ihtiyaçları kendine özgüdür. Dolayısıyla eğer çocuğunuz zorbalığa maruz kalıyorsa bir uzmandan yardım almak gerekebilir. Aynı şekilde saldırgan çocuğa da öfke kontrolü başta olmak üzere çeşitli eğitimler verilmelidir.
ERKEKLERDE FİZİKSEL KIZLARDA SÖZEL ZORBALIK YAYGIN
2022 TÜİK verilerine göre güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olaylar 2021’e göre yüzde 20.5 oranında artarak 601 bin 754 oldu. Bu çocukların 259 bin 106’sı mağdur sıfatıyla güvenlik birimlerine getirilirken 206 bin 853’ü de suça sürüklenme sebebiyle getirildi, bu sayı 2021’de 132 bin 943’tü.
Bir detay da girişte bahsettiğim OECD raporundan:
1. Erkek öğrenciler, kız öğrencilere nazaran daha fazla fiziksel şiddete maruz kalıyor.
2. Ancak kız öğrenciler arasında sözel şiddet daha yaygın.
3. Zorbalık, çocuk ve gençlerin akademik kapasitelerini ve yaşam tatmin düzeylerini de etkiliyor.
Gönder