Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla harekete geçen AK Parti, başıboş köpek sorunu ile ilgili kanuni düzenlemeyi Meclis'e getirdi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, saldırgan sokak köpeği tasarısıyla ilgili 17 maddelik kanun teklifinin hazırlandığını belirterek, "Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış, rehabilite imkanı olmayan sahipsiz köpeklerin uyutulması yani ötanazi kavramını da bu düzenlemede getiriyoruz. " açıklamasında bulundu. Güler'in bu açıklaması, bazı çevreleri rahatsız etti.
Daha önce başıboş köpek saldırıları nedeniyle ölen onlarca çocuğa sessiz kalan ve atılacak adıma karşı çıkan bir grup, "ötenazi" uygulaması üzerinden ajitasyona başladı. Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar ve Avukat Devrim Koçak, yasal düzenleme ile ilgili Haber7'ye önemli açıklamalarda bulundu.
Kızı Mahra Melin Pınar'ı başıboş köpeklerin saldırısı sonucu kaybeden ve ardından Güvenli Sokaklar Derneği'ni kurarak mücadele başlatan Murat Pınar, "Biz sokaklarda başıboş köpek isemiyoruz. Çocuklar ölürken köpeklerin konuşulmasından da zul duyuyoruz. " dedi. "Çocuklar öldüğünde iyi olmuş diyenler var" diyen Pınar, çocukların hayatını kaybetmesini makul kayıp olarak görenlere sert tepki gösterdi. Pınar, "Çocuklar öldüğünde makul kayıp görenler, iyi olmuş diyenler var. Aynı kişiler kanun değişiklik teklifindeki belli şartlarda ötanazi uygulamasına itiraz ediyor, insanlık dışı buluyorlar. " diye konuştu. "Başıboş köpeklerin sokakta kalmasının hiçbir açıklamasının olamayacağını belirten Pınar, "Doğada her tür, kendi türünü korur. Bunun aksi tek örnek başıboş köpek istismarcısı azgın azınlık herhalde. Onlara göre köpeklerin sokakta başıboş kalması uğruna tüm insanlar ölebilir. Bu düşünce tarzının hukuken, mantıken, dinen, vicdanen, etik olarak hiçbir açıklaması yok!" ifadesinde bulundu. "İnsan eşrefi mahlukattır, hayvanı koruyacak olan insanı, bilinçsiz köpeklere teslim edemeyiz. " sözlerini dile getiren Pınar, "Sokak kimse için yaşam alanı olamaz. Köpekler de başıboşluğa terk edilemez. İnsan hayatı herşeyden üstündür ve önce gelir. Devletimizin yanındayız, başıboş köpek sorunu bitmelidir. " diye konuştu.
"Yakala-Aşıla-Bırak" yönteminin uygulandığı kanunun yıllardır insan hakları ihlaline neden olduğunu açıklayan Avukat Devrim Koçak, "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu köpekleri sokaklarda başıboş bırakmak üzere uygulandığı yıllar boyunca binlerce, yüzbinlerce insan hakkı ihlaline sebep olmuştur. Evrensel hukuk kuralları temel insan haklarını dokunulmaz kılıp yücelterek, uluslararası onaylanmış evraklarla koruma altına almıştır. " dedi.
"Hayvanları korumak için düzenlenen 5199 sayılı kanunun saptırıldığını belirten Devrim Koçak, "Hayvanların şiddet, eziyet ve kötü muameleden korunması esası ülkemizde saptırılarak sadece evcil hayvanlar özelinde suistimal edilmiş, özellikle köpekler istismar edilerek kazanç kapısı, gelir kaynağı haline getirilmiştir. " ifadesinde bulundu. "Başka hiçbir hayvana tanınmayan ayrıcalıklar köpeklere ama sadece başıboş bırakılan köpeklere tanınmaya çalışılmıştır. " diyen Koçak; temel insan hakları, halk sağlığı ve çevrenin korunması için kanun değişikliğinin şart olduğunu kaydetti. Devrim Koçak, "Başıboş köpeklerin sokakta kalmasının hiçbir açıklamasının olamayacağını belirten Pınar, "Doğada her tür, kendi türünü korur. Bunun aksi tek örnek başıboş köpek istismarcısı azgın azınlık herhalde. Onlara göre köpeklerin sokakta başıboş kalması uğruna tüm insanlar ölebilir. Bu düşünce tarzının hukuken, mantıken, dinen, vicdanen, etik olarak hiçbir açıklaması yok!" ifadesinde bulundu.
"Mevzuatı sadece 5199 sayılı Kanundan hayvanı da sadece başıboş köpekten ibaret sanan istismarcı grupların baskıları ve buna sığınan yerel yönetimlerce kanun değişikliğine karşı gösterilen tepki de evrensel hukuk kurallarına ve somut duruma aykırıdır.
""Sokak hayvanları sahipsiz değildir gibi net bir ifade ile devleti ve halkı tehdit edenlerin sahibi oldukları köpekleri adlarına kayıt ettirerek, kontrol altına almaları tüm sorunu çözecektir. Mevzuatımız temel insan haklarını temin edip korumak üzere şekillendirilmiştir. Anayasamız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve kanunlarımız insanların insanlık onuruna yakışır şekilde yaşamalarını sağlamayı amaçlar.
Hayvan refahını sağlayacak olan da insandır!""Kısacası çocuk ölümlerini makul kayıp sayanların, ölen çocukları '2 Mete öldü' veya '2-3 çocuk öldü' diyerek küçümseyenlerin, 'Kaç çocuk öldü ki başıboş köpekler yüzünden' gibi insan canını istatistik malzemesi yapanların devri kapanmak zorundadır! Bir ölüm çok ölümdür ve önlenebilecek her ölüm de cinayettir.
Çocuklar geleceğimizdir, yaşatmak, korumak zorundayız! Aksi iddialar abesle iştigaldir!""Kısaca ötanazi kavramının kullanışmasına yapılan eleştiriye değinecek olursak o hususta da saptırmalar yapılmaktadır. Hali hazırda mevzuatta kullanılan bir kavramdır, yeni değildir.
Ayrıca 5199 sayılı Kanun’a 2021 yılında 7332 sayılı kanunla eklenen “Rehabilitasyon” kavramı; 'Sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılmasını, aşılanmasını, kısırlaştırılmasını ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesini' ifade eder.
Peki rehabilitasyon nedir? En basit tanımı iyileştirme olan rehabilitasyon ile bu tanım ne kadar uyumludur? Bir başıboş köpek bir insana saldırıp parçaladığında hatta öldürdüğünde bu tanıma göre; 'Rehabilitasyon süreci tamamlandı artık saldırmaz' denilebilir mi? Asla! Rehabilitasyon kavramına itiraz etmeyen hiç kimse ötanazi kavramına da itiraz edemez!""Gün köpekleri başıboşluktan kurtarma günüdür. Çocuklar ölürken köpekleri konuşmak insanlık onuruna aykırıdır!".
Gönder