Birçok kişinin Sezen Aksu'nun şarkısından bildiği Kemal Burkay'ın "Gülümse" şiirinde "Bir güzel orman olur yazılarda, iklim değişir, Akdeniz olur, gülümse" mısraları hafızalara kazındı. Şimdi Türkiye gerçek anlamda, Akdeniz ikliminin etkisi altına girmeye mi başladı? Nadir yağan yağmurdan, sıcaklık rekorlarına iklim değişikliğini yaşıyoruz...
Sadece Türkiye'de değil dünyada da aşırı hava olayları daha sık yaşanmaya başladı. ABD'de Kuzey Kutbu'ndan gelen soğuk dalgasıyla en az 65 kişi hayatını kaybederken, aynı dönemde Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Avrupa'da sıcaklık rekorları kırıldı. Antalya'da 92 yılın en sıcak aralık aynı yaşanırken, aynı dönemde Fransa, Almanya, Macaristan, Romanya, Rusya, Hollanda, Çekya gibi ülkelerde de görülmeyen sıcaklıklar ölçüldü.
BİR YANIMIZ BAHAR BAHÇE
Fransız Meteorolog Guillaume Sechet, "1 Ocak'ın Avrupa'nın iklim tarihindeki en inanılmaz günlerden biri olduğunu" söylerken, iklim bilimci Maximiliano Herrera "Avrupa klimatolojisinde şimdiye kadar görülen en aşırı olay" diye belirtti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerini işaret ederek son 52 yılın en sıcak aralık ayının yaşandığını, yağışların ciddi oranda azaldığını söyledi. Kurum, "Son 52 yılın en sıcak aralık ayını yaşadık. Yağışlar ciddi oranda azaldı. Bu tablo umut vermiyor. Hep söylüyoruz, kaynaklarımız sınırsız değil. Bu bilinçle çalışıp, adımlarımızı atıyoruz. Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız" dedi.
51 YILLIK VERİLER NE SÖYLÜYOR?
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün (MGM) paylaştığı 51 yıllık veriler iklim değişikliğinin etkilerine ışık tutuyor. 1970 yılından 2021 yılına uzanan verilere göre, hava sıcaklıkları ortalamaları her 10 senede artıyor. Ancak burada dikkat çeken önemli veri, 1970 yılında ortama sıcaklık 12 derecenin biraz üzerinde olurken, 2021 yılına geldiğimizde ortalama sıcaklık 14,5 dereceye ulaşması oluyor.
YAĞIŞLAR AZALIYOR
MGM'in yayınladığı alansal yağış raporu verilerine göre; eylül ayında 19.3 mm yağış düşerken bu rakam ortalamanın 5.6 mm ve 2021 yılının 10.1 mm gerisinde kaldı. Ekim ayında ise 30.8 mm'lik yağış miktarı yine ortalamanın 18.6 mm altında kalırken, 2021 yılındaki yağış miktarının 0.5 mm üstüne çıktı. Kasım ayı yağış ortalaması 58.3 mm iken, 2021 yılında bu oran 47.7 ve 2022 yılında da 46.2 olarak ortalamanın altında seyretti.
1970'ten 2021 yılına kadar olan verilere baktığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor.
1970 yılında Türkiye genelinde eylül ayında ortalama 20 mm yağış düşerken, bu oran 2021 yılında 31.5 mm'ye kadar yükseldi. 51 yıllık bu dönemde en düşük yağış miktarı 2.4 mm ile 1984 yılında gerçekleşirken, en yüksek yağış miktarı 2014 yılında 70 mm oldu. 2021'de 31.5 mm olan yağış miktarı 2022'de 19.3 olarak gerçekleşti.
Ekim ayında ise ortalama yağış miktarında hafif düşüş görülüyor. 51 yılın aylık yağış miktarı 60 mm'nin biraz altında kalıyor. Bu ayda en düşük yağış 1993 yılında 17.8 mm olurken, en yüksek yağış miktarı 2010 yılında 118.3 mm olarak ölçüldü. 2021'de bu rakam 37.5, 2022'de ise 30.8 oldu.
Kasım ayında ise yağış miktarının ciddi oranda düştüğü görülüyor. Zira 51 yıllık ortalama 70 mm olarak gerçekleşirken, en düşük yağış miktarı 2010 yılında 15.4 ve en yüksek yağış miktarı 2001'de 125 mm olarak ölçüldü. 2021 yılında 47.7 olan yağış 2022'de de 46.2 oldu.
Aralık ayı verileri henüz yayınlanmazken, bu ayda da yağış miktarının ortalamanın altında kalacağı görülüyor. Aralık ayında da 1972 yılında 16.2 mm ile en düşük yağış miktarı ölçülürken, 2001 yılında 184.6 mm ile yağış rekoru kırıldı.
KİM NE SÖYLÜYOR?
İklim bilimci Prof. Levent Kurnaz, kişisel blogunda, son dönemde "yaşanmayan" yağışlar için şunları söylüyor:
"'Bu normal mi?' sorusuna iki bağlamda cevap vermek mümkün. İlki, iklimin doğal durumu ile ilgili. Hava bazı seneler daha yağışlı, bazı seneler de çok daha az yağışlı olabilir, bu doğaldır. Önemli olan uzun vadede normalden çok yağışla normalden az yağışın az çok birbirine eşit olup normalin fazla değişmemesidir. Bu sene normalden oldukça az yağış alıyor Marmara Bölgesi ve bu bir felaketin habercisi değil, doğada böyle değişiklikler olabilir. Ancak son yıllarda normalden az yağış aldığımız yıllar oldukça arttı ve normalden çok yağış aldığımız yıllar azaldı. İşte bu dertlenmemiz gereken bir konu. Yani, bu senenin az yağışlı geçmesi kendi başına bir sorun değil ama böyle seneler artmaya başlarsa önlem almaya başlamamız gerekir. Hatta İstanbul konusunda bu önlemleri almakta oldukça geç kaldığımız da söylenebilir."
Habertürk Meteoroloji Mühendisi Hüseyin Öztel ise geçtiğimiz günlerde Habertürk'ten Demet Demirkır'a yaptığı açıklamada, "Avrupa'da şu anda bunu yaşıyoruz. Bunun hafta sonu değişmesini bekliyoruz. Biz bugün Balkanlar'dan daha soğuğuz. Önce cumartesi günü tüm Batı Avrupa ve Balkanlar soğuk hava etkisine girecek, sonra biz ve daha sonra da yağışlar gelecek. Her şey yolunda giderse 8-9 Ocak'tan itibaren asıl kış başlayacak, şimdiki tahminler bu şekilde" bilgisini paylaştı.
Gönder