Yıllardır robot olmakla itham ediliyor ve insan olduğumuzu kanıtlamak için testler çözüyoruz. Bu testler çoğu zaman bıktırsa da tek amacı insan olduğumuzu anlamak değil. Yaptığımız tercihler, milyonlarca kitabın dijitalleştirilmesine katkı sağlıyor hatta sürücüsüz araçların eğitiminde bile kullanılıyor. Peki nasıl?
Her sitede karşılaştığımız, çoğu zaman "of " dedirten "I'm not robot" testleri. Bu testlerin tek amacı insan olduğumuzu anlamak değil.
Her şeyden önce gelin bu testler neden ortaya çıktı buna değinelim.
Bot, yani verilen görevi otomatik olarak yerine getiren programlar. İnternetteyken bu botlar hep yanımızdadır. Bu haberi dahi bir bot karşınıza çıkarmış olabilir. Tıkladığınız her şeyin kaydolduğu algoritma tarafından kaydedildi ve bot bunu size yönlendirdi. Sosyal medyada gezerken gördüğünüz fotoğrafları da bot seçiyor. Hatta kendi galerinizdeki fotoğraflardan kolaj bile yapıyor.
İnternetten bir şey almak için araştırma yaparken algoritma önümüze düşürüyor ve alışverişi yaparken ödeme sırasında bir yasa dışı durum olmadığını da bankdaki bot inceliyor.
Bütün bunlar olurken tüm botların da iyi olmasını beklemek ütopik olurdu. Dijital altyapıdaki aksaklıklardan yararlanmak ve bunları kötü niyetlerini gerçekleştirmek için kullanmak isteyen kötü aktörlerle dolu. Botlar sanal dünyada her şeyi yapabilir hatta internet kullanıcılarına her türlü zararı verebilirler.
İşte bu sorunlarla boğuşulduğu bir dönemde Google bir yöntem geliştirdi.
Verilen görevi otomatik olarak yerine getiren programlar yani botlar ile insanları ayırt etmeye yarayan teyit sistemi de böyle ortaya çıktı.
CAPTCHA'nın doğuşu ve kitap dijitalleştirmek
Türkçe karşılığı “İnsan ve Bilgisayar Ayrımı Amaçlı Tam Otomatik Genel Turing Testi” CAPTCHA, web sitelerinden istenmeyen botları, çarpık görüntüler, bulmacalar vb. kullanarak filtrelemenin bir yoluydu. Bu yöntemin dayanağı, programların bozuk görselleri çözmeyi zor bulmasına karşın, insanların bunları kolayca çözebilmesiydi.
Gönder