Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi, hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası Millete Sesleniş konuşması gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı yaklaşık 4 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği programlarla ilgili konuştu. Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ertesi günü yurt dışı müteahhitlik başarı ödüllerinin töreni vesilesiyle ülkemizi dünyanın dört bir yanında temsil eden iş insanlarıyla bir araya geldiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin müteahhitlik listesinde 42 firmayla teknik müşavirlik listesinde 6 firmayla yer aldığı bu değerlendirmeleri önemli görüyoruz dünyada hem yeni altyapı kurma hem eskiyen altyapıyı yenileme ihtiyacı bitmedikçe müteahhitliklerimizin başarılı çalışmaları artarak sürecektir. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademimizden mezun olan subay ve astsubaylarımızın diploma vererek bu iki önemli teşkilatımızın gücüne güç kattık” dedi.
"Biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz"
Deprem bölgesinin 6 Şubat’tan beri istisnasız her gündemlerinin ilk sıralarında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere hakaret edenlere tepki göstererek, "Kimi vicdan ve ahlak fukaraları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde tepinmekte ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz. Konteyner kent kurulumlarını tamamlayıp talep eden hak sahiplerini buralara yerleştirdik. Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz. Son temel atma töreniyle birlikte Adıyaman’da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk. Hatay’da ise 50 bin konut köy evi ve iş yerinin oluşumu devam ediyor. Yerinde dönüşüm projemize Hatay’daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Dolayısıyla bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz. İnşallah yakında temel atmanın yanı sıra açılış törenleriyle de yeni evlerine kavuşmalarının sevincini depremzedelerimizle paylaşacağız” açıklamasını yaptı.
Her yıl olduğu gibi bu sene de 25 Ağustos’ta Ahlat’ta, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te, Anadolu topraklarını bize ebedi vatan olarak bırakan ecdadımızı yad ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bitlis’teki toplu açılış töreni ve bölgede görev yapan valilerimizle gerçekleştirdiğimiz toplantıyla artık geleneksel hale gelen Ahlat programımızı zenginleştirdik. Malazgirt’te de gençlerimizin atalarının heyecanını, coşkusunu, azmini, cesaretini tüm canlılığıyla yaşattığının işareti olan etkinlikleri memnuniyetle izledik” dedi.
30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen görkemli programla ilgili de konuşan Erdoğan, bu törende Cumhuriyetin 100. yılı anısına bestelenen marşı da ilk defa dinleme imkanı bulduklarını belirtti. Beğeniyle karşılanan marşın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetimini de 30 Ağustos’ta kabul ederek ekonomideki son gelişmeleri kendileriyle değerlendirdiklerini bildirdi.
Milli Savunma Üniversitesinin Kara Harp Okulu’nun diploma ve sancak devir teslim törenlerini de aynı gün gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Takip eden günlerde ise Deniz Harp Okulumuzun ve Hava Harp Okulumuzun diploma ve sancak devir teslim törenlerine katıldık. Eylül’ün ilk günü yapılan adli yıl açılış töreninde ülkemizin adalet sistemine bugüne kadar yaptığımız katkıları Yeni Anayasa çağrımızı da tekrarladık. Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
"Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarıp demokrasimize yakışır sivil bir anayasayla buluşturma çabalarımızı ittifak ortaklarımızla istişare içinde yeniden başlatacağız"
İçinde bulunduğumuz yıl bitmeden yapılacak sınavla bin hakim ve savcı yardımcısı ile kapasitenin güçlendirileceğini kaydeden Erdoğan, "Başta deprem bölgesi olmak üzere ihtiyaç duyulan 9 ilimiz ve ilçelerimizde yeni adliye binalarının yapımı için ihaleye çıkıyoruz. Türkiye’yi darbe anayasasından tamamen kurtarıp demokrasimize yakışır sivil bir anayasayla buluşturma çabalarımızı meclisimizin açılmasıyla birlikte ittifak ortaklarımızla istişare içinde yeniden başlatacağız. Milli teknoloji hamlemizin sembolü olarak gördüğümüz TEKNOFEST’in Ankara Organizasyonu’na katılarak gençlerimizle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihalde bulunduk. Gerek başvuru sayısı, gerekse ziyaretçi sayısı artık milyonlara ulaşan TEKNOFEST, gençlerimizin önlerine konan bentleri yıkıp geçtiğini, zincirleri parçalayıp attığını gösteriyor. İnşallah yarın bayrağı bu gençlerimize devrettiğimizde gözümüz arkada kalmayacak. Her bir Eylül’de olduğu gibi bu yıl da av sezonunun açılışı münasebetiyle balıkçılarımızı deryaya yolcu ettik. Vira bismillah diyerek denizlere açılan tüm balıkçılarımıza bol bereketli ve kazasız belasız dönem diliyorum” dedi.
Soçi’de Putin ile kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl koridoru ve pek çok insani gündemin masada olduğu günlerde görüşmenin dünya tarafından takdir edildiğine inandığını belirtti. Yarın Orta Vadeli Programın tanıtımını yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonu G-20 için Hindistan’da olacaklarını hatırlattı. Türkiye’nin 2023 yılı ikinci çeyreğinde OECD ülkeleri arasında Kosta Rika’nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20 ülkeleri arasında ise Çin ve Endonezya’yı takiben üçüncü devlet olmayı başardığını söyleyen Erdoğan, "Yılın ilk çeyreğinde düzeltilmiş rakamıyla yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyreği de yüzde 3,8’le tamamladı. Yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 165 milyar doları, yıllık ihracat da 253,5 milyar doları bulmuştur. Türk lirası ile yapılan ihracat rakamının yılın ilk 8 ayında 361,6 milyar liraya yükselmesi cari açığımız bakımından sevindirici bir gelişmedir. Türkiye, G20 ülkeleri arasında mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke arasında yüzde 2,3 oranıyla ikinci sırada yer alıyor. Ağustos ayını yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapattık” değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye’nin elde ettiği başarılar oyunları bozmaya devam ediyor"
Yaşanan deprem felaketine ve küresel küçülmeye rağmen elde edilen büyüme başarısını önemli bulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu verilerin açıklanmasıyla pek çok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 ile ilgili büyümesini yukarı yönlü olarak açıklamıştır. Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli her alanda düşük değerlendirme puanları açıklıyor. Israrla aynı yanlışı yapmayı sürdüren kuruluşların kendi itibarlarına zarar verdikleri gerçektir. Türkiye’nin elde ettiği başarılar oyunları bozmaya devam ediyor. Niyetler farklı olduğu için tüm alanlarda Türkiye hayrına teklifler sunan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinin Muhalefet cenahındaki muhtesir iklim, bilim insanlarımızı da zehirlemektedir. Enflasyonla mücadelemize zarar verenleri, bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır. Sosyal medyadan etkilenip bu furyaya katılanların sayısı az değildir. Bu uzun zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi, hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz. Döviz kuru enflasyondaki yükseliş fiyatları doğrudan etkiliyor. Etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden artışlar her hizmete yansıtılıyor” dedi.
Enflasyonla mücadele
Ürün veya hizmetin farklı yerlerdeki fiyatları arasındaki makasın çok açıldığı durumlar olduğunu belirten Erdoğan, "Demek ki kurdaki ve enflasyondaki artış oranlarının ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna, hayat pahalılığıyla, enflasyonun farklı gerçekleri gösterdiğine işaret ediyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen, psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtan mekanizma mücadele ediyor, bir yandan enflasyonu düşürecek programları kararlılıkla uyguluyoruz. Her türlü yalanla ve iftira ile, idari kurumlar ve yargı nezdinde mücadelemizi sürdürürken vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zarardan korumak için gereken adımları da atıyoruz. Son olarak taşınmaz malların ve ikinci el araçların ticaretiyle ilgili bir düzenleme yaptık. İlan sitelerinde sahte hesaplar üzerinden fiyatları şişirenleri ve bilgi kirliliğine yol açanları engellemek amacıyla ilanlarda kimlik doğrulaması mecburiyeti ve para cezası müeyyidesi getirdik” şeklinde konuştu.
"Tüketici şikayet üzerine yapılan denetimlerde de 163 milyon lira idari para cezası muhataplara uygulanmıştır"
Sektördeki arz talep dengesini bozacak şekilde hareket eden otomobil bayisi ve galericilere bugüne kadar 221 milyon lira idari para cezası kesildiğini, fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere kesilen ceza miktarının da 188 buçuk milyon lirayı geçtiğini söyleyen Erdoğan, "Tüketici şikayet üzerine yapılan denetimlerde de 163 milyon lira idari para cezası muhataplara uygulanmıştır. Yılbaşında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platform işleyişi de hem tüketiciler hem küçük ölçekli işletmeler bakımından yakından takip ettiğimiz hususlar arasındadır. Tüm bu denetimler ve cezalar önemli olmakla birlikte idari para cezaları bunun yanında kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hale gelmesi gerektiği açıktır. Hazırlıkları başlayan 2024 bütçesinde inşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız. Bununla beraber milletimizi karamsarlığa sürükleyerek çalışma, üretme, mücadele azmini kırmak isteyenler aklımıza gelen gelmeyen her mecrayı kullanıyor” diye konuştu.
“Öyle ki mesele siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan, insanlarımızın günlük hayatlarındaki hak ve özgürlüklerini hedef alan nobranlıklara kadar varmıştır” diyen Erdoğan, başörtüsüne yönelik artan hakaretlere sert tepki gösterdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otobüslerde, metrolarda, mağazalarda, yolda insanlarımızı taciz etme noktasına varan küstahlıklarla daha çok karşılaşmaya başladık. Kültür, sanat gibi, spor gibi hepimiz müşterek değerlerimiz, sevinçlerimiz, gururlarımız etrafında birleştirilmesi gereken alanları ne yazık ki bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı, bu milleti de aynı azınlığın kölesi olarak gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır. Özellikle sandıkta yaşadığı hezimetin faturasını 28 milyon vatandaşımıza kesmeye çalışan kibir kuleleri tamamen beyhude bir uğraş içindedir. Herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun olmasın. Tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme hakkına ve oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetindedir. Sırf yabancı diye sırf başka bir dil konuşuyor diye sırf başı örtülü, çarşaflı, takkeli, sakallı diye insanlara laf atmak, hakaret etmek, hele hele el uzatmak asla kabul edebileceğimiz bir davranış değildir. İşine geldiği başörtülüyü yanına al. Yakasına kalk bir de partinin rozetini tak. Ama öbür tarafta Marmaray’da veya otobüslerde bu hanımefendilere hakaret et. Kendi özgürlük alanını diğerlerinin haklarının eşiğinde sınır bilmeyen faşist zihniyet hem milletimiz nezdinde hem yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Ülkemizde zaman zaman hortlayan bu tür azgın azınlık vakalarının gerisindeki zihniyetse siyasi istismarla ve sosyal sapkınlıkla mücadelemiz sürecektir. Açık konuşuyorum. Kim olduğunuzu biliyoruz. Niçin böyle yaptığınızı biliyoruz. Neyi amaçladığınızı da biliyoruz. Bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı aynı yerde duruyoruz. Başaramayacaksınız. Bu millet sizin mandacı zihniyetinize de sapkın heveslerinize de sinsi yöntemlerinize de eyvallah etmedi, etmeyecek. İşte bunu 14 Mayıs’ta gördük. 28 Mayıs’ta gördük. Ama milletin size attığı bu şamardan hala ders almadınız. Akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.”
"Sınırlarımızın güvenliğini sağlarken aynı zamanda bölgenin dengelerini gözeten bir hareket tarzı izliyoruz"
Irak ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili gerek bölgedeki ve dışındaki aktörlerin şu hakikatleri kabul etmek zorunda olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Irak ve Suriye’yi içine alan coğrafya, bin yıllık bin 500 yıllık demografik gerçeklerinin dikkate almayan hiçbir tasarrufun bölgede başarı şansı yoktur. Selçuklu idaresinde kaldığı 250 yıl Osmanlı idaresinde kaldığı 400 yıl boyunca bölgede yaşanan nispi huzurun gerisinde demografik gerçeklere uygun yönetim tarzı var. Geçtiğimiz 1,5 asır bölgede hüküm süren kargaşasın ve yaşanan acıların zulümlerin sebebi de ortadadır. Bölge işbirlikçi küçük bir kesim dışında kimseye faydası olmayan emperyalist hesapların ve çekişmelerin arenası haline getirildi. Son 30 yıldır Irak’ta 2 milyon, Suriye’de 1 milyon insanın ölümüne yol açan iç karışıklıklar ve işgallerin kanlı izleri hafızamızda hala canlıdır. Filistin yarası neredeyse her gün yeni masum canları alarak kanamaya devam ediyor. Mekke’deki Kabe ve Medine’deki Mescidi Nebevi’den sonraki 3’üncü kutsal mabedimiz Mescit-i Aksa sık sık kirli postalların tacizine uğruyor. Türk’üyle, Arap’ıyla, Kürt’üyle diğer inanç ve etnik gruplarıyla herkesin huzursuz olduğu bir tek terör örgütlerinin memnuniyet duyduğu bu tabloyu biz kabul etmiyoruz. Bunun için bölgedeki ülkeleri, tüm etnik ve mezhebi farklılıklarıyla her kesimi kucaklayan zor günlerinde yanlarında olan bir yaklaşım sergiliyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini sağlarken aynı zamanda bölgenin dengelerini gözeten bir hareket tarzı izliyoruz. Irak’ta Kerkük merkezli olarak yaşanan tartışmalara bu zaviyeden bakıyoruz. En doğru sağlıklı sürdürülebilir çözümün Kerkük başta olmak üzere bölgenin demografik gerçeklerini gözeten bir idari yapının tesisinden geçtiğine iniyoruz. Suriye’de Amerika’yı defalarca bölücü terör örgütü ile işbirliği yapmaması bu şekilde davranmamasının sürdürmesi halinde ilerde hem kendi çıkarlarının hem de bölgenin zarar göreceği konusunda uyardım. Son günlerde yaşanan gelişmeler endişelerimizin ve ikazların haklılığını açıkça gösteriyor. Rejimin çözümün değil sorunu bir parçası olma inadı bölgedeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Türkiye olarak Suriye’nin toprak bütünlüğü, etnik ve mezhebi yapı dahil demografik gerçekleri esasına dayalı kalıcı bir çözüm için çalışmayı sürdürmekte kararlıyız. ABD, Rusya, İran ve rejim dahil bölgedeki gruplar üzerinde etkinliği olan tüm tarafları da bu doğrultuda gayret sergilemeye davet ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü, Kafkaslar ’da Ermenistan’ın ısırtıcı tavırları olmak üzere Balkanların yeniden çatışmaya sürüklenmek istendiği bunların yanında dünyanın dört biryanında yeni krizlerin emarelerinin filizlendiği bir dönemde güney bölgemizim istikrarı ve güvenliği ülkemizin öncelikleri arasında en üst sıralarda yer almayı sürdürecektir” dedi.
10 GB ücretsiz internet ve evlilik kredisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere ücretsiz internet ve evlilik kredisi ile ilgili de konuştu. Erdoğan, “Milletimize meydanlarda verdiğimiz sözlerin ülkemizin ve küresel ekonominin şartların da göz önünde bulundurarak hayata geçiriyoruz. Yükseköğretimde okuyan öğrencilerimize taahhüdümüz olan 10 gigabayt internet ve cep telefonu desteği konusunu değerlendirdik. İnşallah bir sonraki toplantımızda her iki konuyla ilgili detayları gençlerimizle paylaşacağız. Nihai çalışmaya göre inşallah bir sonraki toplantımızda her iki konuyla ilgili detayları gençlerimizle paylaşacağız. Aile ve Gençlik Bankası ile evlenecek gençlerimize uygun şartlarda kredi meselesi de yakın takibimizdedir aile yapımızın korunması ve istikbalimiz adına büyük önem verdiğimiz bu projemizi gerçeğe dönüştürmekte kararlıyız” dedi.
Çiftçiye mazot ve gübre desteği
Çiftçiye mazot ve gübre desteği ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Tarımsal üretim ve kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla çiftçilerimize bugüne kadar toplam 40 milyar liralık ödeme yaptık. 2024 yılında da bu desteklerimizi verimliği esas alan bir yaklaşımla sürdüreceğiz. 2022 yılında ilk defa hububat için mazot ve gübre destekleri Kasım ayından itibaren ayni olarak kullanmak üzere çiftçilerimizim Ziraat Bankası hesaplarında tanımlanmıştı. Üreticilerimiz önceden desteklerini kullanma imkanına kavuşmuştu. Buradan bir müjdemizi çiftçilerimizle paylaşmak istiyorum. 2024 yılı Mart ayında ödenecek olan 2023 üretim yılı buğday, arpa, yulaf, çavdar, tritikale ve çeltik üreticilerimizin mazot ve gübre desteklerini 2023 Ekim ayından itibaren Ziraat Bankası hesaplarında tanımlayacağız. Ödemeyi öne çekerek kışlık ekimleri öncesinde üreticilerimizin yanında olacağız. Bu kapsamda toplam 11 buçuk milyar liralık desteği çiftçilerimizin istifadesine sunacağız. Son 21 yıldır asla taviz vermediğimiz prensiplerimin başında çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma ilkesi vardır. Hakem Kurulumuz 2024 ve 2025 için memur maaşlarına dahil kesin kararını geçtiğimiz günlerde verdi. Kamu görevlilerimize yedirmeme hassasiyetinin burada da muhafaza edildiğini görüyoruz. Gerek maaş artış oranlarının gerekse ek kazanımların da hayırlı olması diliyorum” diye konuştu.
Gönder