D vitaminini sıradan bir vitamin olarak düşünmemeliyiz. Özellikle son yıllarda eksikliğinin getirdiği sağlık sorunlarını ve faydalarını göz önüne aldığımızda D vitamini meselesinin sağlıklı yaşamamız için elzem olduğunu görüyoruz. Ancak iyi haber şu ki bedenimizi güneşle buluşturan yaz ayları, vücudumuzun doğal olarak D vitamini üretmesi bakımından en faydalı ve etkili zaman. Güneşi bol bir ülkede yaşamamıza rağmen toplumumuzda eksikliği en sık rastlanan vitaminlerin arasında D vitamini yer alıyor. Yağda eriyen bir vitamin olmasına karşın sanılanın aksine besinlerin içerisinde çok az miktarda bulunuyor. D vitamini kaynağı olan yağlı deniz ürünleri, balık, tavuk, yumurta ve süt tüketsek bile bu gıdaların hiçbiri vücudumuzun ihtiyaç duyduğu miktarda D vitamini almamızı sağlayamıyor. Yeterli miktarda D vitamini almamızın en iyi yolu ise yıl boyu düzenli bir şekilde derimizi güneşle buluşturmak. Ayrıca güneşlenerek vücudumuzda doğal olarak ürettiğimiz D vitamini, kullanılan kapsül, şurup ya da damla takviyelerinden çok daha etkili.
Vücudumuzun D vitamini sentezi yapabilmesiyle ilgili en kafa karıştırıcı konu, güneşin hangi ışınlarından yararlanılması ve hangi saatlerde güneşe çıkılması gerektiğiyle ilgilidir. Çoğu kişi bilinçsizce güneşe çıkar ve bundan da hiçbir fayda görmez. Üstelik bu durum çoğu zaman güneş yanıkları ya da cilt lekelenmesiyle sonuçlanır. Güneşin zararlı ışınlarının yanı sıra vücudumuzun D vitamini sentezi yapmasını sağlayan faydalı ışınları da vardır. Ultraviyole A, bizim için ne kadar zararlı ise ultraviyole B de D vitamini açısından bizlere yarar sağlar. Çünkü ultraviyole B, D vitamini salgısını da artıran en önemli kaynaktır. Ancak D vitaminini artırmak için öncelikle belirli saatlerde güneşe çıkmamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Çünkü ultraviyole B ışınları, cildimize 50 derece ve 90 derece açıyla geldiği zaman derimiz D vitamini sentezleyebiliyor. Bizler bu açıyı gün içinde ortalama 11.00 ile 14.00 saatleri arasında yakalayabiliyoruz. Bu saatler dışında yaptığınız her güneşlenme aktivitesi, zararlı UVA ışınlarına maruz kalmanızla sonuçlanıyor.
D vitamini artırmak için güneşlenmek isteyenlerin en çok merak ettiği konulardan bir diğeri de kaç dakika güneşte kalınması gerektiğidir. Bu sorunun cevabını tam olarak net bir şekilde vermek mümkün değildir. Çünkü güneşlenme süresi, şehirlere göre değişiklik gösterir. Ancak yaklaşık bir süre vermek mümkündür. Bulunduğunuz şehirde kaç dakika kalabileceğinizi tam olarak öğrenmenin yolu ise Türkiye Güneş Haritası’ndan bulunduğunuz şehir konumuna bakmaktan geçer. Normalde D vitamini sentezini artırabilmek için 10 ila 20 dakika arasında güneşe maruz kalınması yeterli görülmektedir. Ancak güneşlenirken sadece kollarımızı açmak ya da yüzümüze güneşin gelmesi yeterli değildir. Bunu mutlaka bikini ve mayoyla yapmanız gerekir. Eğer Akdeniz Ege Bölgesi’nde yaşıyorsanız ortalama 10 dakika, Marmara ve Karadeniz Bölgesi’nde iseniz ortalama 20 dakika, Doğu Anadolu ya da İç Anadolu Bölgesi’nde yaşıyorsanız ortalama 25-30 dakika güneşlenmeniz gerekecektir. D vitamini sentezini artırabilmek için güneşte kaldığınız süreç içerisinde ise asla güneş kremi kullanmamalısınız. Koruma kreminizi daha sonra mutlaka sürmelisiniz. D vitamininin sentezlenip, kana karışması da ortalama 48 saat sürer. Bu nedenle D vitamini reaksiyonunu engellememek için kese yapmamanızı ve sıcak suyla duş almamanızı öneriyorum. D vitamini sentezini artırabilmek için ayrıca bol su tüketmekte önemli.
D vitamini eksikliğini tetikleyen nedenlerin arasında koyu tenli olmak ve bronzlaşmakta bulunmaktadır. Çünkü aşırı bronz tenlerde ve aşırı yanan kişilerde D vitamini sentezi gerçekleşmiyor. Eğer teniniz çok koyuysa o zaman D vitamini sentezini artırmak için 20 dakikadan daha fazla güneşte kalmanız gerekiyor. Kısacası gün boyu kumlara yatarak kararmak, hem güneşin zararlı ışınlarına maruziyetinizi oldukça artıyor hem de D vitamini üretimini bloke ediyor.
Gönder