Doktor Ebru Akçora, depreme Hatay'da yakalandı. Acısını yüreğine gömdü ve hastaneye koştu:
"Çok fazla yakınımı, dostumu, komşumu, bütün memleketimi ve bütün geçmişimi kaybettim. Bu insanlara sağlık hizmeti sunmak istiyorum. Bir anne olarak, bir kadın olarak, bir doktor olarak bu beni çok etkiliyor. Vicdani sorumluluğum var."
Depremzede hemşire Sunay Sönmez Pektaş da depremde yaralanmasına rağmen görevinin başındaydı:
"Hastaya eğildiğimde kalkamıyordum, damar yolunu açmak için kalktığımda da hareket edemiyordum. Kendim çok ağrı çekiyor olmama rağmen ağrılarımı ikinci plana itip olabildiğince müdahale etmeye çalıştım."
Hemşire Kübra Bozkaya Sarcan ise "Keşke herkese yetişebilecek gücüm olsaydı" diyor:
"Elimden tutup 'Ne olur geri döndür' diyordu. O anda başka hastalara da yardım etmem gerekiyordu. Teyzeye ‘Bak eşimi burada bırakıyorum. Ben diğer hastaya gideceğim. O da sağlıkçı zaten o müdahaleye devam edecek. Sen burada bekle’ dedim. Teyze 'Allah razı olsun kızım' dedi. Ben başkasına gittim o hasta hayatını kaybetmişti. Ama diyorsun ki onu yapayım da o an biraz sakinlesin."
Umutların tükendiği anda mucizeleri yaşattılar
Depremin kahraman kadınları çaresizliği gördüler, şifa dağıttılar, yardım götürdüler...
5. günde umutlarının tükendiğini dile getiren JAK TİM Komutanı Teğmen Merve Gezginci, o anda olanları şöyle anlattı:
"Enkaz üzerinde bir açıklık oldu. O açıklıktan dinleme yapma kararı aldık. 'Yardım edin' sesini duyduk. Şengül kızımızı çıkardık. Daha sonra babasını da 132. saatte çıkardık."
JAK Personeli Astsubay Dilara Çalışkan da en çok etkilendiği anlardan birini şu sözlerle anlattı:
"Zehra isimle bir bayana rastlamıştık. Enkaz altından bize seslenmişti. Onu çıkartırken yanında 4 aylık kardeşi Elif Nisa da vardı. İlk çıkardığımızda 'Hipotermi geçiriyor' dediler. Hiç ses çıkarmadı bebek çünkü. Ama ambulansa götürdüğümüzde elleri ve ayakları bıcır bıcır oynuyordu. Bu beni çok etkilemişti."
Yardım götürdüler, yaralıları tahliye ettiler
"Gücümüz yettiğince deprem bölgesinde afetzedelerin yanında olacağız" diyor kahraman kadınlar.
Pilot Üsteğmen Kübra Özge Saltan, depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen bölgeyi terk etmedi. Onun tek amacı depremzedelerin yaralarını sarmak:
“Adana'da 6 helikopter, 2 kasa uçağıyla, Sahil Güvenlik uçağıyla konuşlanmış bulunduk. Görev alanlarımız ilk önce temel ihtiyaçları sağlamaya yönelikti. Gıda teminini sağladık, jeneratör malzemeleri, ilk yardım malzemeleri gerekli olan kurtarma ekipmanları ve görevli personellerin ulaştırılmasını sağladık. Yaralı ve hastaları Adana'ya tahliye etme görevini icra ettik."
Gönder