Çok tutmuş gençlik serisi ‘Açlık Oyunları’nın beşincisi ‘Kuşların ve Yılanların Şarkısı’, diktatör Coriolanus Snow’un gençlik dönemini anlatıyor. 2012’deki ilk film hariç serinin bütün adımlarını yöneten Francis Lawrence’ın imzasını taşıyan yapımda Tom Blyth, Rachel Zegler, Peter Dinklage, Jason Schwartzman ve Viola Davis gibi isimlerden oluşan yepyeni bir oyuncu kadrosu var.
Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı
◊ Yönetmen: Francis Lawrence
Oyuncular: Tom Blyth, Rachel Zegler, Peter Dinklage, Jason Schwartzman, Hunter Schafer, Josh Andres Rivera, Viola Davis,
Fionnula Flanagan
ABD yapımı
Amerikalı yazar Suzanne Collins’in ilki Eylül 2008’de yayımlanan ve üç kitaptan oluşan gençlik serisi ‘Açlık Oyunları’ (The Hunger Games) kısa zamanda okuyucudan büyük ilgi görmüştü. Bu ilgi çok geçmeden sinemaya taşındı ve son adım ikiye bölünmek kaydıyla toplamda dört filmlik beyazperde serüveni yaşadı. Hikâye belirsiz bir gelecekte geçiyordu. 13 bölgeden oluşan Panem adlı ülkede düzenlenen, her bölgeden seçilmiş gençlerin boy gösterdiği, televizyon ekranlarından yayımlanan bir hayatta kalma yarışını anlatıyordu. Yaşanan onca kanlı aksiyonun arka planındaysa diktatoryal bir oluşumun izleri ve distopik bir hikâye vardı. İsminin esin kaynağı Thomas Hardy’nin ‘Çılgın Kalabalıktan Uzak’ romanının kahramanı Bathsheba Everdene olan Katniss Everdeen, seride diktatör Snow’a isyan bayrağını açıyor ve mücadelesini sürdürüyordu.Rachel Zegler ve Tom Blyth
‘Açlık Oyunları’nın sinemadaki yansıması da büyük ilgi gördü. Hatta Katniss rolünde, ilk kez ‘Gerçeğin Parçaları’yla (Winter’s Bone, 2010) dikkat çeken Jennifer Lawrence bir Hollywood yıldızına dönüştü. Seri sona ererken de bayrak ‘Uyumsuz’ (Divergent, 2014) ve ‘Labirent’ (The Maze Runner, 2014) gibi diktatoryal oluşumların hâkim olduğu, benzer yapıya sahip diğer gençlik serilerine devredildi.
Suzanne Collins’in Yunan mitolojisinden ve Roma’daki gladyatör gösterilerinden ilham alarak yarattığı kitapları, yani ‘Açlık Oyunları’, ‘Ateşi Yakalamak’ ve ‘Alaycı Kuş’; 2008, 2009 ve 2010’da basılmıştı. Collins daha sonra 2020’de ilk adımın çok öncelerine giden ve diktatör Coriolanus Snow’un gençliğine uzanan bir metni kaleme aldı. ‘Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı’ (The Hunger Games: The Ballad of Songbirds and Snakes) adını taşıyan bu kitap da beklendiği üzere sinemaya aktarıldı. İlk dört yapımda izlediğimiz isimlerin olmadığı bir kadroyla çekilen film bu hafta vizyonda. Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen yerde yıkıntılar arasında yaşayan Panem ulusunun doğuşunu ve yine hayatta kalmak için umutla savaşan kahramanların hikâyesini konu alan bu beşinci adımda Coriolanus Snow’un gençliğini Tom Blyth canlandırıyor. Serinin 2012 tarihli ilk filmini Gary Ross çekmişti. Diğer üç adımda kamera arkasına geçen Francis Lawrence ‘Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı’nı da yönetmiş.
Bu son adımın Türkiye’deki dağıtımını üstlenen şirket nedense basın gösterimi yapmadı ve filmi biz sinema yazarlarından adeta sakladı! Dolayısıyla bu yapımın eleştirisini sayfalarımıza taşıyamadık. ‘Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı’na ilişkin yurtdışında çıkan eleştirilere bakıldığında The Guardian’ın usta sinema yazarı Peter Bradshaw filmi beğenmemiş ve beş üzerinden bir yıldız vermiş. Keza The Telegraph’ın eleştirmeni Robbie Collin’in notu da beş üzerinden iki olmuş. Sinema dergilerinden Empire’ın notu da beş üzerinden iki.
Tabii ki beğenenler de var ama eleştirmenlerin görüşlerini yansıtan metacritic.com adlı sitenin filme ilişkin ortalaması ‘100 üzerinden 53’. Serinin hayranlarının filme ilgisini de gişe rakamları vasıtasıyla öğreniriz.
Ve diğer seçenekler...
Aldıkları bir teklif doğrultusunda halı reklamında oynamak için Kapadokya’ya giden ‘Meksika Açmazı’ ekibi beklentilerinin dışında bir serüven yaşar. Dostluk, muhabbet, kıskançlık, kadın-erkek ilişkileri, eski aşklar ve dolandırıcılık gibi temalarda gezinen ‘Meksika Açmazı’nı Alper Mestçi yönetmiş. Kadroda ekibin klasik üçlüsü Mesut Süre, Fazlı Polat ve Anlatanadam’ın yanı sıra Ecem Çalhan, İsmail Aksoy, Duygu Kocabıyık ve Nicholas Paul Facey gibi isimler rol alıyor. Haftanın menüsünde olan diğer yapımlar şöyle: ‘Alya’ (Yön: Jandae Perçem), ‘Birkaç Mısraymış Meğer’ (Yön: Hüsamettin Elçi-Arin Arjen Öztürk) ve ‘Cin Gelini’ (Yön: Kadir Ergin).
İzlemek yetmez, okumak da gerek!
Sinema üzerine yazılmış kitaplar arka arkaya huzurlarımıza geliyor. İşte yedinci sanatın sularında dolaşan üç yeni çalışma:
◊ Hakan Bıçakcı’nın ‘Alakalı Filmler’i İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitabın arka planı şöyle: Yakınlarda kaybettiğimiz sinema yazarı dostum Murat Özer, ‘Arka Pencere’ yayın hayatına başladığında Bıçakcı’yı arıyor ve dergide yazmak istiyor. Bu teklife olumlu cevap veren Hakan da her yazısında birbirleriyle yolları kesişen üç filmi kaleme alıyor. Bu format sonrasında ‘Se7en’da ve ‘Kafkaokur’da devam ediyor. Özer’e ithaf edilmiş kitap bu yazıların toplamından oluşuyor.
◊ Türkiye’deki sinema yazarlığının çınarı Atillâ Dorsay, 66’ncı kitabı ‘Pandemi Günlerine Doğru Sanat ve Siyaset’te 2014-2021 yılları arasında T24’te kaleme aldığı yazılarını toplamış. Dorsay’ın kimi tartışma ve polemiklerini içeren çalışmayı Remzi Kitabevi yayımladı.
◊ ‘Başrolde Mimarlık: Yeşilçam Filmlerinde Mekân ve Modernite’ ise Everest Yayınları’ndan çıktı. Mimar Umut Şumnu’nun editörü olduğu kitap sinemamıza ait kimi filmler üzerinden mimarlık tarihinde yeri olan yapılara göz atıyor.
Gönder