Serkan Bayram, 1974 yılında Erzincan’ın Refahiye ilçesinde doğuyor.
1975 yılında, henüz 1 yaşındayken annesi tarlaya gidiyor ve kendisi çalışırken bebeği gölgede olsun, rahat olsun diye beşiği bir ağacın altına koyuyor.
Bir anda tarla tutuşuyor, beşik tutuşuyor ve bebek Serkan’ı alevler alıyor.
O halde, 25 km uzaktaki ilçeye eşek sırtında gidiyorlar.
40 gün devlet hastanesinde yoğun bakımda kalıyor Serkan.
Öldü ölecek diye beklerken engelli kalıyor ama hayata da tutunuyor.
Gençlik yılları zor geçiyor ama.
Beşiktaş’ta okurken hep kendini saklıyor, toplu taşımada kimse onu görmesin diye tekli koltuklara oturuyor, kimse bakmasın diye elleri cebinde dolaşıyor.
Mahalle baskısından kurtulmak için üzerinde ‘sorma’ yazan tişört yaptırma kararı alıyor.
Tüm Türkiye beni tanısın, bir defa sorup öğrensin bir daha sormasın diye de avukat olmaya karar veriyor.
İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanıyor, başarıyla bitiriyor, Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisansa başlıyor.
Hakim ve savcılık sınavında 84 puan alıyor, 70’inci sırada mülakata giriyor ve orada önüne bir engel daha çıkıyor.
Hakim ve Savcılık kanunu 8’inci maddesi şöyle: Alışılmışın dışında, çevrenin yadırgayacağı vücut bozukluğu olanlar hakim olamaz!
Serkan Bayram engelli olduğu için eleniyor.
Zoruna gidiyor tabii.
20 yaşında engelli bir gencin hayallerinin engelleri yüzünden engellenmesi dile bile kolay değil.
Serkan Bayram yılmıyor, umudunu kaybetmiyor, bürosunu açıp avukatlık yapmaya başlıyor ve 2000 yılında da siyasete giriyor.
Serkan Bayram 41 yaşında vekil oluyor.
Her kademede görev yapıyor, 5 dönem adaylığı var ve 3 dönemdir de milletvekili.
Biraz da kendisinden dinleyelim:
“Sorumluluğum büyüktü ve hep ‘düştüğün yerden kalkacaksın’ mottosu ile yürüdüm. Hayat mücadelem hep sürdü. Önce Erzincan sonra da İstanbul milletvekilliği yaptım. Mecliste tarihi bir konuşma yaptım, engellilerin partisi olmaz, partiler üstü bir durumdur bu, engelliler bakanlığı olsun dedim. Çok ses getirdi. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde engelliler sessiz devrim gerçekleştirdi. 24 Kasım 2021’de engelli kardeşlerimizin hakim olmasını engelleyen madde kanundan kalktı. Benim gençken yaşadığım hayal kırıklığını artık başkaları yaşamayacaktı.”
Evet ne iyi ki artık Türkiye’de engelliler de hakim olabiliyor.
Ülkemizde 10 milyon engelli var, aileleriyle birlikte 40 milyon kişi etkileniyor.
Bu yılın başında ülkemizin yaşadığı depremlerden sonra 1 milyon engelli daha eklendi.
Kalanları yarım bırakmadan yaşatmayı hedefleyen Serkan Bayram, “Umut yaşanarak verilir, benim hayat hikâyem ve mücadelem engellilere umut oluyor, hayal kurduruyor. Yere düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin” diyor.
“Buğday Tanesi” filmi
Serkan Bayram’ın kaleme aldığı “Buğday Tanesi” adlı kitap birçok dile uyarlandıktan sonra beyazperdeye aktarıldı.
Dünya tarihinde yaşarken filmi çekilen ilk siyasetçi olduğunu söylüyor Serkan Bayram.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde vizyona giren “Buğday Tanesi” filminin sonunda başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlere teşekkür ediyor.
“Öğretmenlerimin bende emeği çok. Sol elimle yazdığım için bana özel sıra veren, engelli olduğum halde piyeslerde beni başrolde oynatan, umudumu kırmayan öğretmenlerime minnet borcum büyük” diyor.
Engelli olmayanların empati duymasını sağlayan, engellilere de umut olan “Buğday Tanesi” sinemalarda 500 bin, okullarda da 500 bin olmak üzere toplamda 1 milyondan fazla izlenmesinin ardından 15 Haziran’da dijital platformda gösterilecek.
Filmin gelirlerinden engelli yaşam kültür merkezleri yapılacak.
Türkiye’nin tüm ilçelerinde bu merkezlerden olması ve bu sayede engellilerin hayata karışmasının yanı sıra, anne babaların da nefes alabilmesi hedefleniyor.
Gönder