Olay, geçen yıl 18 Ekim'de, Kocaeli'nin Başiskele ilçesi Barbaros Mahallesi Eyüp Sultan Caddesi'nde meydana geldi. Ömer Sorguç, boşanma aşamasında olduğu ve kendisinden kaçarak Şanlıurfa'dan Kocaeli'ye gelen eşi Beyza Sorguç'un ardından kente geldi. Sorguç, kayınpederinin evinin önünde beklemeye başladı. Bir süre sonra kayınpederi Şahin Kılıç ve eşi Beyza Sorguç'u evlerinin otoparkına geldi. Burada bekleyen Ömer Sorguç önce kayınpederi Şahin Kılıç'a, ardından eve doğru koşan eşi Beyza Sorguç'a tabanca ile ateş etti. Baba- kız olay yerinde hayatını kaybederken yakalanan Ömer Sorguç işlemlerin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu.
Tutuklu sanık Ömer Sorguç hakkında açılan davanın görülmesine Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmada, tutuklu sanık Ömer Sorguç, taraf avukatları ve tanıklar hazır bulunurken, Beyza Sorguç'un annesi ve kardeşi ise duruşmaya SEGBİS ile katıldı.
'DOLANDIRMA KASTI OLDUĞUNU ANLADIM'
Sanık Ömer Sorguç, mahkemede verdiği ifadede, "2022 yılının Ocak ayında Beyza ile görücü usulü ile evlendim. Evliliğimiz 38 gün sürdü. Evlilik birliği için her şeyi yaptım. Beyza somut bir delil olmaksızın evi terk etti. Beyza ile henüz boşanmadan beni dolandırma kastı olduğunu anladım. Bir gün Whatsapp durumumda Hz. Ali'nin 'İki yüzlünün dilinde tat içinde fesat olur' sözünü paylaştım. Beyza bunu görünce yazıyı kendisi ve ailesi için paylaştığını iddia etti. Ben öyle olmadığını söylememe rağmen babasını aradı. Babası onu alıp götürdü." dedi.
'1 MİLYON DEĞERİNDEKİ TAKIYI ORAYA KOYDU'
Eşiyle aralarında takı tartışması olduğunu söyleyen Ömer Sorguç, "Evlilik sürecimizde 10 gün balayına gitmiştik. Balayı dönüşünce bir bankada kendi adına kasa kiraladı ve düğünde takılan 1 milyon TL değerindeki takıyı oraya koydu. Ben kasanın ikimiz adına olmasını talep ettim ancak kendisi bunu kabul etmedi. Düğün zamanı da Beyza'nın annesi Ayşegül, takılan takılara 'Bizde adet böyledir' diyerek el koydu. Beyza da buna istinaden altınları bankaya yatırırken 'Sen bana inanmıyor musun? demişti." ifadelerini kullandı.
'14 KEZ ŞİKAYETTE BULUNDU'
Ömer Sorguç, eşi Beyza'nın evi terk ettikten 5 gün sonra boşanma davası açtığını belirterek, "Boşanmak için sebep belirtmek gerektiği için Beyza dilekçesinde, karanlık fobisi olduğunu bildiğim halde banyoya kendisini kilitlemiş olduğumu söylemiş. Ancak banyonun kapısı içeriden kilitleniyor. İddiayı çürütünce banyoya değil yatak odasına kilitlendiğini söyledi. O iddiasını da avukatımızla beraber çürüttük. İstanbul Sözleşmesi’ne dayanarak yoldan bir araç fotoğrafı çekip benim olduğumu söylüyor ve şikayet ediyordu. 14 kez şikayette bulundu. Şikayetin 10'unda kovuşturmaya yer olmadığını kararı çıktı. Durum lehime sonuçlandı, diğerleri araştırılmaya devam ediliyor. Beyza, beni Kocaeli'de olmadığım halde şikayet etmiş. Başiskele'den polisler beni arayarak karakola gelmemi istedi. Ancak ben Başiskele'nin nerede olduğunu bilmediğimi, Şanlıurfa'da olduğumu söyledim." dedi
'BEYZA’NIN EVLİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN DEDİM'
Ömer Sorguç, eşi Beyza'nın başka erkeklerle eğlendiğini gördüğünü iddia ederek, “Sosyal medya hesaplarından Beyza'nın erkeklerle beraber eğlendiğini gördüm. Bu erkeklerden birinin A.A. isimli şahıs olduğunu öğrendim ve kendisine sosyal medya hesabından ulaştım. 'Beyza'nın evli olduğunu biliyor musun?' dedim. Bilgisi olmadığını, aralarında duygusal bir bağ olduğunu ve beni öğrenince ayrıldıklarını söyledi. Diğer kadın arkadaşlara da ulaşmaya çalıştım, kimisi cevap verdi, kimisi cevap vermedi" diye konuştu.
'AMACIM BEYZA’NIN VE AİLESİNİN ÖNÜNDE İNTİHAR ETMEKTİ'
Ömer Sorguç, ifadesinin devamında ise şunları söyledi:
"Boşanma sürecinde bankadaki kiralık kasa üzerine tedbir söz konusuydu. Avukat değişince tedbirin kaldırıldığını öğrendim. Yeniden tedbiri koydurduk ancak kasanın boşaltıldığını öğrendim. Şanlıurfa'da olanları sindirmeye çalışıyordum. İşten ayrıldım ve Kocaeli'ye geldim. Amacım Beyza'nın ve ailesinin önünde intihar etmek ve onlara vicdan azabı çektirmekti. Başiskele'de ucuz bir otel buldum ve bir oda kiraladım. O bölgede başka otel yoktu ve uygundu. Kiraladığım bu oda tesadüfen Beyzaların evine doğru bakıyordu. Sürekli maktulün evini gözetlemedim. Otelde sadece 6 gün kaldım. İntihar etmeyi düşünmeden önce herkese mesaj attım. Aileme, avukatıma, arkadaşlarıma ve dayıma mesaj attım. Bir gün önce de Beyza'nın annesi Ayşegül ve babası Şahin Kılıç'a, 'Hem beni dolandırdınız hem de kızınız başkası ile gönül ilişkisi kuruyor' diye mesaj attım."
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Olay gününü de anlatan Ömer Sorguç, "Olay günü Beyza ve babasının evden çıktıklarını gördüm. Evlerinin önünde onları beklemeye başladım. Bu esnada bir esnaf yanıma gelip ne yaptığını sordu. Ben de ev baktığımı söyledim. Bunun üzerine evin arka tarafında bulunan otoparkta beklemeye devam ettim. Beyza ve babası arabayla gelince onlara doğru yöneldim ve konuşmak istediğimi söyledim. Beyza bağırarak babasına araçtan inmemesini söyledi. Ömer Kılıç bana 'Sen erkek misin? Altın için ağlıyorsun' diyerek ağır sözler söyledi. Ben mevzunun altın olmadığını söyledim. Şahin Kılıç torpidoya yönelince ben de oradan bir şey çıkaracağını düşündüm. Bunun üzerine 3 el ateş ettim. Beyza arabadan koşarak 'Anne' diye bağırıyordu. Beyza da bana hakaretler etti ancak ne dediğini hatırlamıyorum. Ona da koşarken 3 ateş ettim. Beyza apartman girişinde yere düştü. 'Sonumuz neden böyle oldu?' dedim. Ne yaptıysa annesinin yaptığını söyledi. Bir el daha ateş ettim" diye konuştu.
Ömer Sorguç ifadesinin devamında olaydan sonra intihar etmek islediğini söyleyerek, "Başıma silahı doğrulttum, intihar etmek istedim. Dayım geldi elimdeki silaha vurdu. Bunun üzerine ikinci silahı çıkardım o elime de vurarak beni etkisiz hale getirdi. Dayım asker olduğu için beni yüz üstü yere yatırdı. Benim amacım onları öldürmek değildi, konuşup kendimi öldürmekti ancak bana hakaretleri sonucu olay böyle gerçekleşti. Keşke onlar yerine ben ölseydim" dedi.
MAHKEME BAŞKANI SORDU: SEN NİYE 2 SİLAH TAŞIDIN?
Sorguç’un intihar iddiasının ardından mahkeme başkanı Sorguç'a "İntihar etmek için bir silah ve bir mermer yeter. Sen niye 2 silah taşıdın?" sorusunu yöneltti. Sanık Sorguç, "Tabancalar tutukluluk yaptığından dolayı 2 tane aldım. Tabancaların birinde 13-14, diğerinde 8-9 mermi vardı. Silahları Şanlıurfa'dan tanımadığım bir şahıstan aldım. Beyza kaçarken 3-4 el ateş ettim. Şahin Kılıç'a da 3-4 el ateş ettim. Olay otoparkta oldu" diye cevapladı.
'SANIĞIN SÖYLEDİKLERİNİN YÜZDE 80’İ YALAN'
Eşini ve kızını kaybeden Ayşegül Kılıç, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek "Kızımı ve eşimi öldürmesine sebep olan katilin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Sanığın söylediği şeylerin yüzde 80'i yalan. Olay günü evin penceresinden baktığım esnada eşimin ve kızımın geldiğini gördüm. Eşim aracıyla otoparka girdikten 5 saniye sonra silah sesi geldi. O esnada oradan geçen polis otosunu balkondan bağırarak çağırdım ve otoparka yönlendirdim. Sanığın dediği gibi aralarında konuşma geçmiş olsaydı arabanın otoparka girdikten 5 saniye sonra silah sesi gelmezdi. Zaten bir gün önce Ömer bana mesaj atarak beni öldürmek istediğini söylemişti. Sanık kızıma ardı ardına 5 el ateş etti." diye konuştu.
TANIKLAR DİNLENDİ
Duruşmada sanık ve müşteki ifadelerinin ardından tanıkların dinlenmesi ile devam etti. Olay günü orada bulunan esnaf M.T. "Karşı binanın kapısının önünde tanımadığım birinin beklediğini gördüm. Sanığın kafasında kapüşon olduğu için ilk önce polis olduğunu sandım. Bir saatten fazla binanın önünde bekleyince yanına gidip neden beklediğini sordum. Bana ev bakacağını, emlakçı beklediğini söyledi. Emlakçı arkadaşımı arayıp bekleyen müşterinin olup olmadığını söylediğimde olmadığını söyledi. Tekrar şahsın yanına gidip neden beklediğini sordum. Şahıs bu durumun bana neden bunun dert olduğunu söyledi. Müşterim gelince iş yerine gittim, kısa bir süre sonra silah sesi duydum." dedi.
'HERHANGİ BİR ERKEKLE İLİŞKİSİ YOKTU, BU DURUMLARA ÇOK DİKKAT EDERDİ'
Tanık olarak dinlenen Beyza Sorguç'un hemşire meslektaşı G.A.’ya, mahkeme başkanının Beyza'nın bir ilişkisi olup olmadığı sorması üzerine, “Beyza özel hayatını anlatmayı seven biri değildi, ancak kocasından tehdit mesajları aldığını söylemişti. İş arkadaşlarımızla birlikte toplu olarak sorumlu amirimizin işlettiği kafesine gittik. Burada birlikte çalıştığımız erkek arkadaşlarımıza Beyza'nın kocasından mesaj geldi. Birkaç gün sonra bana da mesaj geldi. Mesajda, Beyza'nın altınları alıp kaçtığı gibi şeyler yazıyordu. Beyza'nın herhangi bir erkekle duygusal bir ilişkisi yoktu. Bu durumlara çok dikkat ederdi. 'Ne kadar ayrı olsak da eşimle nikahım var' derdi" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
Gönder