Müjdeli haberi alan eşi ve yakınları dışarıda sevinç gözyaşları döküyordu ama... Gaziantep’in bu özel hastanesinin doğum kliniğinde durum iyi değildi...
Doktorlar Cennet Damar’ın etrafında koşuşturuyordu. “Derhal ameliyata alalım. Kanaması artıyor...”
Hasta ameliyata alınmış ama kurtarılamamıştı... Genç anne Cennet Damar...
Tıp terminolojisindeki deyişiyle çok nadir görülen “uterin atoni kanaması”na yakalanmıştı... Ve acı haber dışarı ulaşır ulaşmaz ortalık karışmıştı.
Hasta yakınları hastanenin etrafında giderek artıyordu. Olay kısa sürede neredeyse bir kuşatmaya dönüşmüştü...
2) VE BEYAZ KOD
Hastane camları, kapıları kırılmaya başlamıştı. Doktorlar, sağlık çalışanları panik içinde kaçıyordu.
Hastanede anons üzerine anons:
“Beyaz kod... Beyaz kod...”
Buradan sonrasını hastanenin yönetim kurulu başkanı şöyle anlatıyor: “Hastamızın vefat haberi yakınlarına bildirildikten sonra, ne yazık ki hastanemiz istenmeyen görüntülere şahit olmuş, hasta yakınları tarafından birçok demirbaş malzememize zarar verilmiş, hastanemiz acil başvuran hastalara bile hizmet veremeyecek hale gelmiştir. Olayların kontrol altına alınabilmesi için çağrılan kolluk kuvveti, destek ekipler isteyip hastanemizi abluka altına almış...”
Evet arkadaşlar... Ne yazık ki durum bu.
3) AYNI HASTANE DOKTOR KOMADA
Geçmişte yaşanan bu olayı neden hatırlatıyorum...
Çünkü önceki gün yine Gaziantep’teki aynı hastanede yine bir baskın yaşandı.
Yüksek ateşle acile gelen çocuğun yakınları, “Doktor neden damar yolu açmadı?” diye ellerinde demir çubuklarla hastane önünde toplandı. 20-30 kişi... Sonra...
Sonrasındaki vahşeti DHA’dan Ahmet Atmaca dünyaya şöyle duyurdu: “Çocuğun damar yolunun geç açılması gerekçesiyle yakınları acilde görevli Doktor Esadullah Beğoğlu’na hakaretler ederek saldırdı. Demir sopa ile başına vurulan Dr. Beğoğlu, ağır yaralandı. Tedaviye alınan doktorun hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.”
4) AH BENİM CANIM DOKTORUM
İşte böyle arkadaşlar. Gencecik doktorumuz şimdi ölümle pençeleşiyor.
Hasta yakınları bilmiyor ki... Yüksek ateşle ne zaman damar yolu açılır.
Cehaletin geldiği son nokta...
Gece aile yakınları hastanenin önünde toplanıyor. Demir sopalarla saldırıyorlar.
Sağlık çalışanlarına yapılan bu saldırılardan artık usandık. İçimiz yanıyor.
Bu doktorlar, bu çocuklar nasıl yetişiyor?
5) 67 YAŞINDAKİ DOKTORA YUMRUK
Yine Gaziantep’te Aile Hekimi 67 yaşındaki Dr. Mustafa Talat Bayram yumruklu saldırıya uğruyor. Niye mi?
Gelen hasta, raporunda olmayan ilaçları istiyor.
Doktor “Bunu yazamam” cevabını verince de hasta yumruklarla dudağını patlatıyor. Burada tek tek doktor ve sağlık çalışanı ismi vermeye çalışsam sayfalar yetmez. İşte Dr. Sadık Oluk... Mermerle saldırdılar. Ölümden döndü...
6) GÜVENLİK YETERLİ Mİ
Biliyoruz ki... Sağlık Bakanlığı şiddeti önlemek için her türlü gayreti gösteriyor.
Biliyoruz ki... İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı öyle... Yasalar çıkartılıyor. Cezalar artırılıyor...
Biliyoruz ki... Son dönemde yakalanan saldırganlar cezalar alıyor.
Biliyoruz ki... Beyaz Kod, pembe kod uygulamaları, erken uyarı sistemleri var. (Mesela pembe kod yeni doğandan kaçırılan çocuklar için geliştirildi.)
Peki bütün bu önlemlere rağmen sağlık çalışanlarına yapılan bu pervasız ve vahşi saldırılar nasıl, neden artıyor ve nasıl engellenecek?
İŞTE O GRAFİK
Özel hastanelerde özel güvenlik şirketleri görev yapıyor. Bu nedenle o şirketlerin derneği olan GÜSOD’un yönetim kurulu üyesi Ünal Bay’la konuştum. Ünal Bey’den öğrendiklerimin özeti şöyle:
- ŞEHİR HASTANELERİNDE YENİ DÜZEN: Son saldırı örneğini yaşadığımız Gaziantep’te devasa bir şehir hastanesi açılmak üzere. Hastanede 350 özel güvenlik görev yapacak. Ayrıca şehir hastanelerine yeni doğan ve aciller için kartlı sistem getiriliyor. Buralarda güvenlik etkili...
- SIKINTI KÜÇÜK ÖZEL HASTANELERDE: Devlet, özel hastanelere doğal olarak polis veremiyor. Özel hastanelerin küçük olanları için özel güvenlik eleman sayısı da az oluyor. Örneğin son olarak Gaziantep’teki özel hastanede yaşanan olayı 1-2 özel güvenlik elamanın önlemesi mümkün değildi. Nitekim güvenlik görevlisi de yaralanıyor.
7) OKULLARDAN BAŞLAYARAK SAYGI KURALLARI
Aslında yine aynı noktaya geliyoruz.
Ne yazık ki biz, eğitim sistemini bir sınav sistemi olarak algılıyoruz. Sınava ayarlı bir sistem.
Oysa ilkokuldan itibaren çocukların “yaşam kültürü”, “ötekine saygı”, trafik kuralları, sıraya girme alışkanlıkları gibi gündelik hayatımızın temel yaşam kurallarıyla yoğrulmaları gerekiyor.
Yoksa LYS başarısı elbette önemlidir.
Ama “sıraya girme” kültürü de en az onun kadar değerlidir.
Buradan...
Başta pandemi dönemi olmak üzere, her zaman bizler için canları pahasına görev yapan doktorlara ve tüm sağlık çalışanlarına saygılarımı gönderiyorum.
Bizlere gelince...
Yapmayın kardeşim.
Belki bir acil servis doktorunun en yılgın anına denk geldiniz.
Belki günde 100 hasta bakan doktorun yorgunluk anına rastladınız.
Şiddetle nereye varacaksınız?
Çoğu zaman size yine saldırdığınız o doktorlar bakıyor.
Yapmayın. Lütfen yapmayın...
Bizler için canlarını feda edip şehit düşen tüm sağlık çalışanlarımızı minnetle anıyorum...
Sağlıklı günler dilerim.
Gönder