Dünyanın en önemli metropol şehirlerinden biri olan İstanbul, renkli ve tarihi değerlerin merkezi dışında, birçok suç dünyasını içinde barındıran bir şehir. Cinayet ve gasp gibi önemli suçların dışında dolandırıcılık, sahtecilik ve yankesicilik gibi suçlar da yer alıyor. Bunlardan biri olan 17 yıl önce yaşanan sahtecilik suçu, film senaryolarını aratmayan bir hayat hikayesini ortaya çıkarmasıyla sonuçlanan inanılmaz olaydı.
SIRADAN BİR ŞİKAYET
Yıl 2006, Asayiş Şube Müdürlüğü’nün Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’nde her zamanki gibi hareketlilik vardı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büronun adı, Gayrettepe’de polisin diliyle ‘Üçüncü kısım” diye geçerdi. Asayiş Şube Müdürlüğü binasında içeri girdiğinizde bir kat çıkıyorsunuz ve hemen ilk katta bu kısımla karşılaşıyordunuz. Burası yankesiciler ve dolandırıcıların korkulu rüyasıydı. O gün gelen şikayet dilekçelerinden biri için görevlendirilen polis memuru Erol Sefer, onun ekibi için sıradan ve çok basitçe çözülebilecek bir dosyayı ele aldığını düşündü.
“KARŞIMIZDA BİR DOLANDIRICI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜK”
Şikayet dilekçesini okuyan Erol Sefer, mağdurun kaybettiği kimliğiyle ilgili sorunlar yaşadığını belirterek “Mağdur şikayet dilekçesinde. Kimliğini kaybettiğini ve yeni kimlik çıkartınca kimliğinde evli olduğunu görüyor. Aslında mağdur bekar. Ama nüfus müdürlüğündeki kayıtlarda evlendiği görülüyor. Biri bu kişinin kimliğini kullanarak evlenmişti. Ayrıca mağdur adına kredi kartı da çıkartmıştı. Biz karşımızda bir dolandırıcı olduğunu düşündük. Şüpheliyi bulup gerekli adli mercilere teslim edecektik işimiz buydu.” dedi.
ADIM ADIM ARAŞTIRILDI
Kimliği çıkartan sahtekarın peşine düşen Sefer ve ekibi, bu kişinin önce hangi nüfus müdürlüğünde kimlik çıkarttığına baktı. Adım adım araştırmaya başlayan Sefer “Biz önce bu kişinin kimlik çıkarttığı nüfus müdürlüğünü bulduk. Tabi o dönemler güvenlik kamerası olmadığı için kameralara bakıp da kimin kimlik çıkarttığını göremedik. Bu baya gerçek kimlik çıkartmış ve evlenmiş” ifadelerini kullandı.
Gönder