Sahnede performans yapıyorsunuz.
Seyirciler arasında kalabalıkta gözünüze bir pankart çarpıyor. Sizin adınız yazıyor üzerinde.
Buraya kadarı normal, alışık olduğumuz durumlardan.
Ama ya sonrası...
Olay Blink-182 grubunun konserinde gerçekleşti.
Grubun davulcusu Travis’in geçen yıl evlendiği eşi Kourtney Kardashian kocasının sahnede olduğu konserde şu pankartı açtı; “Travis, hamileyim”.
Orada değildim, Travis şoka girdi mi, elindeki bagetleri fırlattı mı ya da o heyecanla davulu patlattı mı bilmiyorum.
Ama bu olay konser pankartları tarihine bir ilk olarak geçti.
Mutluluğun formülü işini sevmekte
İnsanlar 17-20 yaşından sonra çalışmaya başlıyor.
Ve normal şartlarda, bir aksilik olmazsa, 60-65’e kadar da çalışmaya devam ediyorlar. Çok uzun bir zaman öyle değil mi?
Hatta bazen 65 sonrasında bile çalıştığı işi yapmaya devam edenler olabiliyor.
Daha da uzun bir süre!
Peki ya hayatın en anlamlı yıllarını ve en uzun bölümünü kapsayan bu süre mutsuz geçerse? Yazık olmaz mı o ömre?
O yılların mutlu ya da mutsuz geçmesi sevdiğiniz işi yapmakla bağlantılı?
Şanslı olanlar kendilerini çalışır gibi hissetmedikleri işi yapıyorlar.
Hobilerinizi, sizi mutlu edecek aktiviteleri işe çevirmeye bakın yani.
Bunu yapamadıysanız da yaptığınız işin seveceğiniz yönlerini öne çıkarmaya ve sevmeye çalışın.
Geriye dönüp baktığınızda “Güzel bir hayat yaşadım” demek için yaptığınız iş sizi mutlu ediyor olmalı.
Gönder