Koçların karşılıklı akıl oyunları maçı güzel ve seyredilebilir şekle soktu. Takımlar aynı kartlarla, aynı oyunu oynamaya soyundular. Seri ve şık üçlüklerle evinin çemberlerinin kendisine olan sevgisini değerlendirdi Efes. Sayı üretemeyince takımı kısaltarak McCollum’u oyuna sürdü ve Brown’dan katkı alarak oyuna tutundu Ufuk Sarıca.
Aynı eserden birden fazla elde etmek için yapılan litografi denilen taşbaskı yapımını izledik ikinci yarıda. Clyburn’ün sakatlanıp çıkması Efes’in rotas yonunu iyice daralttı. Karşılıklı üçlükler havalarda uçuştu. Aynen ilk maç ta olduğu gibi gelişti olaylar;
Karşıyaka maçı yakalar gibi oldu. Teke tek oynayan McCollum Karşıyaka’yı sırtladı. Larkin altın üçlükler attı. Gibi gibi.... Bana da ilk maçın son cümlesini kopyalayıp yapıştırmak kaldı: Enerjilerin tükendiği maç sonunu oynamasını beceren Efes maçtan mutlu ayrıldı.
Gönder