Kahramanmaraş merkezli depremlerin üstünden 19 gün geçti. 11 ili etkileyen 2 büyük deprem binlerce konutun yıkılmasına sebep oldu. Bunun yanından birçok ev de ağır hasar aldı.
Türkiye'nin tek yürek olduğu Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afet bölgesine yardımlar sürüyor. Bölgede vatandaşlar için yeni yaşam alanları oluşturuldu. Geçici çadır ve konteyner kentlerle vatandaşların yaraları sarılıyor.
Yeni evler için ilk kazma vuruldu. TOKİ, Nurdağı ve İslahiye'de 855 konutun inşasına başladı. Nurdağı ve islahiye'de zemin etüt çalışmaları tamamlandı. Nurdağı ilçesi Bademli Mahallesi'ne 456 konut inşa edilecek. Açıklama Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından yapıldı.
"855 KONUTUMUZ İÇİN İLK KAZMAYI VURDUK"
Bunun yanı sıra depremzedeler için başlatılan konutlara Gaziantep'te ilk kazmanın vurulduğunu dile getiren Çevre, İklim ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabında şu ifadelere yer verdi:
Tüm çabamız, vatandaşlarımızı bir an önce evlerine kavuşturmak için. Sözleşmelerini imzaladığımız, zemin etüt çalışmaları tamamlanmış alanlarda hemen işe koyuluyoruz! TOKİ eliyle Nurdağı ve İslahiye'de ilk etapta yapacağımız 855 konutumuz için ilk kazmayı vurduk.
Çalışmayı takip eden Murat Sekban şunları aktardı:
"Nurdağı depremde en çok hasar ilçelerin başında geliyor. Yaraların sarılması ve kalıcı konutların inşası için ilk kazmalar vuruldu. Bademli Mahallesi'nde çalışmalar başladı. Bademli Nurdağı ilçe merkezine yaklaşık olarak 12 kilometre mesafede yer alıyor.
Nurdağı ilçe merkezi düzlük bir kesimde yer alıyor. Bademli ise zemin etüdü yapıldıktan sonra daha kayalık ve yüksekte olan bir nokta. Belirlenen şartlara uyan bir nokta olarak dikkat çekiyor. Yapılan açıklamalarda bundan sonraki inşa edilen konutların fay hatlarına belli metre uzaklıkta olacağı ifade edilmişti.
İnşa edilecekler yerler zeminin kireç taşı ya da betondan oluşması gerekiyor. Kat konusunda bir hassasiyet söz konusu. Alt katlarda dükkanlar olmayacak ve sadece daireler yer alacak. Şu anda Nurdağı için planlanan 6 bin daire var. Burası 1 milyon metrekarelik bir alan ve 5 bin konut buraya inşa edilecek. Burada konutlar için ilk kazmalar vuruldu."
Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, dün Adıyaman'da Anadolu Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, 6 Şubat gecesi tüm milleti yasa boğan, tüm bölgelerde hissedilen bir depremle uyanıldığını belirterek, başsağlığı dileklerini iletti.
Deprem olduğu andan itibaren Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında illerde harekete geçildiğini anlatan Kurum, "İlk andan itibaren tüm illerimizde vatandaşımızın neye ihtiyacı varsa, yapılması gereken neyse her saat, her dakika üstüne koya koya bu mücadeleyi göstermeye gayret gösterdik." dedi.
Depremin ardından 11 ilde yol ve altyapılardaki hasarlar sebebiyle yardımların ancak yolların açılarak ulaştırılabildiğini anlatan Kurum, yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılması konusunda çaba gösterildiğini vurguladı.
"DEVLETİMİZİN BÜTÜN İMKANLARINI 11 İLİMİZ İÇİN SEFERBER ETTİK"
Ekiplerin enkaz altından "Bir kişiyi daha acaba canlı kurtarabilir miyiz?" anlayışıyla, yemeden, içmeden uyumadan elindeki imkanları seferber ederek çalıştığını aktaran Kurum, "Her şeyi dört dörtlük yaptık diyemeyiz ama şuna ben şahidim ki her saat, her dakika üstüne koya koya, devletimizin bütün imkanlarını 11 ilimiz için seferber ettik." dedi.
Tüm illerde eş zamanlı çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Kurum, tüm ülkeden TAMP çerçevesinde bütün iş makinalarının bölgeye sevk edildiğini ve buraya yapılabilecek her türlü yardımı yapmak adına cansiparane bir şekilde süreci yönetmeye gayret gösterdiklerini vurguladı.
Bakan Kurum, konuşmasına şöyle devam etti:
"Önceliğimiz, enkaz altındaki vatandaşlarımızı bir an önce enkazdan kurtarabilmek, ardından onları sağlam güvenli alanlara, geçici barınma alanlarımıza, çadır kentlerimize, ardından konteyner kentlerimize yerleştirmekti. Bir taraftan da hasar tespitlerini yapmak ve hasar tespiti çerçevesinde de kalıcı konutlarımızın inşa sürecine başlamaktı. Tüm bu işleri eş zamanlı yürütmeye çalıştık. Hiçbirinden ödün vermeden, hiçbirinde geç kalmadan bir an, bir saat, bir dakika önce, vatandaşımıza biz 'en iyi imkanı nasıl sunabiliriz'in gayreti içinde olduk."
"BU YIKIMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLAMAK ZORUNDAYIZ"
Deprem bölgelerindeki hasar tespit çalışmalarındaki son durumun sorulması üzerine Kurum, hasar tespit çalışmalarının 11 ilde 7 bin 300 personelle eş zamanlı yürütüldüğünü bildirdi.
Hasar tespitiyle çıkacak envanterin, gelecekteki yerleşim için önemine işaret eden Kurum, "Binaların doğru alanlarda olup olmadığı, zeminin kalitesini, yıkımın ne denli o alanda fazla olup olmadığını o tespitlerle görmüş olacağız." dedi.
Bilim insanlarıyla bu konuda istişarelerde bulunduklarını anlatan Kurum, "Yapmış olduğumuz hasar tespit çalışmalarında depremin 18'inci günündeyiz, 164 bin 29 binada yer alan 518 bin 754 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık. Bunu dört ile çarptığınızda neredeyse İstanbul büyüklüğündeki nüfustan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu yıkımın büyüklüğünü anlamak zorundayız." diye konuştu.
Yıkık ve acil yıkılması gereken binaların, hemen yıkılacak binalar olduğuna dikkati çeken Kurum, ağır hasarlı binaların da taşıyıcı sistemlerinin hasar görmesi dolayısıyla girilemez, kullanılamaz binalar olduğunu söyledi.
"ZEMİNDEKİ SIVILAŞMADAN KAYNAKLI"
Kurum, kişilerin kimlik numarası ile binasının hasarını e-Devlet'ten görebildiğine de değinerek, şunları söyledi:
"Hasar tespiti bugün itibarıyla Türkiye genelinde yüzde 80 seviyelerine geldi. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde inşallah tamamlayacağız. Hasar tespitleri esnasında, Hatay Defne merkezli ardından Samandağ merkezli iki deprem yaşadık. Zaten acil yıkılacak, ağır hasarlı binalarla ilgili bir tespit yapmaya gerek yok. Dolayısıyla orta hasarlı ve az hasarlı binalara bir kez daha bakacağız. En son Defne merkezli depremde hasar görmüş mü, görmemiş mi, bunu tekrar tespit edebilmek amacıyla."
Bakan Kurum, depremin Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde gerçekleştiğini belirterek, bu fay hattı üzerindeki hasar yoğunluklarına ilişkin bilgi verdi.
Tek tek illerin hasar durumlarını tablolarla gösteren Kurum, 11 ildeki fay hatları üzerindeki yıkım yoğunluğuna dikkati çekti.
Hatay İskenderun'un da yoğun yıkım yaşanan yerlerden olduğunu söyleyen Kurum, buradaki yıkım nedenlerinden birinin zemin sıvılaşmasından kaynaklı yıkım olduğunu söyledi.
Kurum, "Hatay, Antakya merkezinde de zemin kalitesinin düşük olduğunu görüyoruz. Mesela bazı binaların yıkılmadığını ama yan yattığını görüyoruz. Yani buradaki sebep, zemindeki sıvılaşmadan kaynaklı, zemin yumuşuyor ve oynak zeminde bina yan yatabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Denize havalimanı yaptıklarını anımsatan Kurum, "deniz üstüne dolguyla inşaat yapılamaz" diye bir kaide olmadığını ancak o zemine göre gerekli tedbirleri almak, zemin iyileştirmesi yapmak, sıvılaşmaya ilişkin tedbir almak zorunda olunduğunu belirtti.
İzmir Bayraklı'da depremdeki yıkımın zemin sıvılaşmasından kaynaklı olduğunu bildiren Kurum, deprem sonrasında zemin iyileştirmesi yaptıklarını, Bayraklı'da katı düşürdüklerini, zemin kalitesini artırdıklarını, sıvılaşmaya ilişkin tedbirler aldıklarını söyledi.
Tedbirleri alarak, sağlam bina yapılacağını kaydeden Kurum, bilim insanlarıyla görüşerek fay hattından ne kadar mesafede bina yapılması gerektiğini sorduğunu, onların da dünya literatürüne göre 15 metre olduğunu söylediklerini anlattı.
"Hocalarımıza, 'Bunun bilimsel bir neticesi, sonucu yok. Biz emniyette kalmak istiyoruz. Fay hattına 500 metreden aşağı yanaşmasak' dedim. 'Çok iyi yaparsınız, daha güvenli olur' dediler." ifadelerini kullanan Kurum, kırılan faylarla birlikte salınım gerçekleştiğini, fay hattından uzaklaştıkça salınımın etkisinin de azaldığını belirtti.
Bakan Kurum, "Dolayısıyla ne kadar uzak yaparsanız, o salınımın etkisi de o kadar azalmış olur." diye konuştu.
.
Gönder