Bavula konulup kargoya gönderilen ilaçlar yolcuların büyük sorunu. Hele de gidilen yerde bavulun uçaktan çıkmaması, kaybolması, günlerce gelmemesi gibi durumlar sürekli ilaç kullanan yolcuları perişan ediyor. İlaçlarınızı asla bavula koymayın. Yanınıza alın ve mutlaka yedekleri olsun. Birçok ülkede eczaneye gidip kolayca ilaç alamazsınız.
Yapılan araştırmalar yoğun ve sürekli ilaç kullanan her 100 havayolu yolcusundan en az 30’unun uçuş öncesi ilaçlarını bavullarına koyup kargoya verdiğini ortaya koyuyor.
Kalp hastalıkları ya da kanser tedavisinde kullanılan ilaçları bile bavula koyup check-in’de uçak altına yollayan çok sayıda yolcu, uçuş sırasında ciddi çaresizlik yaşıyor. Bununla da kalmıyor. Gittikleri ülkede bavulları uçaktan çıkmayan, kaybolan, günler sonra gelen yolcular var. Bu yüzden komaya girenler, hastaneye kaldırılanlar bile oluyor. Çoğu reçeteli olan bu ve benzeri ilaçların gittiğiniz ülkede kolayca satın alınamayacağı da düşünüldüğünde yolcunun ilaçlarını bavuluna koyup uçak altına göndermesi anlaşılır gibi değil.
‘KONGO’DAYIM BEN NE YAPACAĞIM’
Geçtiğimiz günlerde yakından tanıdığım bir arkadaşım telefonla aradı. Aynen şunları söyledi:
“Dört gündür Kongo’nun başkentindeyim. Bavulum uçaktan çıkmadı. İçinde kalp ilaçlarım var. Buradan almak istedim ama çoğu yok. Meğer Kongo’ya gelirken bavullar çoğu zaman başka uçaklarla kargo olarak yollanıyormuş. Şimdi üçüncü gün hâlâ bavulumu bekliyorum. Gelmese ne yapacağımı bilmiyorum.”
Evet, Afrika’da bazı ülkelere dar gövde uçaklarla THY’nin yaptığı uçuşlarda ağırlığın fazla olması nedeniyle bavullar başka uçaklarla yollanabiliyor. Bunun elbette yolculara açık bir şekilde önceden söylenmesi gerekiyor. Hatta yazılı olarak belirtilmesi şart. THY genellikle 737-900 uçakları ile birçok Afrika ülkesine yaptığı uçuşlarını A330 uçaklarına çevirdi. Böylece bagaj bırakılması sorunu ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Şikâyetlerin kısmen önüne geçildi ama sorun tümüyle ortadan kalkmadı. Bu, Afrika’ya uçan başka havayolu şirketlerinde de sıklıkla görülen bir olay. Elbette çok rahatsızlık verici bir durum.
Neyse ki arkadaşımın bavulu gecikmeli de olsa dört gün sonra Kongo’ya ulaştı. O da rahat bir nefes aldı. Elbette bu durumda akla gelen başka sorunlar da oluyor. Bavul çok sıcak bir yerde mi tutuldu? İlaçlarda bozulma oldu mu? Bunların cevabını bilmiyoruz. Böyle durumlarda, yani bavulların bu kadar uzun süre gecikmesinde havayolu şirketleri yolculara gittikleri ülkede ihtiyaçlarını alabilmeleri için belli paralar ödüyor. Ama ilaç her ülkede kolayca ve üstelik reçetesiz alınabilecek bir şey değil. Ayrıca alınacak ‘muadil’ ilaçlar da bazı hastalarda sorunlar yaratabiliyor. İlaçsız kalınan ülkede bir doktora gidip ‘Bana şu ilaçları yaz’ demek de zor. Çoğu doktor bunu kabul etmez. Kendisi hastane incelemelerini yaptırmak isteyebilir.
İLAÇLARIN BAVULA KONMASININ MANTIĞI YOK
Havayolu yolcularının ilaçlarını mutlaka el bagajlarında taşımaları gerekiyor. Hatta mümkünse ceplerinde ilaç kutularında bulundurmaları en doğru yol. Cepteki ilaç kutularının dışında mutlaka yine el bagajları içinde yedeklerin bulunması gerekiyor.İlaç kesinlikle bavula konulmaz. Bavulda çeşitli atmosferik şartlarda ilaçların saklama koşullarına aykırı durumlardan dolayı bozulmaları da mümkündür. Örneğin, sıcaklığa duyarlı ilaçlarınızı (insülin gibi) el çantanıza koymanızda fayda var. Soğutulmuş ilaçları taşımak için yalıtımlı seyahat çantalarını kullanın. Güvenlikten geçerken buz torbalarının donmuş olduğundan emin olun. İlaçları, aşıları orijinal ambalajında tutmak aynı zamanda düzgün bir şekilde saklanmalarına da yardımcı olabilir.
BUNLARA DİKKAT EDİN
- Uçakta yolculuk sırasında çoğu ilacı alabilirsiniz. Ancak bazı istisnalar da var. O da özellikle uyuşturucu ağırlıklı ilaçlar için geçerli. Bunların kullanımıyla ilgili sizden rapor isteyebiirler.
- Bitmesini önlemek için her zaman yolculuk sırasında kullanmayı beklediğinizden daha fazla ilacı yanınıza alınız. Ancak varış noktanıza bağlı bazı kısıtlamalar geçerli olabilir.
- Her ülkenin getirebileceğiniz ilaçlarla ilgili farklı kuralları vardır. Yurtdışına seyahat ediyorsanız, gideceğiniz ülkenin kurallarını önceden öğrenin. Bu konudaki bilgiler internet sitelerinde yer alıyor.
- Uçakta baş ağrısı için olsa bile kabin memurlarından ilaç istemeyin. İlaç verme yetkileri yok. Ancak bazı durumlarda uçakta doktor varsa ve onun izni ile yazılı sorumluluk kabulünden sonra kabin memurları sağlık kitlerinde bulunuyorsa istenen ilaç ya da muadilini verebilirler. Tabletler, sıvılar, inhalerler ve hipodermik şırıngalar gibi ilaçların tümüne yolcunun uçakta taşımasına izin verilmektedir. Bunların, el bagajındaki sıvılara yönelik mevcut kısıtlama olan 100 ml’den az olmasına izin veriliyor. ABD’de seyahat ederken sıvı formda olmadığı sürece ilaçlarınızı beyan etmeniz gerekmez.
- Araştırmalara göre yüzde 50’den fazla havayolu yolcusu günde en az bir ilaç kullanıyor. Bu nedenle özellikle gidilen ülkede uzun süre kalınacaksa, mutlaka yolculuk öncesi doktorunuza yurtdışında da geçerli bir reçete yazdırın. Eğer çocuğunuz yalnız seyahat ediyorsa ilaçlarını yanına verip, nasıl kullanacağını yazın. Eğer bir kabin memuru kontrolünde uçuyorsa, havayolu şirketine de kullanılan ilaçları ve kullanım şeklini bildirin.
ÖZEL JETLERDE İLAÇ SORUNU
- Özel uçaklarda ilaçlarla ilgili başka bir sorun var. Onlarda bagajdaki bavulda ilaç unutmak pek de önemli değil. Çünkü çoğu iş jetinde arka tarafta tuvaletten sonra kargo bölümüne geçilebiliyor. Ve orada bavulda bırakılmış ilacı almak mümkün. Ama uçak içindeki dolaplara konan ilaçlar başka bir sorun yaratıyor.
- Genellikle iş uçaklarında uçan kabin memurlarının yeterli bir eğim almadıkları biliniyor. Bu hepsi için böyle demek değil. Genellikle uçak bir yere indiğinde, örneğin Dubai diyelim, yolcu inip gittikten sonra ekip uçağı kapatır. Motor kapaklarını takar, pito kapaklarını yuvalarına geçirir ve uçaktaki yiyecek vs büyük kısmı çöpe atılır. Sonra da ekip dinleneceği otele gider.
- Bu uçaklar genellikle gittikleri yerde hangara çekilmez. Ya hangarlarda yer yoktur ya da konaklama fiyatları yüksektir. Sıcak ülkelerde güneşin altında bazen iki ya da daha fazla gün kalırlar. Uçağın içinde inanılmaz bir sıcaklık olur. Ve kabin ekiplerinin uçakta dolaplarda bıraktıkları ilaçların çoğu dıştan bakıldığında anlaşılmasa bile bozulur. Normalde ekipler inerken, iş adamının ya da özel yolcularının ilaçlarını da alıp otele götürmeleri ve gerekenleri odalarındaki buzdolaplarına koymaları gerekir. Ama çoğu bunu yapmaz. Bu kez de hemen fark edilmeyen ve belki zararı hemen görülmeyen bozulmuş ilaç sorunu ortaya çıkar.
P&W HAVAYOLLARINI İNLETİYOR
- Havayolu şirketleri önceki yıllarda Boeing 737MAX uçaklarında başlarına gelen sıkıntı ve zararları şimdi Pratt&Whitney PW1000G motorlarından çekiyor.
Airbus A320-321neo ailesinde kullanılan PW motorlarının yüzde 80’den fazlası arıza yaptı. Örneğin; THY’nin şu anda bu seriden 16 uçağı yerde ama bunların sayısı 40’a çıkacak. Yine Hintli IndiGo şirketinin de 40 uçağı topraklanacak. Yani yere indirilip, uçurulmayacak. Dünya çapında binden fazla motorda bu sorun var.
Onlarca havayolu milyonlarca dolar vererek aldıkları ya da her ay çok yüksek miktarda kira ödedikleri uçakları operasyonlarının dışında bırakıyorlar ve ne zaman tam olarak devreye alabilecekleri meçhul. Şirketler sağlam motorları uçaklarından sökerek yerdeki diğer uçaklarına alarak sistemi yönetmeye çalışıyor. PW şirketi ise 2024 sonuna kadar bütün motorlardaki sorunları çözeceğini söylüyor. Ama bu da pek mümkün görünmüyor.
Şimdi belki gittiğiniz birçok büyük havalimanında bir kenara çekilmiş Airbus 320 ailesinin yeni üyesi neo uçaklarını dizi diye yatarken görebilirsiniz. Hazin bir fotoğrafa tanıklık edebilirsiniz.
Havacılık ne yazık ki böyle. Riskleri büyük olan bir sektör.Motor imalatçısı zararları ne kadar karşılayabilecek, açılan davalardan ne sonuç alınacak gibi soruların yanıtları şimdilerde bilinmiyor.
Gönder