Her yolcu uçağına mutlaka bir yıldırım isabet eder.
Ama ‘Faraday Kafesi’ şeklindeki gövde, yıldırımı güçsüz hale getirir ve dışarı atar. Kanat uçlarındaki statik portlar bu işi yapar. Yıldırımın büyük hasar verdiği uçakların sayısı çok değildir. Hasarlar onarılır ama insan hayatını tehlikeye atacak hasarlar oluşmaz.
İklimler değişiyor. Yağmurlar hemen sele dönüşüyor. Sıcaklar bastırdığında nefes aldırmıyor. Öyle eskisi gibi değil. Mevsim normalleri mevsimlerde kalmıyor. Normallerin üzerine taşıyor. Mevsim kargaşası artık hayatımızın bir parçası. Şimşekler sıradan değil. Düşen yıldırımlar uzmanların belirlemelerine göre çok daha güçlü ve çok daha hasar verici. Elbette uçaklar da bu değişimlerden nasibini alıyor. Genel olarak her ticari havayolu uçağına ortalama yılda iki kez yıldırım isabet ediyor. Bu sayı kesin olmamakla birlikte üçe çıkmaya başladı.
BURUN VE KANAT UCU
Evet artık eskisinden daha çok uçaklara yıldırım isabet ediyor. Ama korkmayın, uçaklar yıldırımla baş etmeyi iyi biliyor. Eski zamanlardaki gibi değil. Artık yakıt depoları çevresindeki tedbirler yıldırıma karşı tam bir zırh oluşturuyor. Yıldırım daha ağırlıklı olarak uçağın burun kısmı ile kanatlarını seçiyor. Dümen kısmı da bunların içinde. Burun kısmının cazip olmasının sebebi uçağın burnunda radom kapağı altındaki radar ve diğer algılayıcıların olması. Bunlar yıldırımı içe çekip cazibase oluşturuyor. Yıldırım uçağa burun kısmından vurduğunda radom kapağı hasarlanıyor. Genellikle içe çöküyor ve deforme oluyor. Böyle olan birçok uçağın en yakın havalimanına güvenle indiğini görüyoruz. Kanatlara vuranlar ise yine uçağın oluşturduğu ‘Faraday Kafesi’ sayesinde kanat uçlarındaki statikler kanalıyla atılıyor. Bu statik çubuklarından uçağın kuyruk kısmında da var.
ÇOK YÜKSEKTE OLMAZ
Ayrıca uçakların üzerlerindeki boyaların da ciddi koruyucu özelliği var. Uçaklara yıldırım çarpmaları çoğu zaman 1500 ila 4700 metre yüksekliğindeyken oluyor. 6 bin metrenin üzerinde yıldırım çarpma ihtimali büyük ölçüde azalıyor. Yıldırım çarpmalarının yüzde 70’i yağmur yağdığında meydana geliyor. Bulunulan irtifada 0 derece sıcaklık yani donma noktası ile uçaklara yıldırım çarpması arasında güçlü bir ilişki var. Uçaklara düşen yıldırımların çoğu donma noktasına yakın sıcaklıklarda meydana geliyor. Yağışa neden olan koşullar aynı zamanda bulutlarda enerjinin elektriksel olarak depolanmasına neden olabiliyor.
Elektrik enerjinin bu kullanılabilirliği yağış ve bulut oluşumuyla ilişkili. Uçakları etkileyen yıldırım çarpmalarının çoğu ilkbahar ve yaz aylarında meydana geliyor. Yıldırım çarpması olaylarının yüzde 70’i yağış sırasında meydana gelse de yıldırım, bulutun elektrik merkezinden 5 mil uzaktaki uçakları etkileyebilir.
Havayolu pilotları tarafından bildirilen yıldırım çarpmalarının yüzde 42’si pilotlar tarafından yakın bir bölgede fırtına bildirilmeden yaşanmıştır. Uçağa yıldırım düştüğünde yolcular ve mürettebat bir ışık parlaması görebilir ve yüksek bir ses duyabilir.
Uçağın yıldırımdan korunma sistemi ve hassas elektronik bileşenleri nedeniyle önemli olaylar yaşanması nadirdir. Alçak irtifalardan uçan piston motorlu uçakların yıldırım çarpmasından etkilenme oranları yüksekten uçan uçaklara göre çok daha fazladır.
PİLOTLAR TEDİRGİN OLUYOR
Yıldırım çarpmalarından sonra pilotlar elbette tedirgin olurlar. Hatta bir an önce inmek isterler. Yıldırımın nasıl bir hasar verdiğini çıplak gözle görmek isterler. Yıldırım, radom kapağına çarpmış ve ezmişse mutlaka en yakın havalimanına inilir. Ama diğer sistemlerde özellikle avioniklerde geçici sapmalar meydana gelse de çok kısa sürede sistemler kalibre edildiği değerlere döndüğünde pilotların tedirginliği de azalır.
Genel olarak yıldırımın uçaklara verdiği hasarlar maddi olarak yüksek olmakla birlikte hayati olarak sanıldığı kadar önemli bir tehlikeye yol açmazlar. Kabinde birden parlayan ışık ya da bir sarsılma uçağı öyle de çok etkileyecek cinsten değildir. Gelip geçicidir.
Yani siz uçarken bir yıldırım çarpmasından korkmayın. Fazla tedirgin olmanıza gerek yok. Çok yıllardır yıldırım çarpmalarının uçaklara verdiği zararlar hayati bir tehlike yaratmadı. Uçak imalatçıları bu konudaki tedbirleri giderek artırıyorlar ve çok daha iyi sistemler buluyorlar.
Uçaklarda açık bir alanda ya da bir ağaç altındayken yıldırımın bölgeye isabet etmesinden çok daha güvende olduğunuzu unutmayın.
EN ÖLÜMCÜL KAZA
-Uçağa yıldırım çapması sonucu meydana gelen en ölümcül kaza 1971 yılında yaşandı. 24 Aralık 1971 tarihinde Peru’da yerden 3 bin metre yüksekte Lansa ( Lineas Aereas Nacionale S.A. ) adlı şirketin Lockheeed L-188A Electra turboprop modeli 508 sefer sayılı uçağına yıldırım isabet etti. Lima’dan Pucalipa’ya giden uçağın yakıt tankı patladı. 91 kişi hayatını kaybetti. Tarihteki en ölümcül yıldırım çarpması sonucu meydana gelen felaket bu oldu.
Tek kurtulan 17 yaşındaki Juliane Koepcke koltuğuna bağlı vaziyette yağmur ormanlarına düştü.
Ve daha sonra yerel balıkçılar tarafından kurtarılana kadar 11 gün boyunca ormanda yürüdü. O anları şöyle anlatıyor:
‘Kalkıştan yaklaşık 10 dakika sonra sol taraftaki dış motorda çok parlak bir ışık gördüm. Annem çok sakin bir şekilde şöyle dedi: “İşte bu son, her şey bitti.” Bunlar ondan duyduğum son sözlerdi. Uçak alçalmaya başladı ve motorların gürültüsü kafamı tamamen doldurdu. Sonra birdenbire gürültü kesildi ve kendimi uçağın dışında buldum. Serbest düşüşteydim, koltuk sırama bağlanmıştım ve başımın üstünde sallanıyordum. Duyabildiğim tek ses rüzgârın fısıltısıydı.”
Juliane ağaçların gölgelerinin kendisine doğru dönmesini izlerken bilincini kaybetti ve ertesi gün ormanda tek başına uyandı. Annesine bağırdı ama yanıt alamadı.
Düşen uçak, Lansa Havayolları’nın sonu oldu ve şirket kapatıldı.
THY’DE 13 NEO UÇAĞI YERE İNDİ
Pratt&Whitney PW1000G serisi motorlu 13 THY 321neo uçağı arızalar nedeniyle kullanılamıyor. Yere indirilen 13 uçak tam da en yoğun sezonda şirkette ciddi bir sorun yarattı.
Operasyon dışı kalan uçaklar yüzünden zarara uğrayan THY,Pratt&Whitney şirketinden büyük ihtimalle ciddi bir tazminat ödemesini isteyecek.
Şirketin en son bir uçağı da Moldova’nın Başkenti Kişinev havalimanında kaldı. Yolcular İstanbul’dan gönderilen bir başka uçakla getirildi. Kalan uçağı kurtarabilmek için THY’nin İstanbul Havalimanı apronunda tutulan yere indirilmiş 13 uçağından birinden sağlam olan motor sökülerek Kişinev’e götürüldü. 15 teknisyen de Kişinev’e giderek Pratt&Whitney ve Airbus gözetiminde motoru taktılar. Ve uçak günler sonra boş olarak İstanbul’a getirildi. Seferlerden çekilerek bakıma alındı.
TEHLİKELİ BİR OLAY
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Air China’ya ait bir Airbus A320neo uçağında kalkıştan sonra bir motorda yangın çıktı ve kabin dumanla doldu. Yolcular arasında büyük panik yaşandı. PW1000G serisi motorlu uçak hızla kalkış yaptığı Singapur Changi Havalimanı’na döndü. Yolcular Slide’lar patlatılıp kaydırılarak kabinden tahliye edildi. Changi Havalimanı’nın bir pisti üç saatten fazla trafiğe kapatıldı. Motorda yangın çıkması imalatçı Pratt&Whitney’de büyük de bir paniğe yol açtı.
Amerikalı uçak motor üreticisi ile ilgili olarak Avrupa ve Amerika Sivil Havacılık otoriteleri geniş çaplı bir soruşturma başlattı.
1200 MOTOR GÖZALTINDA
PW1000-1100 serisi motorlardaki sorunun ana şirket RTX’in ürettiği metal tozundaki hatadan kaynaklandığı açıklandı. Ama acil bir tehlike yaratmadığı iddia edilirken Air China uçağındaki motor yangını dikkatleri daha geniş bir alana çevirdi. Pratt&Whitney motorlarındaki sorunun imal edilen 3 bin motordan 1200’ünü kapsadığı, yüksek basınçlı türbin disklerinde kullanılan ürünün hızla incelenmesi gerektiği öğrenildi. Airbus kendi dışında gerçekleşen sorun için müşterileri ile ortak çalışmalar yaptığını açıkladı. Bu motoru kullanan uçakların çoğu, yoğun yaz sezonunda havayolu şirketlerini zorda bırakırken şimdi de kış programları için yapılan planlamalar alt üst oldu.
FARADAY KAFESİ NEDİR?
-Faraday Kafesi ya da Faraday Kalkanı, elektromanyetik alanları engellemek için kullanılan bir muhafaza sistemidir. Bir Faraday Kalkanı, iletken malzemenin sürekli olarak kaplanmasıyla veya Faraday Kafesi durumunda bu tür malzemelerden oluşan bir ağ ile oluşturulabilir. Bu yapısal sistem sayesinde yıldırım sistemde yayılarak etkisini kaybeder. Faraday Kafesleri, adını onları 1836’da icat eden bilim adamı Michael Faraday’dan aldı.
HER UÇAĞA İKİ YILDIRIM
- Yapılan araştırmalar her yıl her havayolu uçağına en az iki kez yıldırım isabet ettiğini gösteriyor.
- Yıldırım çarpmasına rağmen uçakta çoğu zaman bir iz bile kalmıyor.
- Uçaklarda meydana gelen hasarların yüzde 7’si yıldırım isabeti kaynaklı oluyor.
- Yıldırım uçaklarda burun kısmında içinde radar olan radom kapaklarına ya da kanatlara isabet ediyor.
- En tehlikeli olan yıldırımın uçakta yakıt tankına vurması. Ama artık görülmüyor. Hem yakıt tankları korumalı hem de yakıt borularında buharlaşma olmuyor.
- Her saniyede dünyada en az 100 yıldırım düşüyor.
- Yılda 3 milyar şimşek çakıyor ve yıldırım düşüyor.
-Ortalama 300 uçaklık filosu olan bir havayolu şirketine yıldırım çarpmaları sonucu meydana gelen hasarların yıllık maliyeti 40-45 milyon Euro civarında.
Gönder