Gut, eski adıyla zengin hastalığı… En önemli nedeni sık et tüketilmesi.
Normalden fazla su içildiğinde beyindeki hücreler şişip kafatasındaki basıncın artmasına neden olur.
Alkol tüketmenin zararı say say bitmiyor. Sadece bütçeyi değil karaciğerleri de iflas ettiriyor. Daha önemlisi beyin fonksiyonlarını, düşünmeyi, karar verme yeteneğini olumsuz etkiliyor.
Amerikan Kalp Derneği ölçüp biçmiş. Ortalama bir kadın 6 çay kaşığı, erkek ise 9 çay kaşığından fazla şeker tüketmemeliymiş. Fazlası mı? Diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklar.
Ya da muz… Muz da mı zararlı, bizim eve eskiden hevengiyle alırdı babam deyip şaşmayın. O eskidendi! Kabızlık yapabilir, kalp ritminin bozulmasına neden olur, dişlere zarar verir. Muz yedikten sonra dişleri fırçalamak gerekir ki bu da ekstra diş macunu, su tüketimi demek!
Cumhurbaşkanımız ‘şifa' tarifi verdiydi… Manda yoğurdu, kestane balı ve Medine hurması. Çok tehlikeliymiş… Manda yoğurdunda ayarı kaçıranlar ishal oluyor, az gazım var diye dolaşıyormuş. Kestane balı için, doktor önermezse ağzınıza sürmeyin deniyor. Baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü yapıyormuş. Hele Medine hurmasının ciddi yan etkileri varmış. Deri döküntüsü, astım atakları, hiperkalemi yani kalp ritmi bozukluğu, felç, ani kalp durması.
Hem ucuz, hem karın doyurucu deyip hamur işine abananlar yanlış yolda. Obezite, diyabete neden olduğu gibi tüylenmeyi de arttırıyor!
Bütçem tavuğa yetiyor diyenler bir kez daha düşünün. Kolestrol seviyeleri tavan yapınca kardiyovasküler hastalıklar gelişebilir.
Ya balık? ABD'de 500 bin kişiyi incelemişler. Haftada iki porsiyon balık yemenin türünün en ölümcül cilt kanseri, melanom riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu kanıtlamışlar!
Pazardan ancak kabak alabiliyoruz diyenler hemen sevinmeyin. Onun da fazlası zarar.
Hıyarı bol bulup tüketenlerin bedenlerindeki sıvı oranı artıyormuş, bu da kalp için zararlıymış. Ne kadar hıyar o kadar baş ağrısıymış yani!
Bu dünyaya bir defa geliyorum ne bulursam yerim diyenlerdenseniz. Hastaneler ve zamlanan muayene katılım ücretleri sizi bekliyor. Dahiliye 350, beyin 700, kardiyoloji muayene katılım ücreti ise 400 liradan başlıyor!
Geçen gün çok bezgin bir teyzemizle market önünde konuştu televizyon muhabiri. Artık yemek yapmadığını söyleyen teyze, “Para yetmiyor çünkü. Yerine her gün menemen yapıyorum” dedi.
Dedi ama ‘soğanlı ya da soğansız' menemen malzemelerinin zararlarını hiç düşünmedi! Domatesin fazlası mesela böbreklere zarar. İçine soğan koyanlar aman dikkat. Basur kanamalarını artırabilir. Canan Karatay ‘günde 10 gerçek köy yumurtası sağlıklı yaşamın sırrı' dese de dikkat. 10 köy yumurtası ekonomik yıkım. Fazlası, özellikle de sarısı ise epey riskli.
Patlıcan? Ağızda yaralara neden olabilir. Safra kesesi derdi getirebilir.
Taze fasulye? Sindirim sistemi problemine ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Kiraz? Sık tüketilirse karaciğer yağlanması ve insülin direncine neden olabilir.
Biz makarnacıyız diyenler tehlikede. Aşırı kilo, kalp hastalıkları, diyabet ve yüksek tansiyon onları bekliyor.
Valla ben peynir ekmek zeytinciyim mi dediniz? Tek bir tanede 9 kalori olduğunu unutmayın. Hele zeytinyağına ekmeği banıyorsanız durum vahim(!) Dozu bir kaçırırsanız safra kesesi taşına neden olabilir. Kestiğiniz peynir diliminden karşıyı göremiyorsanız, çok yiyorsunuz demektir! Sindirimi yavaşlatır, kabızlığa neden olur.
Ne yalan söyleyeyim bu tehlikeleri görene kadar tek adam idaresine, alım gücümüzü cücüğe çeviren dünya liderimize, ekonomimizi önce heterodoks, uymayınca ortodoks yöntemle uçuran süper zekalara ben de ‘hafif hafif' sinirleniyor, manda yoğurdundan Medine hurmasına gelen zamları görünce de dayanamayıp ‘hay Allah sizin iyiliğinizi versin' diyerek ağzımdan kötü kötü laflar kaçırıyordum!
Meğer idarecilerimiz sırf bizim sağlığımızı, gelecek nesillerin gelişmesini düşünüp, dünyada eşi benzeri olmayan bir yöntem geliştirmiş… Ellerini değil, gövdelerini taşın altına koyup sabah akşam milyonlardan zılgıt yemeyi göze almış!
Ortada duran kabak gibi gerçeği görünce dank etti kafama, utandım(!)
Bir kilo kuzu eti 500 lira olur mu diyordum. Ucuz olsun bol bol yiyelim de gut mu olalım.
Domatesi iki tane değil de iki üç kilo alalım da böbreklerimiz iflas etsin değil mi.
Bol diye tuzlayıp tuzlayıp hıyar yiyelim de baş ağrısı çekelim değil mi.
Her gece yatmadan önce manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması götürüp cır cır olalım, başımız dönsün, kalp ritmimiz bozulsun öyle mi.
İki tek atıp düşünüp karar verme yeteneğimiz yok mu olsun.
Düne kadar toplu ulaşıma, dolmuşa, taksiye bu kadar zam olur mu diyordum mesela. Artık ağzımı açmam. Bunu bile düşünmüş adamlar!
Otobüs, taksi kullanma sağlık için yürü. Günde en az 10 bin adım at diye yönlendiriyorlar bizi, daha ne yapsınlar?
AKP iktidarının sırf Türk milletinin iyiliği için 21 yıldır tasarlayıp ilmek ilmek ördüğü şahane, sofradan aç kalk sistemi! Tamamen bilimsel yani…
Gönder