TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın kapıları kırkıncı kez açıldı cumartesi sabahı. Ve ben hayatımın o en sevdiğim kapısından kırkıncı kez geçtim.
Yıl 1982. Yazar Füruzan’ın tam da ‘Parasız Yatılı’ kitabında anlattığı gibi cumhuriyetin sağladığı fırsat eşitliği sayesinde Kabataş Erkek Lisesi’ne leyli meccani (parasız yatılı) olarak kabul edilmiştim.
Fen bölümünde okumama rağmen aklım edebiyatta, kitapta. Okulun efsane edebiyat hocası Oktay Tuncer’in etkisi çok büyük üzerimizde. Divan edebiyatından giriyor müfredat dışı Garip Akımı’ndan İkinci Yeni’ye, Behçet Necatigil ve Hilmi Yavuz’a anılar eşliğinde öyle bir ders anlatıyor ki şimdi The Marmara olan Taksim’deki otelin bodrum katında ilk kez düzenlenen Tüyap Kitap Fuarı’nda alıyorum soluğu.
Oktay Hoca’nın anlattığı o dünyaya dahil olmak, yazarlarla, şairlerle tanışıp konuşabilmek Alice’in Harikalar Dünyası’nda gibi hissettiriyor bana.
Cumartesi günü fuarın 40’ıncı yılı için hazırlanan ve açılış töreni sırasında gösterilen belgeseli izlerken gittim o günlere. Hatırladığım kadarıyla önce bir ziyaretçi, sonrasında ise gazeteci olarak 40 yıl hiç aksatmadan katıldım bu fuara. Taksim’den Tepebaşı’na, oradan Beylikdüzü’ne hiç bırakmadım peşini.
Kitap Fuarı’nın açılışına okurların ilgisi büyüktü. Yeni yayınların yer aldığı salonların yanında sahaflar ve uluslararası yayıncıların yer aldığı bölümler de ziyaretçilerin ilgisini çekti.
ÖLÜ OZANLAR SOKAĞININ HAYALETİ
Benim için her zaman bir fuardan daha fazlası oldu. Kendimi ait hissettiğim, huzur ve güven duyduğum, mutlu olduğum bir ortam, bir kültür şenliği.
Belgeselin de etkisiyle cumartesi günü yayınevi stantlarının arasında ölü ozanlar sokağının hayaleti gibi dolaştım.
İnsana güven veren heybeti ile Yaşar Kemal geçiyor yanımdan. Erdal Öz kurduğu Can Yayınları’nın standında okurlarla sohbet ediyor. Aziz Nesin önünde uzun kuyruk oluşturmuş okurlarına masadaki kitap yığınlarının arasında imza veriyor. Diğer tarafta Server Tanilli tekerlekli iskemlesinde zeki bakışlarıyla etrafı izliyor. Attila İlhan hiç çıkarmadığı kasketi ve atkısıyla bir ikon gibi oturmuş kitap imzalıyor. Hastalığı nedeniyle özel olarak hazırlanmış cam bir kafesin içinde Turgut Özakman ucu başı görünmeyen okur kuyruğu önünde ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabına gösterilen ilginin mutluluğunu yaşıyor.
Benim hafızamdaki kısa belgeselin görüntülerinden bir kaçı bunlar. Pandemi dışında hiç ara vermeden yapılmış, birkaç nesil yetiştirmiş tam 40 fuar. 100 yıllık cumhuriyetimizin en güzel geleneklerinden biri oldu. Nicelerine...
40. Tüyap Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, hazırlanan kısa filmin gösterimi ve konuşmalarının yapıldığı törenin ardından kurdele kesilmesi ile resmen başladı.
AÇILIŞ TÖRENİ YAPILDI
DOKUZ gün boyunca 400’den fazla kültür etkinliği ve 2000’den fazla yazarın imza gününe ev sahipliği yapacak Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı cumartesi günü başladı.
Fuarın açılış törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Taner Beyoğlu, Tüyap Fuarcılık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, Tüyap Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ve Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Karine Pansa katıldı.
Ana teması ‘Yaşasın Cumhuriyet’ olan fuarın bu yıl ‘Onur Yazarı’ ise Prof. Dr. Nermin Abadan Unat oldu. Unat rahatsızlığı nedeniyle açılış törenine katılamadı.
Bu yıl 10 salon ve toplam 40 bin metrekarelik alanda kurulan fuara yurtiçi ve yurtdışından 998 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılırken, 400’den fazla kültür etkinliği gerçekleşecek ve 2000’den fazla yazar imza günü düzenliyor.
Gönder