Kuduz, enfekte hayvanların salyasından (tükürük) insanlara yayılan ölümcül bir virüs. Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’nin Göldüzü Köyü’nde iki çocuğun köpek saldırısıyla karşılaşması üzerine gözler bu hastalığa çevrildi. Bu noktada hem tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekmek hem de konuyla ilgili doğru bilgilendirme yapmak şart. Bu haber bilmediklerimizi anlatıp bildiklerimizi hatırlatırken bu çağda yaşanan drama engel olmayı hedefliyor. Memorial Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mine Işık Arıgün, bilimsel veriler ışığında sorularımızı yanıtlayıp kuduz hastalığına dair önemli bilgiler veriyor. İşte sorular ve yanıtları.
NE ŞEKİLDE BULAŞIR?
Kuduz hastalığı, kuduz virüsü taşıyan bir hayvan tarafından ısırılan kişinin sinirlerini takip ederek beyin dokusuna gider ve orada hastalık yapar. Bu nedenle baş ve boyun bölgesindeki ısırıklar, daha hızlı bir klinik tablonun ortaya çıkmasına neden olur. Beyne ulaşan virüs, hızla çoğalarak kuduz hastalığına yol açar.
KUDUZ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kuduz belirtileri başlangıçta pek çok kişide görülen grip semptomlarına benzeyebilir ve bu günlerce sürebilir. Kuduz belirtileri hayvanın ısırdığı yerin lokalizasyonuna (bu yerin beyne kadar olan yolağına) bağlı olarak zaman içinde ilerler. Belirtileri aşağıdaki gibidir:
*Ateş
*Baş ağrısı
*Mide bulantısı
*Daha ileri dönemlerde kusma
*Endişe hali
*Sinirlilik
*Zihin bulanıklığı
*Hareketlerde iritasyon belirtileri
*Daha fazla ilerlediğinde ise yutma güçlüğü, aşırı tükürük salgılanması
*Yutma güçlüğüne bağlı suya olan korku hissi
*Halüsinasyon ve kısmi felç gelişebilir.
Dr. Mine Işık Arıgün
Dr. Mine Işık Arıgün
BU BELİRTİLERDEN HANGİLERİNE GÖRE HASTANIN DURUMU KRİTİKTİR?
Kuduz belirtileri klinik olarak ortaya çıktığı andan itibaren genellikle geç kalınmıştır. Çünkü en geç 48-72 saat içinde aşılanmak gerekir. Eğer kuduz virüsü bir şekilde kişinin vücuduna girdiyse, bu kişi 48-72 saat içinde aşılanmadıysa ve sonrasında belirtiler başladıysa, bu belirtilerin her biri artık kritik safhayı gösterir. Son aşamada gerçekleşen aşırı tükürük salgılanması, yutma güçlüğü, halüsinasyon ve kısmı felçler kişinin yaşamını yitirmeye yakın olduğunu gösterir.
HANGİ HAYVANLAR KUDUZA NEDEN OLUR?
En çok insanlarla birlikte yaşayan köpek ve kediler, daha az sayıda inek, at, yarasa ülkemizde sık görülen yaban gelinciği, kunduz, çakal, tilki, maymun, rakun, dağ sıçanı gibi hayvanların ısırığı kuduza neden olabilir.
KUDUZ ENFEKSİYONUNUN ISIRMA DIŞINDA BULAŞMA YOLU VAR MIDIR?
Dünya üzerinde bildirilmiş nadir vakalar vardır. Özellikle son dönemdeki hastalarda, hastanın salyasının direkt göz ve ağız içi organlara sıçraması kaynaklı kuduz enfeksiyonu bulaşma olasılığı bulunmaktadır. En sık karşılaşılan bulaşma yolu ısırılmadır.
TEK TEDAVİ AŞI MIDIR?
Kuduzun tek tedavisi aşıdır. Ama özellikle çok büyük ve başa çok yakın ısırıklar veya doğrudan baş-boyun bölgesinde gerçekleşen ısırıklarda aşıyla birlikte anti-serum uygulaması da yapılmaktadır. Kişinin durumuna göre sadece aşı veya aşı ve anti-serum (antikor) uygulaması da gerçekleştirilmektedir. Ancak öncelikli tedavi halk arasında da bilinen şekliyle aşıdır. 48-72 saat arasında yapılacak tedavi ‘aşı’ olarak değerlendirilir. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra yapılacak bir tedavi yoktur.
KUDUZ OLAN VAHŞİ BİR HAYVAN DIŞARIDAN ANLAŞILIR MI?
İnsanlar, vahşi hayvanlara evcil hayvanlar gibi ilgi gösteremez ve onların yanına yaklaşamaz. Vahşi hayvanın doğasında da insanlardan kaçmak olduğu için bu hayvanları sevmek ve onlara yaklaşmak çok söz konusu değildir. Doğada hangi hayvanın virüs taşıyıp taşımadığı bilinmediği için vahşi hayvanlarla temastan kesinlikle kaçınılmalıdır. Yakın çevremizde, sokaklarda, bahçelerde bulunan kedi - köpek gibi hayvanların aşılandığından emin olamayız. Bu hayvanların davranışlarındaki değişiklik, kuduz hastalığının son dönemine doğru daha belirgin hale gelir. Kedi ve köpek kuduz olup bu mikrobu saçabilecek seviyeye gelmişse bile klinik tam olarak oturmamış olabilir. Klinik duruma gelen hayvanlarda aşırı derecede salya akması, göz kısma, saldırganlaşma ve değişik ses çıkarma gibi belirtiler görülmektedir.
ISIRILAN KİŞİYİ SAĞLIK KURULUŞUNA GÖTÜRENE KADAR YAPILMASI GEREKENLER
Aşıya götürülen kişinin ısırık yeri su ve sabunla çok iyi yıkanmalı ve bu bölgeye başka uygulama yapılmamalıdır. Isırılan yerin üstü mümkünse kapatılmamalı ve hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurularak aşı yaptırılmalıdır. Sağlık kuruluşunun değerlendirmesine ve ısırılan yerin lokalizasyonuna göre hem aşı hem antiserum ya da sadece aşı uygulaması gerçekleştirilmeli, bu süreçte hasta yakından takip edilmelidir.
KUDUZ AŞISI NE ZAMAN VE KAÇ DOZ YAPILMALIDIR?
Kuduz aşısı koldan yapılır. Yıllar önce göbekten yapılan aşılar bulunduğu için halk arasında hala böyle gerçekleştiğine dair bir kanı vardır. Kuduz aşısı kuduz ya da kuduz şüphesi olan hayvan tarafından ısırıldıktan hemen sonra yapılmalıdır. Aşıya hemen ulaşılamıyorsa bile bu süre 72 saati geçmemelidir. Sonrasında hayvanın takibe alınması önemli ve gereklidir. Eğer 10 gün içinde hayvana bir şey olmuyorsa aşı 0, 3 ve 7. günlerde 3 doz olarak yapılır. Hayvan 10 gün içinde ölmezse 3 doz yeterli kabul edilir. Ama hayvan takibe alınamıyorsa aşının ilk yapıldığı gün 0 sayılır ve bu durumda 3, 7 ve 21. günlerde toplam 4 doz aşı uygulanır. Eğer hasta daha önce kuduz aşısı olduysa bu onu en az 5 yıl korur. Bu durumda aşı yapılmasına gerek yoktur. Ancak bu durum ısırılmanın yerine göre değişir. Isırık baş ve boyun bölgesine yakın ise hatırlatma amaçlı 1 doz aşı yapılabilir.
AŞILAR HANGİ KURUMLARDA YAPILIR?
Kuduz aşısı piyasada satılmaz. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane acillerinde ve üniversite acilleri ile nadir olarak bazı özel hastanelerin acillerinde uygulanır.
AŞILARIN YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
Kuduz aşıları geçmişte antiserum denilen farklı bir teknikle üretiliyordu ve bu aşıların ciddi yan etkileri bulunuyordu. Bu teknik, kuduz hastalığına yakalanmış ya da laboratuvar ortamında kuduz hastalığına sahip hayvanlardan oluşturulan antiserumlarla üretim anlamına geliyordu.Yaklaşık 35 - 40 yıldır kuduz aşıları laboratuvar ortamında oluşturuluyor. Bu aşıların etken maddeleri aynı olup sadece markaları değişiyor. Uygulama sonrası sadece yapıldığı yerde bazen hafif bir ağrı, ısı artışı, hafif bir kızarıklık ve hafif halsizlik gibi yan etkiler görülüp bunun dışında kuduz aşısına bağlı belirtilmiş bir yan etki bulunmuyor.
ISIRAN HAYVANIN KUDUZ OLDUĞU AŞIDAN ÖNCE BELİRLENEBİLİR Mİ?
Bir hayvanın kuduz olduğunu belirlemek için ileri düzey laboratuvar testleri ve değişik virolojik çalışmalar yapılması gerekir. Bazen bu virolojik çalışmalar zaman aldığı için hayvanın otopsisi yapılarak beyin hücrelerinden virüs görüntüsü elde edilebilir. Ancak hayvanın kuduz olduğunu belirlemek için geçen zamanın risk yarattığı unutulmamalıdır. Bu nedenle bir hayvan kuduz olsun, olmasın, milyonda risk bulunsa bile kuduz aşısının hemen yapılması gerekir.
“HASTA İÇİN YAPILACAK BİRŞEY KALMADI DEMEK” NE ANLAMA GELİR?
Bu durum kuduz mikrobunun sinirler yolağı tarafından beyne yerleşip hastalık yaptığı anlamına gelir. Bu ifadeden, sorunun artık bir tedavisinin olmadığı, kuduz hastalığının başladığı ve son dönemine girdiği anlaşılmalıdır. Bu noktadan sonra hastaya yapılan tedaviler hastanın rahatlamasını sağlama, acı çekmesini engelleme gibi palyatif tedavilerdir. Kuduz hastalığı başladığı andan itibaren artık tedavisinin mümkün olmadığını unutmamak gerekir.
KUDUZ VAKALARININ GÖRÜLDÜĞÜ YERLERDE YAPILMASI GEREKEN ŞEYLER NELERDİR?
Kuduz vakalarının görüldüğü yerlerde mutlaka karantina uygulanmalıdır. Karantina hem hayvanlar hem insanlar için gereklidir. Öncelikle bütün hayvanların gözden geçirilerek aşılı olup olmadıkları ve herhangi bir klinik bulgu verip vermedikleri belirlenir. Buna göre şüpheli görülen hayvanların itlaf edilmesi gerekebilir. İnsanların da eğer temasları olduysa hemen aşılanmaları şarttır. Hayvanlarla ilgili sıkıntı bittikten ve insanlar aşılandıktan sonra karantina kaldırılır.
ÇOCUKLARIN BİLGİLENDİRİLMESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Çocuklara ısırıldıktan sonra bu durumun ciddiyetini bilmeyebilecekleri düşünülerek bunu ailelerinden gizlememeleri için bilgi verilmesi ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Sokak hayvanlarının büyük kısmı belediyeler tarafından aşılanır. Bu konunun takip edildiği belirtilse de aşıların hangi hayvana yapılıp hangisine yapılmadığı konusunda karışıklık yaşanabilir. Bu nedenle deri bütünlüğünü bozan bir ısırılma veya çizilme olayı olduğunda yara yerini hemen sabunlu suyla dikkatlice yıkamak ve zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Gönder