Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığıyla hazırladığı ve okul öncesi, ilkokul 1, ortaokul 5, lise hazırlık ve 9'uncu sınıf düzeyinde uygulanacak yeni müfredatta "tarih" eğitiminde köklü bir değişiklik yaptı.
Terim ve kavramların aslına uygun bir şekilde kullanımını paylaşan Bakanlık, programlarda anakronik ve bilimsel hata barındıran terim ve kavramların kullanımından vazgeçti. Bu bağlamda "Orta Asya" yerine "Türkistan", "Tehcir Kanunu" yerine "Sevk ve İskan Kanunu" gibi terim ve kavramlara programlarda yer verildi.
BİZİM SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR
MEB’in yaptığı bu köklü değişikliği TRT Haber’e değerlendiren Doç. Dr.Ramin Sadık, Türkistan kavramına sahip çıkılmasının önemini anlattı: “Bizim Türkistan kavramına sahip çıkmamız ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitaplarında buna yer vermesi çok doğru bir karar. Türkiye demek, Türkistan demek Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölge demek. Orta Asya'da hangi topluluk yoğun olarak yaşıyor Türk. Başkalarının o bölgeyi nasıl adlandırdığı bizi ilgilendirmez. Bizim kendi tarihimize, kültürümüze, geçmişimize sahip çıkmamız gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı da bunu başlatmış ve Türkistan'a önem vermiştir.”
RUS İSTİLASIYLA BAŞLADI
Prof Dr. Ahmet Taşağıl, Orta Asya kavramının Türkistan yerine kullanılmaya başlanmasının Rus istilası sonucunda olduğunu anlattı: "Türklerin yurdu anlamına gelen Türkistan sözü tarihin en erken devirlerinden itibaren kullanılmaya başlandı. 19. yüzyılın 2. yarısında tamamlanan Rus istilası sonucu Orta Asya kavramı Türkistan adı yerine konuldu ve yaygınlaştı. Türkistan, İran’ın Horasan bölgesinden başlayarak Kuzey Afganistan dahil Çin’in Tun-huang bölgesine kadar uzanan geniş bir alanı kaplar.”
Gönder