“Mitingler zorlamalarla bir araya getiriliyor.”
“TOKİ veya yatırımcı kuruluşlar bahanesiyle devletin imkânlarıyla kürsüler hazırlanıyor, kırmızı halılar döşeniyor ve devletin uçağıyla o ile geliyor.”
“Geldiği yerde Başbakanlık otobüsü makam araçlarıyla bir gürültü tantana bir görkemle şehre giriyor.”
“Kim geliyor? Recep Tayyip sultan geliyor.”
Tam da bugünlerde olduğu gibi...
Bu sözlerin kime ait olduğunu yazının sonunda aktarırım ama benim anlatmak istediğim Erdoğan’ın her seçim döneminde yaptığı gibi açılış töreni adı altındaki mitingleri.
Bu mitingler AKP’nin kasasından bir kuruş harcanmadan vatandaşın parasıyla yapılıyor.
Cumhurbaşkanlığı uçağı ile gittiği şehirde, Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle dolaşıp, sayıları binlere ulaşan Cumhurbaşkanlığı koruma ordusuyla sözde açılış yapıyor. Ama açılışta muhalefeti, seçimdeki rakiplerini yerden yere vuruyor.
“Sözde açılış” dememin bir sebebi var.
Mesela ocak ayının sonunda Bursa’nın Gökdere Meydanı’nda Bursa Gemlik Büyükkumla Barajı, Bursa Bölge İdare Mahkemesi Hizmet Binası, Dağyenice Doğal Yaşam Turizm Kompleksi ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılışını yaptı.
Baktım ki meğer söz konusu baraj projesinin 2013’te temeli atılmış ve 29 Ekim 2016’da da açılacağı teminatı verilmiş. Temel atma törenine Bülent Arınç katılmış.
Fakat 2016’da açılması planlanan projeyi Erdoğan 2023 yılında açtığını belirterek miting yapmış. Mitingde de “Bay Kemal” diyerek rakibine yüklenmiş. Üstelik baraj planlanandan çok daha fazla maliyete neden olmuş. Barajın henüz su tuttuğuna dair de bir açıklama yok. 57 milyon liraya mal olacağı hesaplanan barajın 2021 yılı maliyetinin 390 milyon liraya yükseldiği, 2022 yılında ise bu bedelin döviz kurlarındaki artış ile daha da yükseldiği belirtiliyor.
Devlet Su İşleri’nin sitesinde baraj ile ilgili verilen açıklamada, “Gemlik İçme Suyu Projesi kapsamında yer alan barajın toplam maliyeti 2021 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 390 milyon TL olup 2021 yılı son aylarında su tutulması planlanmaktadır” ifadeleri kullanılmış.
Erdoğan için bu yeni bir şey değil 2020 yılında da cumhurbaşkanının “yeni” diye açılışını yaptığı fabrikaların büyük bölümünün daha önceden açıldığı ortaya çıktı.
Dahası “açtık” denilen bazı projelerin de açılıştan sonra hizmete girmediği anlaşıldı.
Mesela Erdoğan’ın 15 Ocak’ta açılışını yaptığı Adnan Menderes Üniversitesi’nin (ADÜ) “Yeni Nesil Hastane” olarak adlandırılan ek hizmet binası aylarca hizmete girmedi.
Yeni Nesil Hastane’nin altına sadece erişkin acil servis taşındı. Açılıştan sonra ise hastane unutuldu. 249’u servis, 41’i yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 290 yatak kapasiteli hastane çürümeye terk edildi.
Erdoğan’ın geçen ay, Bandırma’da, toplantı salonundan açılışını yaptığı bor karbür fabrikasında, inşaatın devam ettiği ve üretim olmadığı ortaya çıktı.
Çok uzatmayayım. Erdoğan bunu hep yapıyor.
Aralık 2019’da da “Enflasyonu tek haneye düşüreceğiz” dedi. Enflasyon patlayınca, Aralık 2022’de “Önümüzdeki şubattan itibaren daha makul ve kontrolü kolay bir yere gelecek” dedi.
Geçen hafta ise “Enflasyon meselesini de bu yıl sonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız” dedi.
Şunu anlatmak istiyorum... Erdoğan’ın şifresi artık çözüldü. Bu sözler artık vatandaşı tatmin etmiyor. Yıllardır, yatırımlar durma noktasına geldi, enflasyon patladı, sürekli “yapacağız”, “edeceğiz” sözlerinin bir karşılığı kalmadı.
Siyasette patinaj başladıysa yenilenme şart haline gelir.
Ha bu arada yazının başında yazdığım sözleri Erdoğan’ın bugünkü ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli söylemişti.
Bahçeli, şimdi eleştirdiği düzende açılışlara, mitinglere katılmaya devam ediyor.
İkisinin de kader ortaklığı yaptığını düşünüyorum. Bu seçimin, iki liderin de siyaset hayatlarının son döneminde tutundukları bir dal olduğu gözüküyor.
Gönder