Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Vatandaş şimdi, soğan patates fiyatı mı, ülkenin bekası mı güvenliği mi? Soğanın patatesin fiyatı iner, çıkar. 5 sene önce de bu tesadüf olamaz. Aynı kampanya vardı. Bunlarda hiçbir şey değişmedi. 5 sene hiç soğan patatesten konuşulmadı, yine seçim oldu yine konuşulmaya başladı. Millet diyor ki, bunların fiyatı düşer iner, bunlar önemli değil, enflasyon düşer, ama ülkenin güvenliği, bekası çok önemli diyor" dedi. Çavuşoğlu ayrıca, "HÜDA PAR ile HDP'yi kıyaslamamak lazım. HÜDA PAR ile CHP'yi kıyaslamak lazım. HÜDA PAR'ın tüm mitinglerinde, toplantılarda Türk bayrağı var. CHP'nin Van mitinginde Türk bayrağı var mıydı? Ne vardı?" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı ve AKP Antalya Milletvekili Adayı Mevlüt Çavuşoğlu bugün Antalya Alanya'dan bir televizyon programına katıldı. Gündeme dair dair değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı ve 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin Londra merkezli The Economist'in kapağında 9 gün sonra yapılacak seçimlerin yer almasına dair şunları kaydetti:
"TÜRKİYE'NİN İSTİKRARSIZ, ZAYIF OLMASINI İSTEYENLER HER SEÇİMDE BU MANŞETLERİ ATIYORLAR"
"Onlar da bu seçimin önemini biliyorlar. Tarihi bir seçim diyor, en önemli seçim diyor ama bizim milletimiz de en önemli seçim diyor. Onlar nitekim 'Erdoğan gitmeli' diyor ama milletimiz de 'Erdoğan bir dönem daha devam etmelidir' diyor. Çünkü bu tarihin içerisinden geçtiğimiz şu zorlu dönemeçte Türkiye'nin daha istikrarlı olmasını isteyen, güvenli olmasını isteyen, dünya barışına katkı sağlamak isteyen herkes Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesini istiyor. Bunu sahada da görüyoruz. Hiç beklemediğimiz, daha önce bize hiç hayatında oy vermeyen insanlarda da görüyoruz.
Ama dışarıda, Türkiye'nin istikrarsız, zayıf olmasını isteyenler ya da yönetmek isteyenler her seçimde bu manşetleri atıyorlar.
Şu anda yönettikleri muhalefetin gelmesini istiyorlar. Aynı şeyi Macaristan'da da denediler. Orban'ın karşısına 6 tane birbirinden farklı siyasi partiyi birleştirdiler ama halk Ukrayna savaşı vesaire onlar da aynı şeyi söyledi muhalefet. Aynı şeyi söylettiriyorlar. Yangın zamanında, afetler zamanında şu siyasi partilerin ajansları var ya onlar işte her gün aynı şeyleri söyletiyorlar, aynı filmleri çektiriyorlar. Orada da öyleydi. Muhalefet, 'Taraf tutacağız, Rusya'ya karşı yaptırımlara katılacağız' dediler ama Macaristan halkı 'Bizim böyle bir savaşa girme lüksümüz yok ve yaptırımlara katılma lüksümüz yok' dediler, istikrardan yana oy kullandılar. Yani ters tepti, Türkiye'de de ters tepecek."
"10 MAYIS'I RUSLAR TEYİT ETTİ"
Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasında Dışişleri Bakanları düzeyinde yapılacak toplantıya ilişkin, "Bugün Ruslar'dan kesin teyit geldi. Bir tek İran'dan kimin katılacağı kesin değil dediler. İranlılar da bize dönüş yaptılar Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Reisi ile Afrika turuna giderse bir başka arkadaş katılacak. Bugün 10 Mayıs'ı Ruslar teyit etti. Sabah üçlü toplantımızı yapacağız öğleden sonra da sayın Lavrov ile Türkiye-Rusya ikili görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz" dedi.
"MİLLET DİYOR Kİ, BUNLARIN FİYATI DÜŞER İNER, BUNLAR ÖNEMLİ DEĞİL, ENFLASYON DÜŞER, AMA ÜLKENİN GÜVENLİĞİ, BEKASI ÇOK ÖNEMLİ DİYOR"
Çavuşoğlu, hükümetin aleyhine yorumların kendisini olumuz etkileyip etkilemediğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Biz normalleşme adımlarımız atıyoruz. Onların ne söylediğinin önemi yok, onların söylediğine bakacak olursak hiçbir adım atamayız. Çünkü iki sene önce 'Normalleşin' diyordu, şimdi 'Niye geri adım attınız' diyorlar. Neresinden bakarsanız tutarsızlık var. Onlar sadece AK Parti'nin politikalarına karşı değil, Türkiye'nin menfaatlerine karşı. O kadar uyarmamıza rağmen, 'Bizi eleştirin, parti olarak iktidara karşı olun ama Türkiye'nin menfaatlerine karşı olmayın' diye uyarıyoruz. Ama bunların söylemlerinden biz etkilenmiyoruz. Ama bunların söylemlerinden, şimdi Alanya'dayız. Sabahtan beri esnafımızla, turizmcilerimizle bir araya geliyoruz. 1 Mayıs'ta Rusya'dan çok daha fazla turist gelirdi. 'Yaptırımlara katılacağız' söylemlerinden dolayı Rus turist sayısı düştü.
1 Mayıs tatili için çok sayıda Rus gelirdi. Daha önce de söyledim. Biz Antalya Diplomasi Forumu'nu Nisan ayının son haftası yapmayı planlıyorduk. Ama baktık, otellerde yer yok, hepsi iptal oldu bunların. Çok az turist geldi. Onun dışında, bunların söylemleri gerçek yüzünü gösterdiği için sahada bizim işimizi daha da kolaylaştırıyor. Vatandaş şimdi, soğan patates fiyatı mı, ülkenin bekası mı güvenliği mi? Soğanın patatesin fiyatı iner, çıkar. 5 sene önce de bu tesadüf olamaz. Aynı kampanya vardı. Bunlarda hiçbir şey değişmedi. 5 sene hiç soğan patatesten konuşulmadı, yine seçim oldu yine konuşulmaya başladı. Millet diyor ki, bunların fiyatı düşer iner, bunlar önemli değil, enflasyon düşer, ama ülkenin güvenliği, bekası çok önemli diyor.
Çok sayıda CHP'li arkadaşlarımdan da telefonlar alıyoruz. Dün sabah önemli bir telefon aldım. CHP'de görev yapmış, milliyetçi, vatansever, 'Biz hepimiz Erdoğan'ı destekleyeceğiz' diyorlar. 'Bu ideoloji meselesi değil' diyorlar, ismini vermeyeyim. Sevdiğim bir insan."
"KILIÇDAROĞLU NE DİYOR, 'BİZ SURİYE'DEN ÇEKİLECEĞİZ, NE İŞİMİZ VAR ORADA' DİYOR"
Türkiye-Suriye ilişkileriyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"Şimdi, muhalefet ne diyor, sayın Kılıçdaroğlu? 'YPG terör örgütü değildir' diyor. Amerika'nın resmi kayıtlarında ne diyor, 'YPG, PKK'nın uzantısıdır.' Her ne kadar destek verseler de kayıtlarda var, NATO'da var. Kılıçdaroğlu ne diyor, 'Biz Suriye'den çekileceğiz, ne işimiz var orada' diyor. Yani, 'Orada operasyonlarımızı durduracağız, Irak'ta durduracağız' diyor. Bizim buradan çekilmemiz demek terör tehdidinin kapımıza dayanması demek. Aynı zamanda büyük bir göç dalgasının da kapımıza dayanması demektir.
Biz niye bedel ödüyoruz orada? Şehit de verdik. Oraları azat etmek için, temel ihtiyaçları karşılamak için insanlar dönsün diye bir şeyler yapıyoruz. Niye yaptık bunları? Bir, Suriyeliler dönsün diye, 550 bin kişi döndü. İki ve en önemlisi, terörü sınırımızdan uzak tutalım diye, terör örgütünü. Oradan çok saldırı geldi. Bazı harekatlarımızın başlamasının sebebi bu. Sınırımızda, sıfır noktadayken DEAŞ, Gaziantep'te her yerde, Ankara'da bombaları patlatmadı mı? Aynı şekilde PKK, YPG roketleri atmadı mı? Attı. Dolayısıyla biz bunu Rejime de Rusya'ya da İran'a da söylüyoruz. Gerçekçi olalım; biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz, kimsenin toprağında gözümüz yok. Ama ben Birleşmiş Milletler'den (BM) kaynaklanan haklarımı, 51.maddeden kaynaklanan haklarımı kullanıyorum. Önce biz Suriye'ye istikrarı nasıl getireceğiz? Kalıcı barışı nasıl getireceğiz? Bir yol haritası nasıl işleyecek? Siyasi süreç nasıl netice getirecek?
Bizim orayı terör örgütlerine bırakmamız mümkün değil. Bu bizim için çok ciddi bir tehdit oluşturur. Biz görüşeceğiz, ön şartsız görüşüyoruz. İlk defa Dışişleri Bakanları düzeyinde bu dörtlü toplantıyı yapacağız."
"AZERBAYCAN-ERMENİSTAN-TÜRKİYE OLARAK BELLİ KONULARDA İŞBİRLİĞİ YAPMAMIZ HERKESİN YARARINADIR"
Çavuşoğlu Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki son gelişmelere dair şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çok tutarsızlık var. Bazen bakıyorsunuz hiç beklenmedik bir açıklama ama ertesi gün bakıyorsunuz tam tersine bir adım. Azerbaycan samimi, barış istiyor, teklifte bulundu. Bir taraftan 'Karabağ Azerbaycan'ın' diyorsunuz, diğer taraftan barış istiyorsunuz Karabağ'a neden kaçak yollardan silahlı insan gönderiyorsunuz. Ne için gönderiyorsunuz? Madem barış istiyorsunuz, neden gönderiyorsunuz? Anlaşma imzalıyorsunuz, henüz daha Zengezur geçişi ile ilgili adım atmadılar. Ruslar da bundan rahatsız. Herkes de gerçeği görüyor. Amerikalılar da bunu görüyor.
İstediğimiz samimiyeti görmüyoruz. Samimi olmaları lazım. Bu normalleşmeye onların da çok ihtiyacı var. Onların daha çok ihtiyacı var. Bizim komşularımızla iyi geçinmemiz tabii ki çıkarımızadır. Üçlü bir şekilde Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye bizim belli konularda işbirliği yapmamız herkesin yararınadır ama en çok Ermenistan'ın yararınadır. Bunu bildikleri halde samimiyetsiz adım atıyorlar. Geldiler depremde yardım ettiler, Dışişleri Bakanı geldi, teşekkür ettik. Bunlar insani şeyler, siyaset dışıdır. Ama şimdi siz benim diplomatlarımı şehit eden teröristlerin anıtını dikerseniz ben bunu kabullenebilir miyim?"
"HÜDA PAR İLE HDP'Yİ KIYASLAMAMAK LAZIM. HÜDA PAR İLE CHP'Yİ KIYASLAMAK LAZIM"
Program sunucusunun Batılı devletler hakkındaki sorusunu Çavuşoğlu şöyle yanıtladı:
"Ben Batı karşıtı değilim, hiçbir tarafın hayranı da değilim. Ben ülkemin menfaatlerine bakarım.
Ama bunlarda bir kültür var, bir alışkanlık var. İki alışkanlık var. Birincisi hep yönetmeye alışmışlar, çıkarları için yönetmek ister. Başka bir tabirle kullanmak ister. İkincisi, hep böyle tepeden bakar, dikte eder ve fırsat bulursa da aşağılarlar.
Ders vermeyi çok seviyorlar. Ama artık Türkiye'ye böyle davranmıyorlar. Biz onlara kötü davranmıyoruz. Biz de aşağılık kompleksi de yok öyle kibir de yok. Herkesi eşit ortak gibi görüyoruz, yapamıyorlar. Tabii, şu andaki muhalefeti dizayn ediyorlar. Açık, ortada. Bağlantılar ortada. Bu kadar partiyi bir araya getirmek mümkün mü? Neden? 'Erdoğan'ı ancak böyle yenebiliriz' diye. İşin içinde FETÖ'sü var, PKK'sı var HDP ile beraber. Şimdi herkes bize diyor ki, 'HDP, PKK'yı eleştiriyorsunuz da sizde de HÜDA PAR var.' Bizde HÜDA PAR var da, HÜDA PAR'a Hizbullahçı dediniz, çıktı, Benim Hizbullah'la uzaktan yakından ilgim yok. Varsa deliliniz ortaya koyun' dedi. Var mı böyle bir delil? Yok.
İkincisi, HÜDA PAR ile HDP'yi kıyaslamamak lazım. HÜDA PAR ile CHP'yi kıyaslamak lazım. HÜDA PAR'ın tüm mitinglerinde, toplantılarda Türk bayrağı var. CHP'nin Van mitinginde Türk bayrağı var mıydı? Ne vardı?
HÜDA PAR mitinglerinde 'Öcalan'a özgürlük, dişe diş kana kan' var mı? İntikam var mı? CHP'ninkinde var."
Gönder