Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan'nin Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesiyle ilgili asılsız ithamlarda bulunduğunu belirtti.
Under the category of 'This can only happen at the UN':
ICC Prosecutor Karim Khan met yesterday with two great champions of human rights – Turkish President Tayyip Erdogan, renowned for slaughtering Kurdish civilians and jailing journalists, and with Palestinian Authority… pic.twitter.com/KiclOtasEJ
Fahrettin Altun, şu değerlendirmede bulundu:
"Mevcut İsrail hükümeti, dikkatleri Filistinlilere karşı yürüttüğü soykırımdan başka bir yöne çevirmek için büyük çaba sarf ediyor. İsrail Başbakanı davasının haklı olduğunu iddia ederek hükümetinin ayrım gözetmeksizin işlediği cinayetleri, savaş suçlarını ve uluslararası hukuku hiçe saymasını savunmaya kalkıyor. Birçok İsrailli de dahil artık hiç kimse bu masala inanmıyor. Netanyahu, Filistinli sivilleri öldürmek ve vatanlarından göçe zorlamak için 7 Ekim'i bir bahane olarak kullanıyor. Kendisi Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde aleyhine açılan dava nedeniyle tutuklanabilirim endişesiyle bugün panik halinde. Bazı Batılı yönetimlerin diplomatik koruması, Netanyahu'yu uluslararası hukuk gereğince yargılanmaktan kurtaramayacak."
İsrail hükümetinin, dünyanın büyük bir kısmının nazarında suçlu olduğunun altını çizen Altun, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soruşturmasının, herkesçe malum olan bu gerçeği sadece teyit edeceğini vurguladı.
"FİLİSTİN ÖZGÜR OLANA KADAR ASLA DURMAYACAĞIZ"
Altun, bu davayı gayrimeşru kılma çabasının ancak bu soykırım suçuna iştirak eden bir avuç Batılı hükümet nezdinde işe yarayabileceğine işaret ederek, "Tarih bu davada hükmünü çoktan vermiştir. Suçlulardan hesap sorulması yalnızca bir an meselesidir." ifadelerini kullandı.
"Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni İsrail hükümetinin halk tarafından seçilmiş yetkililerini savaş suçlusu olarak göstermek gibi bir saplantı geliştirmekle suçluyor. Fakat Netanyahu'ya şunu hatırlatmamız gerekiyor, Netanyahu hükümeti, halk tarafından seçilmesine rağmen soykırım peşinde koşan tarihteki ilk hükümet değil. Seçimle iktidara gelmiş olmak, başka bir halka karşı etnik temizlik yapma konusunda size meşruiyet sağlamaz. Bunun yanı sıra İsrail Başbakanı, sivillerin katledilmesi ve gazetecilerin hapse atılması konusunda konuşabilecek dünya üzerindeki son kişidir. Onun yönetimi altındaki İsrail ordusu bir yıldan kısa bir süre içinde 42 binden fazla sivili öldürmüş, milyonlarcasını yerinden etmiş ve 170'in üzerinde gazeteciyi katletmiştir. Dahası sadece 6 ay içinde Gazze'ye 70 bin tondan fazla, diğer bir ifadeyle birkaç nükleer bombaya eşdeğer bombanın atıldığı bir saldırıyı yönetmiştir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin, Filistin konusunda daima ve açıkça hakikatin sesi olmaya yılmaksızın devam ettiğinin altını çizen Altun, "Biz kelime oyunlarıyla değil, sadece ve sadece adaletin yerini bulmasıyla ilgileniyoruz. İşte tam da bu nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi davasına müdahil olduk. Bu bölgede barışın tesisi için mücadele etmeye devam edeceğiz ve Filistin özgür olana kadar asla durmayacağız." ifadelerini kullandı.
The current Israeli government is trying hard to distract from its genocide against Palestinians. The Israeli Prime Minister dares justify his government’s indiscriminate killings, war crimes and defiance of international law by claiming just cause. Nobody including many Israelis…
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) September 25, 2024
Gönder