Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride. Tuvalet eğitimi var, altını ıslatan bir çocuk değil ama 3 kere tuvalete kaldırdığım çocuk yine yataklara işiyor. Kesinlikle rehabilite edilmesi gerekiyor" dedi.
Odaya kamera yerleştirirken çok utandıklarını da belirten Koşar, "Kamerayı koyarken titriyorum, kendimi kötü hissediyorum. Kolunda, yanağında çizik izleri... Çocuğum sürekli özür diliyor, eşime de diyorum ki bu nasıl olur? Suç duyurusunda bulunduk. Maddi manevi her şekilde mücadele etmek istiyorum. Ben kendisine M. ona vurduğunuzu söylüyor dedim. O da ben K harfi söylemesin diye ağzını tutuyorum dedi. Kayıtlar da o da var ama ikisi de birbirinden çok farklı" dedi.
"BİZ KAMERA KOYMAK AYIP OLUR DEDİK AMA ASIL AYIBI O ÇOCUĞUMUZA YAPIYORMUŞ"
Baba Engin Koşar da, "Bir sindirme, bastırma yoluyla eğitim modeli asla olmaz. Hala o görüntülerin şoku altındayız. M.'ye ben son zamanlarda yaklaştığımda eliyle, ifadesiyle, korkuyla çekilme, yaklaşırken sanki bir şey yapacakmışım gibi yapıyordu. Biz kamerayı yerleştirirken bile çekinerek yerleştirdik. Karşımızdaki insana ayıp olur düşüncesiyle biz bunu düşünüyoruz ama o ayıbın en büyüğünü bizim çocuğumuza yapıyormuş" dedi.
Otizmli 6 yaşındaki M.K., iddiaya göre evine özel eğitim vermesi için gelen klinik psikolog İ.A tarafından darp edildi.
DHA'da yer alan habere göre İ.A. eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanlarken, aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anne Özgül Koşar, "Ben kendi evimde, oh benim çocuğum ne güzel eğitim alıyor deyip kendi işime gücüme bakarken benim çocuğum içeride darp ediliyormuş. Psikolojik, fiziksel şiddetin her türlüsü var içeride" dedi.
"DAVRANIŞLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
4 çocuklu Koşar ailesinin en küçük üyesi 6 yaşındaki M.'ye, 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Otizm alanında önde gelen vakıflardan birinde 3 yaşından beri eğitim alan M., eğitmeniyle de burada tanıştı.
Yüksek lisansa başlayacağı için kurumdan ayrılan eğitmen, pandemi süreci de yaşanınca, M.'ye evinde özel eğitim vermeye başladı. Son zamanlarda çocuğunun davranışlarında değişiklik olduğunu fark eden aile çareyi odaya gizli kamera yerleştirmekte buldu.
26 Ocak Perşembe günü olan dersin ardından görüntüleri izleyen anne Özgül ve baba Engin Koşar gördüklerine inanamadı. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Koşar ailesinin Bahçelievler´de bulunan evine, özel eğitim için gelen klinik psikolog İ. A. iddiaya göre, M.'yi eğitimler sırasında darp etti. Görüntülerin ardından aile, klinik psikolog İ.A hakkında suç duyurusunda bulundu. İ.A ise, eğitimlerin katı kurallar dahilinde olduğuna vurgu yaparak iddiaları yalanladı. Aileyi harekete geçiren görüntüler de odadaki gizli kamera tarafından kaydedildi.
"AĞLAMA SESLERİ BENİM İÇİN BELİRTEÇ OLMADI; ÇOCUĞUMUZ BİZİ İTMEYE BAŞLADI"
Yaşadıklarını anlatan anne Özgül Koşar, "Otizmli çocuklar eğitime dirençli, ağlama sesleri benim için belirteç değil. Ağlama sesi geliyordu içeriden ama hemen kesiliyordu. Çok üstünde durmadım. Yakın zamanda çocukta farklılıklar, derse daha çok tepki, istememe, giderken benim de elimden tutup çekiştirme gibi davranışlar oldu. Yavaş yavaş şüphelenmeye başladım, eşime bu yönde baskılarım oldu. Göremiyorum, bilemiyorum. M. bizi de çimdirmeye başladı, böyle şeyler yoktu. Bizi itmeye başladı. Farklılıklar fark ettik. Öğretmeni ona bir şey anlatmak için uzandığında da siper aldığını görünce iyice kanaat getirdik" dedi.
"6´NCI DAKİKADA ÇOCUĞUMUN AĞZINA VURMAYA BAŞLIYOR"
Güzel bir şekilde öğretmenimizle ayrıldık. O gider gitmez kayıtlara baktım. En kötü bir itme kakma olarak hayal ettim çünkü en kötüsü buydu benim için. İlk gördüğüm an, eğitime başlıyor ve 6´ncı dakikada çocuğumun ağzına vurmaya başlıyor. Ayaklarımın altından saçlarıma kadar titrediğimi hissettim gördüğümde. Yürek dayanmıyor. 1 yılı aşkın süredir tuvalet eğitimi var. Bağımsızlaşması lazım, okula gidecek siz ona fiziksel ipucuyla gösterin, sözel söylemeyin diyordu. Görüntülerde görüyoruz ki içeride odanın ortasında pantolonun bağcığını açmadan hunharca indiriyor ve çocuğun arkasını çevirip tuvalete doğru ittiriyor. Çocuk hiçbir şey yapmadan önündeki materyale baktığı anda ağzına sürekli tokat geliyor. Elini büküyor, ağlama nöbetine girince de bu sefer susturmak için sarılıyor. Balkona başka odadan da çıkılıyor oradan camdan beni gören var mı diye ağzını kapatıp gelen giden var mı diye bakıyor. Bu insanın başka çocuklara da uzanmasından korkuyorum." diye konuştu.
"KENDİ EVİMDE ÇOCUĞUM EĞİTİM ALIYOR DERKEN DARP EDİLİYORMUŞ"
Anne Koşar, "Hazmedemediğim şey şu. Ben kendi evimde burada oh benim çocu
Gönder