Pele, Brezilya'nın Tres Coraçoes şehrinde Dondinho isimli kendisi gibi futbolcu olan bir babanın ve Celeste Arantes isimli bir annenin oğlu olarak 23 Ekim 1940'ta dünyaya geldi.
İki çocuklu yoksul bir ailenin büyük çocuğu olan Brezilyalı efsanevi futbolcuya, okul arkadaşları tarafından o dönem örnek aldığı Vasco da Gamalı oyuncu Bile'ye istinaden "Pele" takma adı verildi.
Küçük yaşlarda kafelerde garson olarak çalışan, belli yaşa kadar bir futbol topu dahi bulunmayan Pele, yeşil sahalara ilk adımını, Bauru Athletic Club ile attı ve Sao Paulo Gençler Eyalet Şampiyonası'nda 1954-1956 yıllarında üst üste 3 kez şampiyonluk yaşadı.
16 YAŞINDA PROFESYONEL OLDU
Genç takımdaki antrenörü Waldemar de Brito tarafından Santos Kulübüne denenmeye götürülen Pele'nin başarılarla dolu kariyeri, 1956'da burada ilk profesyonel sözleşmesini imzalayarak başladı.
16 yaşındayken Santos ile ilk profesyonel sözleşmesini imzalayan Pele, ilk milli maçına ise bir derbide, Arjantin karşısında çıktı. Bundan beş yıl öncesine kadar sokaklarda ayakkabı boyacılığı yapan Pele, milli formayı sırtına geçirdikten sadece 1 yıl sonra ise yeteneğiyle tüm dünyayı etkisi altına aldı.
"KRAL"LIĞINI İLAN ETMESİ KISA SÜRDÜ
Brezilya, İsveç'te düzenlenen 1958 Dünya Kupası'nda zafere ulaşırken Pele de daha sonra kimsenin kıramayacağı bir rekor olan üç Dünya Kupası'nın ilkini elde etmiş oldu. 1958 Dünya Kupası'nda "Kral" anlamına gelen "O Rei" lakabı ona takıldı.
Pele'nin oynadığı yıllar, Santos'un altın çağı olarak tarihe geçti. 1962 ve 1963 yıllarında üst üste iki kez Güney Amerika kıtasının kulüpler düzeyindeki en büyük uluslararası organizasyonu olan Libertadores'i kazanma başarısı gösterdiler.
Pele, takımıyla geçirdiği 19 yıl boyunca 10 eyalet ve 6 lig şampiyonluğu, ikişer Libertadores Kupası ve Kıtalar Arası Kupa kazandı.
İki ayağını da etkili şekilde kullanabilen Pele, bugün futbol literatüründe olan birçok estetik hareketin de mucidi olarak kabul ediliyor. Sadece attığı gollerle değil, futbolu oynayış stiliyle herkesin beğenisini kazanan Brezilyalı efsane, küresel anlamda ilk siyahi spor yıldızlarından biri olduğu için de ilham kaynağı oldu.
NEDEN AVRUPA'DA OYNAMADI?
1962 Dünya Kupası'nda Brezilya'yı yine zafere taşıyan Pele'yi Real Madrid, Juventus ve Manchester United gibi Avrupa'nın en zengin kulüpleri transfer etmek istedi. 1958'de Inter, menajeriyle temasa geçse de Santos taraftarının yoğun baskısı, Santos kulübünü bu transferden vazgeçirdi.
Yine Valencia, 1958 Dünya Kupası'ndan sonra Pele'yi transfer etmek isterken Santos, turnuvada gösterdiği performans nedeniyle Pele'yi kaybetmeyi göze alamadı. 1961'de ise futbol tarihi: Brezilya Devlet Başkanı Janio Quadros, Pele'yi resmi olarak "Milli servet" ilan etti.
Onu Brezilya'da tutmak için hükümetin üst kademelerinden bile baskı geldi. 1961'de, o zamanki Başkan Janio Quadros, Pele'yi "ihraç edilemeyecek bir ulusal hazine" ilan eden bir kararname çıkardı.
Brezilyalı efsane 1975 yılında New York Cosmos takımına katılarak sonunda yabancı bir kulüp için oynamış oldu.
FUTBOLA ABD'DE VEDA ETTİ
Pele, Santos'tan ayrıldıktan sonra futbol kariyerine yine Amerika kıtasında devam etti.
ABD ligi ekiplerinden New York Cosmos'ta 1975-1977 yıllarında mücadele eden Brezilyalı efsanevi oyuncu, son senesinde lig şampiyonluğu yaşadı.
Futbol yaşamının ardından ülkesinde spor bakanlığı, FIFA ve Santos'un futbol elçiliğini yapan Pele, New York Cosmos'un onursal başkanlığı, Birleşmiş Milletler ve UNESCO'nun iyi niyet elçiliği gibi görevler üstlendi.
HİÇBİR ZAMAN KAPTAN OLMADI
Evet yanlış okumadınız. Pele, kariyeri boyunca hem oynadığı kulüplerde, hem de milli takımda kaptanlığı her zaman reddetti.
Bu durumu yalnızca bir istisna bozdu. Milli takımı bıraktıktan 19 yıl sonra 1990'da, 50 yaşında kaptanlık pazubandını koluna geçirdi.
50'nci yaş gününü kutlamak için Milano'da düzenlenen Brezilya ile Dünya Karması maçında Pele, ilk 45 dakika sahada kaldı.
Güney Amerika ülkesinin 2-1'lik mağlubiyetiyle sonuçlanan maça başka bir olay daha damgasını vurdu.
Fluminense'nin forvet oyuncusu Rinaldo, doğum günü şerefine oynanan maçta Pele'ye yapabileceği asist yerine kaleye şut atmayı tercih etti.
Rinaldo, 2010 yılında Brezilya'da bir web sitesine verdiği röportajda konuya ilişkin "İlk başta bana biraz kızdı" yorumunu yaptı.
İÇ SAVAŞI DURDURDU MU?
1960'lı yıllarda Pele'nin formasını giydiği Santos FC dünyanın önde gelen takımlarından biriydi ve bu büyük şöhretleri sayesinde de tüm dünyada kazançlı dostluk maçları oynayabildiler.
Bu maçlardan bir tanesi de 4 Şubat 1969'da savaşın harap ettiği Nijerya'da yapıldı. Santos, Benin City'de yerel bir takımla oynadığı bu maçtan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
O sırada Nijerya, Biafra eyaletinin ayrılma girişiminin tetiklediği kanlı bir iç savaşın ortasında kalmıştı.
Santos FC tarihçisi Guilherme Guarche'nin anlattıklarına göre Brezilyalılar takımlarının güvenliğinden endişe ediyorlardı ve bu nedenle de savaşan taraflar arasında ateşkes sağlandı.
Bu hikaye son birkaç yıldır tartışmalıydı ve Pele'nin 1977'de yayınlanan, merakla beklenen ilk otobiyografisinde yer almıyordu. Ancak 30 yıl sonra yayınlanan başka bir otobiyografisinde, Brezilyalı efsane bu durumdan bahsetti.
Pele, takımdaki futbolculara dostluk maçı sebebiyle iç savaşın durdurulacağının söylendiğini aktardı:
"Bunun doğruluğundan tam emin değilim ama Nijeryalılar biz oradayken Biafranlıların bir saldırı düzenlemeyeceğini garanti altına aldılar"
KARAYİPLER'DE 'KAÇIRILDI'
Santos FC oyuncuları 5 Eylül 1972'de Trinidad ve Tobago'daki maça çıkıyor olmaktan pek de memnun değildi.
Savunma oyuncusu Oberdan, 2010'da Brezilya gazetesi Zero Hora'ya bu maça ilişkin verdiği demeçte, "Ciddi bir iç karışıklık vardı ve sokaklarda tanklar gördük" dedi ve ekledi:
"Hepimiz oyunu olabildiğince hızlı oynamamız gerektiğine karar verdik, böylece uçağa çabucak geri dönebilirdik."
Ancak Brezilya ekibi, Pele'nin 43'üncü dakikada attığı gole tribünlerin vereceği tepkiyi hesaba katamamıştı.
Port of Spain Stadyumu'nda taraftarlar sevinçle sahaya indi, ardından da Pele'yi omuzlarına alarak şehrin sokaklarında galibiyet turu attı.
Pele'nin o omuzlardan aşağı indirilip "kurtarılması", biraz zaman aldı.
ÜÇ YIL BOYUNCA BAKANLIK YAPTI
1990 yılında Pele uluslararası basına, 1994 seçimlerinde Brezilya devlet başkanlığına aday olma fikrini değerlendirdiğini açıkladı.
Teklif hiçbir zaman gelmedi ancak Pele gerçekten de siyasete girdi.
1995'ten 1998'e kadar Brezilya Spor Bakanı'ydı ve kendi neslinin sahip olamadığı bir hak olarak profesyonel futbolculara kulüplerle daha fazla pazarlık gücü veren yasa için çaba sarf etti.
KİŞİSEL BAŞARILARI
Pele, Brezilya liginde 3, eyalet liginde 11, Libertadores Kupası ve Copa America'da birer kez gol krallığı yaşadı.
Dünya Kupası Rüya Takımı'nda yer alan Pele, 1952 FIFA Dünya Kupası'nda "en iyi genç oyuncu", 1958 FIFA Dünya Kupası'nda "gümüş top" ödülleri kazandı, 2013'te ise FIFA Altın Top Onur Ödülü'ne layık görüldü.
Ayrıca Pele'ye FIFA, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, UNICEF ve TIME dergisi tarafından yüzyılın futbolcusu ve atleti unvanları verildi.
"Siyah İnci", "Futbolun Kralı", "Kral Pele" gibi lakaplar takılan efsane futbolcu, bin gol barajını aşan oyunculardan biri oldu. Pele, 1363 maçlık kariyerine 1279 gol sığdırarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.
Pele ayrıca Dünya Kupası'nı üç kez kazanan tek futbolcu konumunda.
Gönder