adscode
adscode

Real Sociedad geri döndü

Real Sociedad geri döndü

80'li yıllarda olduğu gibi altyapısından yetiştirdiği oyuncularla başarıya koşuyor.

 

1989 yılına kadar kadrosunda sadece Bask bölgesinde bulunan oyunculara yer veren ve bu sayede 1981 ile 1982 yıllarında İspanya şampiyonluğunu kazanan Real Sociedad sürekliliğin gelmemesiyle birlikte scout ağını farklı ülkelere yöneltmiş ve yabancı oyunculara yönelmişti. Aradan geçen yıllar onları 2000’li yılların başında Nihat Kahveci, Darko Kovacevic ve Xabi Alonso’lu kadroyla şampiyonluğa çok yaklaştırdı. O gün yaşananlara rağmen kulüp projesinden ve özkaynak üretiminden hiç vazgeçmedi. Unutulmaz şampiyonlukların bir parçası olan Jesus Satrustegui o günleri şöyle anlatıyor:

"PARANIN CAZİBESİNE KAPILMADIK"

“Futbolcuysanız, paranın cazibesine kapılmak kolaydır. Ancak biz zenginliği farklı bir şekilde seçtik. Ve San Sebastian’daki soyunma odasında oluşan aileyi terk etmekle hiçbir zaman ilgilenmedik. Futbol oynamaya, insanları mutlu etmeye ve siyaseti spordan uzaklaştırmaya odaklandık.”

 

İşte o soyunma odasındaki aile yeniden hayat bulmuşsa benziyor. 13 yaşından beri birlikte oynayan grup bugün hem La Liga’da hem Şampiyonlar Ligi’nde önemli işlere imza atıyor.

SOCIEDAD'IN KLOPP'U ALGUACIL

Real Sociedad Teknik Direktörü İmanol Alguacil futbol sahalarının en pozitif ve farklı karakterlerinden biri. Hareketleriyle Sociedad taraftarlarının Jürgen Klopp benzetmelerine maruz kalan 52 yaşındaki teknik adam kulübe 17 yaşında katıldı. İlk kez 19 yaşında forma giydikten sonra A takımda 100’den fazla maça çıktı. Futbolu bıraktıktan sonra 2011’de genç takım antrenörü olarak kulübe döndü ve 2014’te B takımının başına geçti. 2018 yılına kadar altyapıda 230’dan fazla maça çıktı ve ardından A takım teknik direktörü olarak 7 yıllık sözleşmeye imza attı.

Şampiyonlar Ligi’nde Benfica’yı 3-1 yendikleri maçta ilk 11’deki 7 oyuncu kulübün akademisinden onun döneminde geldi. Alguacil ve Real Sociedad öze dönüş hikayesini birlikte yepyeni bir şekilde yazmaya doğru ilerliyor.

Real Sociedad geri döndü

 
 

KOPENHAG BEYİN EĞİTİMİNE KAFA YORUYOR

Birçok futbolcunun maç öncesi ritüelleri vardır, pek çokları da batıl inançlardır. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki rakiplerinden Kopenhag ise bu rutini bilime dayandıranlardan. Futbolda tarama yapmak, sürekli olarak sahaya bakmak ve takım arkadaşlarınızın, rakiplerinizin konumlarını analiz etmek dünyanın en iyi oyuncularının olağanüstü başarılı olduğu bir konu. Arsene Wenger de bu konuda “Büyük oyuncular, toptan izole olurlar; kafaları bir radar gibidir” der. Kopenhag takımı da oyuncuların topa sahip olduklarında verdikleri kararlara odaklanarak futbolda beyin eğitimine öncülük etmeye çalışıyor.

Karara giden tüm süreçlerle Kopenhag Araştırma ve Geliştirme Başkanı aynı zamanda bir sinirbilimci olan Jes Buster Madsen ilgileniyor. Madsen çalışmalarını şöyle açıklıyor: “Bakış açım ilk olarak birisi futbol oynadığında beyninin içinden neler geçtiğini anlamak ve çözmek üzerineydi. Daha sonra futbolda hangi tür bilişsel kapasitelerin yüksek performansla bağlantılı olduğuna baktık. Teorileri ve anlayışı sahaya çıkarmadan önce formüle etmek, teknik direktörlere ders vermek, sürekli bundan bahsetmek için yaklaşık bir yıl harcadık.”

 
 

BİLİMSEL MAKALE OLARAK YAYINLANACAK

Algı, dikkat ve hazırlama tanımları üzerinden yola çıkan Madsen, 14 farklı ölçülebilir yeteneğe sahip bir bilişsel değerlendirme aracı geliştirdi. Jes Buster Madsen şimdilik bu 14 maddeyi açıklamıyor. Sebebi ise önümüzdeki yıl bilimsel bir makalede yayınlanacak olması.

VERİLER Mİ YARATICILIKI MI?

Futbol özellikle son 10 yılda bilimle daha çok harmanlanan bir spor dalı haline geldi. Kulüpler, spor bilimcileri, analistler, alanında uzman antrenörler ve seçkin kişilerle çalışmaya başladı. Uzun vadeli planlara sahip olan kulüpler belirli bir oyun modeli etrafında hareket ederek buna uygun teknik direktör ve oyuncular belirliyorlar. İşte veriler burada devreye girerek o kulübün en uygun teknik adamla eşleşmesini sağlıyor. Bu nedenle Brighton Kulübü Graham Potter’dan Roberto De Zerbi’ye sorunsuz bir şekilde geçti. Brighton’dan Toulouse’a, Ajax’tan Kopenhag’a kadar bilimsel verilerle çalışan kulüplerde bunu görmek mümkün. Elbette istisnalar da yok değil. Bunlardan biri de Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti. O bu konuya bambaşka bir şekilde yaklaşıyor ve oyuncunun özgür bir şekilde yaratıcı yeteneklerinden yararlanmanın daha önemli olduğuna inanıyor. Ve şöyle diyor: Bence benim gibi eski tip teknik adamlar çok fazla bilgi vermemeyi ve yaratıcılık için özgürlüğe izin vermeyi tercih ediyor. Eğer Vinicius veya Rodrygo o gün yaratıcı hissediyorsa onlara ne yapacağını söylemem. Kimsenin yaratıcılığını ortadan kaldırmak istemiyorum.

Bakalım zaman verileri mi, yaratıcılığı mı haklı çıkaracak...

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder