Bugün size Sayıştay ile adeta kavga eden Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün (AYGM) raporunu anlatacağım.
Devletin bu kurumu onlarca büyük inşaat ve altyapı projesi yürütüyor. Hepsi de birbirinden önemli.
Haliyle bu projelerde uyulması gereken kritik şartlar var.
Yani bir iş yaptırmak için ihale düzenleniyor. İhaleyi alan firma işi bitiriyor. Ancak işin belirlenen şartnameye uygun mu değil mi diye kontrol edilmesi gerekiyor.
Gelin görün ki AYGM tarafından yürütülen yapım işlerinin uygun yapılmadığı belirlenmiş.
Yapılan incelemelerde yapı denetim görevlilerinin işin başında bulunmaması nedeniyle, yapılan işlerde eksiklik ya da şartnameye aykırılık tespit edilmiş.
Ben bunları nereden yazıyorum... AYGM’ye ait Sayıştay raporundan. Ancak raporun ilk hali elimde yani kamuoyuna açıklanan süzgeçten geçirilmiş hali değil.
Bir önceki yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. Söz konusu kuruma ait Sayıştay’ın açıkladığı rapordan bazı usulsüzlük bulguları çıkarılmış.
Mesela burada eksik imalat ve sözleşmeye aykırı şekilde devam eden işle ilgili örnek vereyim.
Elazığ Havalimanı yedek pist ve ilave apron yapımı ve müteferrik işler imalatında şartnamede belirtilen 28 günlük beton silindir basınç dayanımlarının en az 250 kg/cm olması gerekiyordu.
Ancak beton imalatlarının yapımı sırasında işyerinde yüklenici tarafından taze beton olarak alınıp 7 gün ve 28 gün sonra teste tabi tutulan numunelerin şartname dayanım değerlerini sağlamadığı görüldü.
Şantiyenin farklı bölgelerinden alınan 10 adet silindir numunelerin Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü’nde teste tabi tutulması sonucunda numunelerin dayanım sonuçlarının şartnamedeki şartı sağlamadığı açıkça tespit edilmiş.
İdare ise cevap vermiş: Sayıştay denetçisinin aldığı numunenin başlıklarının numunelerden önce kırıldığı, yani test değerlerinin numunelere değil başlıklara ait olduğunu iddia etmiş ve ODTÜ Beton Laboratuvarı’na gönderip test yaptırmış ve uygun sonucu çıktığını bildirmiş. Drenaj için yerleştirilen borularda da tam ölçümler yapılmamış.
Bununla ilgili idare, bulgu konusunu kabul etmiş ve ödenecek rakamdan düşüleceğini beyan etmiş. Yani halkın parasını boşa harcamayacağız denmiş.
Elimdeki rapordan böyle böyle farklı projelerden birçok örnek yazabilirim.
Hiçbir şirketler yükleniciler, yönergelere asla uymadan kafasına göre, işine geldiğine göre projeleri yapmaya o kadar alışmış ki aklıma hemen 6 Şubat depremi geldi.
Bunlar Elazığ Havalimanı pistinde karşılaşılanlar. Ufak ufak başka işlerde de malzemede sürekli bir azalma ya da kalitesizleşme olmuş.
Bayburt-Gümüşhane Havalimanı, Yozgat Havalimanı Altyapı ve Müteferrik İşler İnşaatı, Rize Artvin Havalimanı Altyapı İnşaatı’nda da aynı şeyler yaşanmış. Kullanılan betonlar olması gerektiği şartları asla karşılamadığı belirlenmiş.
Yine imalatta kulllanılan çelik profilin et kalınlığı 3 mm olması gerekirken 2.56-2.67 kalınlığında olduğu tespit edilmiş. İdare cevabında firmanın böyle bir üretimi olmadığını sahadaki ölçüm farkının profillerin kesim noktasından yapılmış olması veya sıcaklık gibi sebeplerden tam çıkmadığını ve standart sapma dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş.
Uzatmayayım... Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, Sayıştay ile adeta kavga etmiş ve tespitlere sert bir karşılık verilmiş.
Sayıştay demiş ki “Yeterli sayıda personel bulunmaması, kontrol teşkilatında görevli personelin görev yerinin merkezde olduğu halde işlerin yurt çapında farklı illere dağılmış olması nedeniyle işin başında yeterince bulunamaması işin sözleşme ve eklerine uygun olarak imal edilmemesine sebep olduğu düşünülüyor.”
AYGM ise cevabında “Bu sonuca nasıl vardığınız anlaşılamamıştır” diyerek şu ifadeleri kullanmış:
“Ülkemiz ve Dünya üzerinde yapımı devam eden herhangi bir yapım işinin onlarca noktasından alınacak beton numunelerinden bir veya birkaçının ortalamanın altında olması mümkündür! Bunun nedeni beton imalatının fabrikasyon bir imalat olmadığıdır. Havalimanı inşaatlarımız teknik açıdan tamamıyla sıhhatli yapılardır. Belirtilen nedenlerle yola çıkıp kökten eleştirmenin ve kontrol zaafı olduğunu ifade etmenin anlamı yoktur. Bu nedenle bulguların çıkarılması gerekir.”
Anlaşılır gibi değil öyle bir savunma yapılmış ki ne var yani yapılmayan imalatlara para ödenmiş ise ne var yani 3 milimetre olması gereken çelik halat 2.67 çıkmışsa ne var yani!
Sonra felaket başımıza geldiğinde Hatay Havalimanı gibi en lazım olduğu dönemde pisti kırık, apronları çökük durumda elimiz kolumuz bağlanır.
Gönder