Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsveç Başbakanı Kristersson, Ankara'da ortak açıklama yaptı.
İsveç Başbakanı Kristersson, özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacaklarını belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da
"Birinci derecede NATO'daki dostlarımızla dayanışma içinde olmamız lazım, bu teröristleri ülkelerinde barındırmamaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İlk olarak sözü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İkili münasebetlerimizin yanı sıra Türkiye-AB ilişkileri, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdik.
Türkiye NATO'nun açık kapı politikasının her daim güçlü temsilcisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya'nın müzakerelerine bu yaklaşım doğrultusunda Madrid'de onay verdik. İsveç'in güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz.
Türkiye PKK, YPG, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde 29'u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız şehit edildi. Sayın Başbakan bugün Gazi Meclisimizi ziyaret ederek, FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını bizzat yerinde görmüş oldu.
Madrid'de imzalanan üçlü muhtırada da vurgulandığı üzere terörizmle mücadelede tam dayanışma ve işbirliğidir. Yeni İsveç hükümetinin taahhütlerinden memnuniyet duyduk. Savunma sanayinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması olumlu adım teşkil ediyor.
"DAHA OLUMLU BİR TABLOYLA KARŞILAŞMAYI ÜMİT EDİYORUZ"
Muhtırada kayıtlı hükümlerin somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştık. Terör örgütlerinin İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi engellenmelidir. Üçlü muhtıranın eksiksiz uygulanması akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi samimi temennimizdir.
Üçlü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan ortak mekanizmanın ikinci toplantısı ay sonuna doğru Stockholm'da düzenlendiğinde daha olumlu tabloyla karşılaşmayı ümit ediyoruz.
Ticaret hacmimiz 3,7 milyar dolara ulaşarak geçen sene rekor kırdı. Bu rakamı ilk planda 5 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz. Sayın başbakan ile işadamlarımızın önünü açmak için neler yapabileceğimizi görüştük.
Sayın Başbakanın ziyaretinin ilişkilerimizde ortak çıkarlarımızın doğrultusunda yeni sayfa açmasını temenni ediyorum."
"İSVEÇ TÜRKİYE'NİN PKK'YA KARŞI SAVAŞINI ANLIYOR"
Daha sonra sözü alan İsveç Başbakanı Kristersson, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Cumhurbaşkanı, burada bizi ağırlamış olduğunuz için teşekkür ederim. Başbakan olarak AB dışında ilk ikili temasımı gerçekleştiriyorum. Ankara'da olmak bir şeref benim için.
Az önce çok verimli toplantı gerçekleştirdik sayın Cumhurbaşkanı ile. Türkiye İsveç arasındaki ilişkileri nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk. Bizim ilişki tarihimiz yüzyıllar öncesine dayanıyor. Şarl Demirbaş'a kadar uzanıyor. Şu anda ilişkilerimizde büyük potansiyel var. Ticarette büyük atılımlar yapabiliriz.
Umuyorum ki, her iki ülke ve aynı zamanda bölgemizi birlikte koruyacağız. Tartışmalarımız güvenlik tehditlerine çok odaklandı. Benim de buradaki mesajım açık; İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı savaş var ve binlerce Türk bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum.
İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelesinde yardım etmesini istiyoruz. Hükümetim birkaç hafta önce seçildi. Bizim yetkimiz de hukuku yüceltmekti. Bunun içerisinde PKK gibi terör örgütleriyle mücadele etmek de var. İsveç için bu uzun vadeli taahhüt.
Türkiye 70 sene önce NATO'ya katıldı. Bu ittifaka katılmak bizim için hayati önem taşıyan güvenlik meselesi. Rusya'nın Ukrayna'yı illegal şekilde işgal etmesi güvenlik sorunu.
"İSVEÇ, TÜRKİYE'YE VERDİĞİ SÖZLERE RİAYET EDECEKTİR"
Bu yüzden İsveç tüm NATO üyeleri için güvenlik sağlayıcısı olmak istiyor. Sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz. NATO'nun yeni kavramı, terörizmi bizim ortak güvenliğimizi tehdit eden pek çok tehditten biri olarak kabul ediyor. Biz biliyoruz ki terörizmden en çok etkilenen NATO müttefiklerinden biri Türkiye.
Tüm Türklere seslenmek istiyorum; İsveç Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri ileride NATO müttefiki olarak vereceği taahhütlere riayet edecek. Üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız.
Türkiye'nin Karadeniz'de tahıl koridorunda oynadığı role karşı takdirlerimi ilettim. Burada olmaktan şeref duyuyorum. Bizi ağırlamış olduğunuz için çok teşekkür ederim sayın Cumhurbaşkanı."
"HALKIM HESABINI BİZE SORUYOR"
Daha sonra tekrar sözü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveçli gazetecinin "İsveç'ten istenen tam olarak nedir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bizim özellikle yapmış olduğumuz görüşmede hedef, terörle mücadelede İsveç'in bu noktadaki tutumu ve bu rakamların tabii 30 olması, 70 olması, 100 küsur olması, bunlar hepsi ayrı ayrı tartışabilecek konular. Bu arada 4 tanesi deport edildi. Şu anda FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki, ismini de vereceğim, Bülent Keneş, mesela bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor. Bununla alakalı olarak da biz tabii İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz. Bunun yanında, PKK, YPG, DEAŞ'la ilgili teröristler var. 40 bin vatandaşımızı teröre kurban verdik.
NATO'nun en önemli işlevi nedir? Birinci derece terörle mücadeledir. 70 yıl oldu NATO'ya gireli. NATO'da bu işin mücadelesini verdik, veriyoruz. İsveç ve Finlandiya'nın caddelerinde teröristlerin ellerinde terörist başının paçavralarıyla dolaşmalarını benim halkım gördüğü zaman hesabını bize soruyor. Biz vatandaşımıza hayır diyemeyiz. 7 ay sonra seçimde halkımızın karşısına gittiğimizde Türkiye'de terörle mücadelede zafer elde ettiniz, teröristlerle ciddi mücadelemizi halkımız biliyor. Bu konuda ciddi takdir ediyor.
Ortada bir başarı var. İstiyoruz ki, dostlarımız, özellikle 1. derecedeki NATO dostlarımızla dayanışma içerisinde olmamız lazım. Bu teröristleri ülkelerinde barındırmamak gerekiyor. Özellikle İsveç'te mi bu var? Hayır. Birçok AB üyesi ülkelerde maalesef teröristler cirit atıyor. Türkiye'den Almanya, Fransa, Hollanda, Danimarka'ya gidenler var. Teröristler orada kendilerine adeta zemin edinmişler. Bu konuda değerli dostuma şu an itibariyle beni anlayacağına inanıyorum. Önümüzde Temmuz ayına kadar süre var. Bir diğer taraftan da Haziran ayında Türkiye'de seçim söz konusu. Gerek Cumhurbaşkanlığı gerek parlamento seçimi. Bu seçimlere de hazırlanırken halkımızın karşısına çok rahat çıkabilmemiz lazım. Bunları da değerli dostumla paylaştık, görüştük. Ona göre de adımlarımızı atacağız."
"KARARLARIN HEPSİ İSVEÇ HUKUKUNA GÖRE ALINACAK"
İsveç Başbakanı'na sorulan soruya ise Kristersson şu yanıtı verdi:
"Biz iş ilişkilerini de konuştuk. Bizimle beraber büyük bir iş camiası yetkilileri de yer alıyor. Şirketler var yanımızda. Pek çok firma şunun altını çizdi, Türk ekonomisinde çok potansiyel olduğunu söylediler. İş ikliminin müsait olduğunu, Türkiye'de kaynak bulmanın kolay olabileceğini söylediler. Buradaki iş potansiyeli açısından büyük heyecan hissettik.Bu sabah bence gelecekteki olanaklar için kapıyı açmış bulunuyoruz.
Terörle ilgili olarak biz üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuk. Biz bunu çok ciddiye alıyoruz. İsveç'teki tutum, terörle mücadele etmemiz lazım. Burada kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu; elbette Türkiye İsveç'ten çok daha mağduru oldu. Bunu çok ciddiye alıyoruz. Bu sebeple de NATO işbirliğinin sacayağının terörle mücadele olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Elbette kararların hepsi İsveç hukuku gözetilerek, uluslararası sözleşmeler göz önüne alınarak alınacak.
Tüm bu hususlar muhtırada yer alıyor. Muhtıranın önemli kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını yapma aşamasındayız. Terörle mücadele mevzuatında İsveç büyük adımlar atacak. Bu da yasal otoritelere daha fazla kas gücü sağlamış olacak. Hem İsveç topraklarında terörle mücadele etmek, bu terör faaliyetleri ister Türkiye'yi ister İsveç'i hedef alıyor olsun."
Gönder