Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tv100'de yayınlanan ve Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk oldu.
Bakan Kurum, deprem bölgelerinde yapılan konutların maliyetini açıklarken, tarım alanlarına bina yapılacağı iddialarına da yanıt verdi.
Bakan Kurum, beklenen İstanbul depremi ile ilgili çok konuşulacak ifadeler kullandı.
Bakan Kurum'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
6 Şubat sabahı bütün Türkiye derin bir acıyla saat 04.17'de uyandı. Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkisi altında alan ve 14 milyonu etkileyen asrın en büyük felaketiyle karşı karşıya kaldık.
Her afette olduğu gibi vatandaşımızın yanındaydık. Depremden 2 saat sonra bölgeye gittik. Biz gittiğimizde arama kurtarma çalışmaları başlamıştı. O gün hava şartları çok kötüydü.
Kara yolu güzergahı yer yer çökmeler, kaymalar, kaya düşmeleri nedeniyle kısıtlı şartlarda imkan verebiliyordu.
'100 MİLYAR DOLAR CİVARINDA KAYIPTAN SÖZ EDEBİLİRİZ'
Afette yitirdiğimiz 50 bin 339 canımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten hem can kayıpları oldu, hem de şehirlerimizde ciddi zararlar oldu. Şu ana kadar 5 milyon 835 bin bağımsız bölüm incelendi.
Bina olarak da yaklaşık 2 milyon 147 bin binada inceleme yaptık. Bu çok ciddi bir depremdi. En büyük yıkım Hatay ilimizde yaşandı. Şu an sadece konut bazında baktığınızda bir konutu 2 milyon liraya mal edeceğimizi düşünürsek
sadece 1 trilyon 600 milyar lira sadece konutla alakalı zarar konusu. Tabi sanayi sitelerimiz, kamu binalarımız zarar gördü. Şehirlerin altyapıları ile ilgili zararlar konusu. Tüm bunlara da baktığınızda yaklaşık 100 milyar dolar civarında bir kayıptan söz edebiliriz.
Çok ciddi bir kayıp.
'11 İLİMİZDE ÇALIŞMALAR BAŞLADI'
Kalıcı konutların yapımı için 11 ilimizde eş zamanlı çalışmalar başladı. Depremin üzerinden 2 ay geçti, biz eş zamanlı çalışıyoruz. 78 bin konutumuzun sözleşmesini imzaladık. Bugün itibarıyla 42 bin konutumuzun temelini attık.
Ayın 13'ünde sayın Cumhurbaşkanımız, Malatya'ya teşrif edecekler. Malatya'da 100 bin konutun sözleşmesini imzalamış olacağız.
Bu depremde 143 bin TOKİ konutumuz dimdik ayaktaydı. TOKİ'miz burada çok önemli bir sınav verdi. Kısmen hasar oldu ama hiçbir binamız yıkılmadı.
Bu binalarda yaşayan 600 bin insanımızın burnu bile kanamadı.
DEPREM BÖLGESİNDE TARIM ARAZİLERİNE BİNA YAPILACAK MI?
Biz bu çalışmaları yaparken, 1 milyon 180 bin konut yapmış idaremiz var. Burada aynı hassasiyetle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Konut yapacağımız her yerde ayrıntılı jeolojik çalışmalarımızı yapıyoruz.
Zemin etüdünü yapıyoruz. Ovadan dağlara doğru bir yerleşim planı öngörüyoruz. Eğer zemin sınıfı konut yapımına uygunsa çalışmalarımızı başlattık. Milletimiz müsterih olsun.
YENİDEN İMAR BARIŞI ÇIKAR MI?
İmar barışıyla ilgili şu an bir durum söz konusu değil. İmar barışının çıkmasının sebebi binaların sağlam olduğunu kanıtlamak üzerine çıkarılan bir düzenleme değil. İmar barışına dahil olmak binanın sağlam olduğu anlamına gelmez.
Biz bunu vatandaşımıza söyledik. O bina kentsel dönüşüm projesine girene kadar ayakta durabilir ama girdiği zaman o haklara sahip değil. Kaçak katı, kısmı varsa yeni yönetmelikle yapılan projeye dahil olmayacak.
DEPREMDE NEDEN BU KADAR ÇOK BİNA YIKILDI?
Antakya'da yıkımının nedeni merkezde sıvılaşmanın olması. Zemin kalitesi yumuşak zemine dönüyor. İl il, ilçe ilçe tespitler yapıyoruz. Bunları hocalarımızla paylaştığımızda 'Bizde böyle çalışma yok' dediler.
Binalar işçilik hataları, projeye uygun olmayan yapılar, zemin sıvılaşması nedeniyle yıkıldı.
OLASI İSTANBUL DEPREMİ, TÜRKİYE'Yİ FELAKETE SÜRÜKLER Mİ?
İstanbul'da 5,9 milyon konut var. Bu konutların 1,5 milyonu riskli. Heyelan riski olan var, 1999 öncesi yapılmış ve mühendislik hizmeti almamış binalar var, zemin sıvılaşması olan binalar var, yoğunluk sebebiyle afete karşı tedbirin alınmadığı alanlar var.
Bu dönüşümle ilgili irade ortaya konmalı. Bu işi yapalım ve geleceğe sağlam bir İstanbul bırakalım. 300-350 bin konut acilen dönüşmeli. 1,2 milyon insanımızın evlerinin bir an önce dönüşüme girmesi gerekir. Tabi İstanbul'da böyle bir deprem ülkemizi felakete sürükler.
Bu milli güvenlik meselesi, bu kadar önemli. İstanbul'da böyle bir depreme hazırlıklı girmezsek eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin ikbali konusunda çok önemli bir sorunla karşılaşırız.
Gönder