Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, başkent Minsk'te Belarus Devlet Beden Eğitimi Üniversitesi'nde kurulan sandıkta cumhurbaşkanı seçimi için oyunu kullandı. Oy kullandıktan sonra basın toplantısı düzenleyen Lukaşenko, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Anadolu Ajansı'nın ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinden sonra Belarus'un da içinde bulunduğu bölgede politik ve jeopolitik değişiklik bekleyip beklemediği ve Ukrayna'da yakın bir zamanda barışın sağlanıp sağlanmayacağı yönündeki sorusunu cevapladı.
Bölge ile ilgili gelişmelerin Trump ile ilişkilendirildiğini hatırlatan Lukaşenko, "Donald büyük bir sanatçı, aktör, şovmen, iş adamı vs. Çok havalı. Bunu nasıl yapacağını biliyor. Biz de bunu yapabiliriz ama o öyle bir karaktere sahip ki, bunu yapmaktan çekinmiyor. Deneyimli bir siyasetçi olarak Trump'ın iktidara gelmesinden sonra bölgemizde nelerin değişeceğini tam olarak anlayamadığımı ve bilmediğimi söylemeliyim." ifadelerini kullandı.
"Trump'a odaklanmayı bırakmak gerektiğini" söyleyen Lukaşenko, "ABD'nin büyük bir ekonomiye sahip olduğunu ancak Çin, Hindistan, Rusya gibi diğer ülkelerin de bulunduğunu, hatta Afrika’nın da uyandığını" ifade etti.
TÜRKİYE VE ERDOĞAN'I ÖRNEK GÖSTERDİ
Trump'ın açıklamalarına atıfta bulunan Lukaşenko, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tür açıklamaları soğukkanlılıkla karşıladığını belirtti. Lukaşenko, "(Trump'ın açıklamalarını) Türk tarzı soğukkanlılıkla karşılıyoruz. Amerika'dan herhangi bir yardım beklemiyoruz ancak onlarla iş birliği yapmak istiyoruz. Çünkü bu sonuçta dünyanın lider ülkesi. Belarus'un, Rusya'nın, Çin'in ekonomisini ciddi şekilde etkiliyor. Tüm ülkelerin ekonomisi üzerinde etkisi var. Neden kavga edelim? Ancak dünyadaki küresel sorunları Amerika ile çözmeyeceğiz, yerimizi biliyoruz." diye konuştu.
Belarus'ta Rusya-Ukrayna arasında müzakere masasının kurulduğunu anımsatan Lukaşenko, daha sonra müzakerelerin İstanbul'da devam ettiğini söyledi. Lukaşenko, barışın sağlanması için çaba gösterdiğini anlattı.
ZELENSKİY'NİN İDDİASINA YALANLAMA: KÖTÜ BİR ŞOVMENSİN
Kendisinin Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'ye ülkesindeki Mozyr Petrol Rafinerisi'ne saldırı önerdiği iddiasını yalanlayan Lukaşenko, "Bunu duyduğumda kötü oldum. Zelenskiy’e petrol rafinerisine saldırmasını önermem kesinlikle kabul edilemez. Dünyanın en iyi tesisi diyebilirim, yakın zamanda modernize ettik, büyük miktarda yatırım yaptık, para yatırdık. Yemin ederim ki böyle bir şey yok. (Zelenskiy) Bunu neden söylüyorsun? Kötü bir şovmensin, Trump bile değilsin. Bunu söyleyemezsin, yalan söylüyorsun." ifadelerini kullandı.
"SAVAŞTA İNSANLARIN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ"
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı hiçbir zaman istemediğini belirten Lukaşenko, Ukrayna'da barıştan yana olduğunu vurguladı. Ancak Rusya'nın pozisyonunun dikkate alınması gerektiğini söyleyen Lukaşenko, Trump'ın Rusya'yı zorlayamayacağını savundu.
Lukaşenko, "İnsanların ölmesini istemiyoruz. Çünkü milyonlarca kişi ölecek. Buna kimin ihtiyacı var? Artık durmak gerekiyor. Bu öncelikle Avrupa'nın çıkarınadır. Bunu anlıyorlar ama bu 'Amerikan uçak gemisinden' uzaklaşmaları gerekiyor. Bu yıl bir tür çözüm olacak. Savaşın biteceğini söylemiyorum. Muhtemelen çatışma uzun süre devam edecek. Ama bir çözüm olacak. Bu yıl tünelin sonunda ışık görünecek." dedi.
"AVRUPA BİRLİĞİ İLE DİYALOG KURMAYA HAZIRIZ"
Avrupa Birliği'nde Belarus'taki seçimlerin sonuçlarını tanımama ile ilgili çağrıyı değerlendiren Lukaşenko, "Avrupa Birliği'nin bu seçimleri tanıyıp tanımaması bir zevk meselesidir. İnanın bana, yemin ederim, seçimlerimizi tanıyıp tanımamaları umurumda değil. Benim için en önemli şey Belarusluların bu seçimleri tanımasıdır." ifadelerini kullandı.
Batı ile ilişkileri hiçbir zaman reddetmediklerini dile getiren Lukaşenko, ancak Batı'nın bunu istemediğini öne sürdü. Lukaşenko, "Ne yapalım, önünüzde eğilelim mi yoksa dizlerimizin üzerinde sürünelim mi? Avrupa Birliği ile diyalog kurmaya hazırız. Bize karşı saldırgan bir politika yürütenlerle bile." şeklinde konuştu.
"TRUMP'IN GELİŞİYLE BELARUS'TA DEĞİL AVRUPA'DA SORUNLAR OLACAK"
Trump'ın seçimleri kazanmadan önce sürekli zorbalığa uğradığını savunan Lukaşenko, "Trump seçimi kazanır kazanmaz siz (Avrupa) Atlantik Okyanusu'nu sürünerek geçtiniz. Bazıları sürünerek geçti, bazıları dipte, bazıları üstte. Bazıları nasıl olduğunu bilmiyor. Avrupa, zor bir kaderiniz var. Bekleyin. Bunun için endişelenmeniz gerekiyor. Trump'ın gelişiyle birlikte Belarus'ta değil, Avrupa'da sorunlar olacak. Bunlar çoktan başladı." dedi.
Lukaşenko, Rusya'nın Belarus'a vereceği Oreşnik balistik füze sisteminin ülkede nereye yerleştirileceği yönündeki bir soruya da, "Smolensk'e (Rusya'nın Belarus sınırındaki şehir) yakın bir yeri düşünüyorum. Bakalım. (Füzeler için) belirli bir mesafeye ihtiyaç var. Hedefleriniz çok yakın olduğunda iyi olmaz." yanıtını verdi.
SANDIK ÇIKIŞ ANKETİNE GÖRE SEÇİMİ LUKAŞENKO KAZANDI
Belarus devlet televizyonundan yapılan açıklamaya göre, devlet başkanlığı seçiminde sandıkların yerel saatle 20.00'de kapanmasının ardından sandık çıkış anketi sonucu adayların aldığı oy oranları belli oldu.
Buna göre mevcut devlet başkanı Lukaşenko yüzde 87,6 ile seçimin galibi olurken, Belarus Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Sergey Sırankov yüzde 2,7, Belarus Liberal Demokrat Parti lideri Oleg Gaydukeviç yüzde 1,8, bağımsız aday iş insanı Anna Kanopatskaya yüzde 1,6, Cumhuriyetçi Adalet ve Emek Partisi lideri Aleksandr Hijnyak ise yüzde 1,2 oy aldı.
Bütün adaylara karşı oy kullananların oy oranı ise yüzde 5,1 oldu.
Belarus Merkez Seçim Komisyonu Başkanı İgor Karpenko, seçime katılım oranının yüzde 85,7 olduğunu açıkladı.
AB: SEÇİM ÖZGÜR VE ADİL DEĞİL
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Marta Kos, Belarus'taki seçimle ilgili ortak yazılı açıklama yaptı.
"Belarus'ta bugün gerçekleşen sahte seçim ne özgür ne de adildi" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Belarus'ta insan haklarına yönelik amansız ve benzeri görülmemiş baskılar, siyasi katılıma ve bağımsız medyaya erişime getirilen kısıtlamalar, seçim sürecini her türlü meşruiyetten mahrum bıraktı. Rejimin, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi'ni seçimlerden sadece 10 gün önce davet etme kararı, bu bağımsız kuruluşun seçim sürecinin kilit aşamalarına erişmesini engelledi. Bu, seçimlerin güvenilirliğinin tamamen yokluğunun bir başka kanıtıdır."
AB'nin Lukaşenko yönetimine yönelik yaptırımlarının süreceğinin belirtildiği açıklamada, "Rejimi, AB Delegasyonu çalışanı da dahil olmak üzere, keyfi olarak gözaltına alınan binlerce siyasi tutukluyu derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırıyoruz." denildi.
Gönder