Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının başında asgari ücrete yapılan zama değinen Bakan Karaismailoğlu: "Çalışanlar daha fazla üretecek, kazanacak. Gayet iyi rakam. İnşallah ülkemizde pozitif gelişmelere yol açacak. Enflasyonla mücadele geri adım atılmadan devam edecek. Onu da takip edeceğiz. İnşallah daha bereketli olacak. Sonuçta çalışanların cebine iyi para girecek, daha fazla çalışarak işverene getiri olarak dönecek. Bizim çalışanlarımıza da aynı oranlarda yansıyacak" dedi.
İstanbul'daki taksi sorunuyla ilgili soruya yanıt veren Bakan Karaismailoğlu şöyle konuştu: İstanbul'da taksi sorunu var, evet kabul ediyoruz. Ama İstanbul'da toplu taşıma sorunu var. İstanbul'da otobüsler çalışıyor mu? Hayır, beklersin otobüsler gelmez. Otobüsler yolda kalıyor. Metroda merdivenler çalışmıyor. Siz oradaki hizmeti yerine getirmeyeceksiniz, sonra taksiye takılıp kalacaksınız. Taksideki sıkıntı şoförün yolcu almaması, kötü davranması, bunları eleyecek olan da büyükşehir belediyesi. Geçen yıl 1000 tane ihtiyaç fazlası olan minibüs taksiye dönüştürüldtü. Bunları hızlıca uygulamaları gerekir. İşletilmekte olan sistemin kaliteli olarak ilerlemesi için mutlaka denetim, aplikasyon, aracın takip edilmesi. Boş taksileri doldurduğunuzda otomatikman 5 bin taksi ilave etmiş oluyorsunuz. UKOME bir kuruldur, tartışır karar verir. Siz belediye taksicilik yapsın diye karar getiriyorsunuz. UKOME buna karşı çıkmış, yasal olmayan durumu değerlendirmiş.
Kapat
Pause
Unmute
Remaining Time 0:05 / 48:06Fullscreen
Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"YANLIŞ BİR KARAR VARSA ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE DÜZELTİLİR"
Sonuçta mahkeme kararı. Doğru ya da yanlış bulmak haddime değil. Kesin olmayan bir karar var, beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Mahkeme millet adına karar verir. Burada yanlışlık, düzeltilmesi gereken bir nokta varsa istinafı var Yargıtay'ı var. Bir yanlış varsa sonuçta düzeltilir. Sonuçta mahkemenin almış olduğu ara karardır bu. Kesinleşmesi için önümüzde süre var. O yüzden bugün karara sevinmek veya üzülmek farklı bir şey. Karar sonucunda etkilenenlere baktığınızda zannederseniz maç kazanmış, bu da trajikkomik bir hikaye. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Adayların birbirine operasyon çekmek şeklinde düzenlemeler trajikomik.Yapılan işleri denetleyen kanunların belirlemiş olduğu mevkiler, makamlar, mahkemeler var. Bir süreç varsa karşılığında süreç var. Yargı kararının, kesin olmayan karar sonucunda gösterilen tavır trajikomiktir.
"BELEDİYENİN YAPMASI GEREKENLERDE BİR İLERLEME YOK"
Hiçbir zaman İstanbullu'ya hizmet eden bir noktaya geldiklerini göremedik. Keşke olsaydı. İstanbullular sizi niye seçti? Bu şehri gelin yönetin dediler. Aradan 4 yıla yakın zaman geçti. Olmadığı gibi mevcut olanlar geriye düşmeye başladı. İstanbul hizmet, yatırım ister. Bugün 14 milyon turist gelmiş. Seneye 15-16 milyona çıkacak. Hizmet sektörünüzü geliştirmeniz lazım. Bugüne kadar İstanbul Belediyesi'ne merkezi hükümetten para gelmiş. Belediyenin kendi gelirleri var. Bütçesi büyük. Ama maalesef sıkıntılı süreç devam ediyor. Belediyenin yapması gereken 100 kilometrelik metro var. Bunların tamamında hiçbir ilerleme yok, olduğu gibi duruyor. Çam Sakura Şehir Hastanesi'nin metrosunu ve yolunu yapmayan bir belediye var maalesef. Sonuçta oraya vatandaş gidip şifa bulacak. Bunların hizmet siyaseti bu demek ki. Herhalde oraya ulaşılmasın diye yapılıyor demek ki.
Play Video
"BUNLAR YAPILMIŞ İŞLERİN ÜZERİNE TOPRAK, BETON DÖKÜYOR"
CHP zihniyeti vatandaşa hizmette sıkıntıları var. İstanbul'da böyle de Adana'da farklı mı? Adana'da 15 Temmuz Köprüsü var. 'Ben bunu yapmayacağım' diyor. Bu sefer hükümet olarak o projeyi devralıyoruz. Bir altyapı yapmaktan imtina ediyorlar. 'Biz engelleniyoruz' diyorlar. Neyi engelliyorlar. Sürekli konuşmakla bu iş olmuyor. 2017'de ihalesi yapılmış, tüneller açılmaya başlanmış, Sancaktepe-Yenidoğan metrosunu bırakın yapmayı, durdurdunuz. Orada bir kamu zararı var. Kamunun malı olmuş, para harcanmış. Onu yok etmek için üzerine toprak döküyorsunuz. Denetleyiciler buna dava açmaları lazım. Bunu söyleyince 'engelleniyoruz' diyorlar. Bizim derdimiz bu bütçeleri vatandaşa hizmet noktasında harcamaları. 70 milyar liranın üzerinde yatırımla İstanbul'a metro yapıyoruz. Bunlar yapılmış işlerin üzerine toprak, beton döküyorlar.
"İŞİ 'BELEDİYE TAKSİCİLİK YAPSIN'A KADAR GÖTÜRDÜLER"
İstanbul'da taksi sorunu var, evet kabul ediyoruz. Ama İstanbul'da toplu taşıma sorunu var. İstanbul'da otobüsler çalışıyor mu? Hayır, beklersin otobüsler gelmez. Otobüsler yolda kalıyor. Metroda merdivenler çalışmıyor. Siz oradaki hizmeti yerine getirmeyeceksiniz, sonra taksiye takılıp kalacaksınız. Taksideki sıkıntı şoförün yolcu almaması, kötü davranması, bunları eleyecek olan da büyükşehir belediyesi. Geçen yıl 1000 tane ihtiyaç fazlası olan minibüs taksiye dönüştürüldtü. Bunları hızlıca uygulamaları gerekir. İşletilmekte olan sistemin kaliteli olarak ilerlemesi için mutlaka denetim, aplikasyon, aracın takip edilmesi. Boş taksileri doldurduğunuzda otomatikman 5 bin taksi ilave etmiş oluyorsunuz. UKOME bir kuruldur, tartışır karar verir. Siz belediye taksicilik yapsın diye karar getiriyorsunuz. UKOME buna karşı çıkmış, yasal olmayan durumu değerlendirmiş.
"HÜKÜMET İSTANBUL'DA METRO İÇİN 70 MİLYAR BÜTÇE AYIRDI"
Belediyelerin taksi işletmeciliği yapması için karar getiriliyor. Reddedilen oydu. Bu sistem zaten kanuna da aykırı. Otobüs A.Ş. İETT gibi farklı bir taksi modeli yapmaya çalışıyorlar. Bu da kanunen mümkün olmayan bir şey zaten. Buradaki sayıyı artırırken en önemli şey denetim, hizmet kalitesini artırmaktır. Otobüs çalışmıyor, metroda sıkıntı var, vatandaş ulaşım ihtiyacını gidermek için başka araç arıyor. Önemli olan toplu taşımın kalitesini artırmaktır. Otobüsle tramvayın çarpıştıgını görüyoruz. Bu sıkıntını başı oradaki liyakatli kadroların yok edilmesi. Biz İstanbul'da yapmamız gerekenlerin fazlasını yapıyoruz. Hükümet 70 milyarlık bütçe ayırmış İstanbul'da metro için.
"3 BİN TAKSİ İSTANBUL TRAFİĞİNDE ÖNEMLİ EKSİĞİ GİDERİR AMA..."
Dolmahçe-Levazım alternatif bir yoldur. Halbuki önemli kısmı açılmıştı, devam edilip, bitirebilirdi. Dertlenmiyorlar, başka ne denebilir ki? İstanbul'un birinci görevi kaliteli, güvenli, ekonomik bir toplu taşıma sistemini kurmak ve yönetmektir. Belki tünel işi, karayolları yatırımları ikinci etaba bırakılabilir. Önümüzdeki günlerde Kağıthane-Havalimanı hattını da hizmete sunacağız. Kazlıçeşme-Sirkeci ve diğer metro yatırımları geliyor. Şu an 3 bin taksi ilave edildi İstanbul trafiğine. Bu önemli eksiği giderir ama siz şoför hareketleri ve hizmet kalitesindeki sıkıntılar ortadan kaldırılmadan sayıyı ne kadar artırırsanız artırın. Şoförlerin çalışma ruhsatları ve kartlarını İBB veriyor.
"AVRASYA TÜNELİ'NE YILBAŞINDA ZAM YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ"
Avrasya Tüneli alternatif bir güzergah. Dünyanın her tarafında bu tür yatırımlardan ücretli geçilir. Dünyadaki örnekleri daha çok pahalı. 2016 yılında açlıdı bugüne kadar 97 milyon araç Avrasya Tüneli'ni kullandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün olmadığını düşünebiliyor musunuz? İstanbul'da otobüs filosunda yenilenme olmadığı için sıkıntılar yaşanıyor. Başka bir nedenin olması mümkün değil. Avrasya Tüneli'ne yılbaşında zam yapmayı düşünmüyoruz.
"KANALİSTANBUL KENDİ GELİRİNİ KENDİ FİNANSE EDECEK BİR PROJE"
Kanalİstanbul dünyanın en büyük altyapı projesi. Fizibiliteleri çıkmıştı, herşeyi hazır. Öncelikle ulaşım yolları yaparak ana ihaleye geçecektik. Kovid-19 salgın süreci, küresel dengeler oldu. Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattımızın önemli hattı yapılıyor. Kanalistanbul'un altından tünelli geçecek. Şu anda Kanalistanbul çalışması yürüyor. Bir taraftan imar planları yapıldı. Ulaşım yolları devam ediyor. Kanalistanbul devletimizin bütçesinden para çıkmadan, kendi gelirleri ile kendini finanse edebilecek bir proje olarak hayata geçecek. Özellikle Karadeniz kıyısında dünyanın en büyük limanlarından bir tanesini yapacağız. Bu bir su yoludur. Yüzde 70 kanal formatında olan yerdir burası. Küresel dengelerin değişmesi, İstanbul Boğazı'na daha büyük baskı yapacak. Gemi sayıları artacak. Buna bir tedbir almak alternatif güzergah göstermek lazım.
"YAP-İŞLET-DEVRET PROJELERİ KREDİLİ EV ALMAK GİBİDİR"
Ulaştırma Bakanlığı olarak yüzde 80'inde devletimizin bütçesini kullandık. Bunlar bir ihtiyaç. Biz bugüne kadar ihale kanunlarına uygun olarak bu işi yapabilecek firmaların içinde bir yarışma sürecinde belirliyoruz. Her işin özelliği var. Gerek 21 B, gerek 21 C maddesini güvenlik içeren maddelerini isnad ediyoruz. Arkadaşlarımız bunu sınıflandırırlar. Fizibiletisi uygun projeleri yap-işlet-devret yapıyoruz. Tamamen açık ihaleler bunlar. Milletimizin parası millet için harcanıyor, emin ellerde harcanıyor. Bunlar yatırım projeleri. Kuzey Marmara Otoyolu'nda devletimiz baktı, yap-işlet-devret olarak yapılabilir bir proje olarak ortaya çıktı. 8 milyar dolarlık proje. 400 kilometre uzunluğunda bir yol. Yatırımcı buna baktı, inceledi. 8 milyar dolar yatırım maliyeti. 10 yıl işletme maliyetine baktı. Finansın maliyetini ekleyerek gelip yapmış olduğumuz yarışmaya teklif veriyor. Bizler de inceleyerek seçiyoruz. Aslında kredili ev almış gibi. Sonuçta siz 1 milyon liralık ev alacaksınız, 10 bin lira taksi vereceksiniz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü devlete kalıyor sonuçta.
"İSTANBUL'DAKİ TRAFİK PROBELMİMİN OLMAZSA OLMAZI KALİTELİ İŞLETME"
Bunlar süreli işletmelerdir. Osmangazi Köprüsü'nde yazın bazı günlerde 80 bin araç geçiyor. Yatırım sırasında devletten 1 kuruş çıkmadı. Çanakkale Köprüsü de öyle. Bugüne kadar 2 milyon araç geçti. Osmangazi'den günlük 55 bin araç geçiyor. Köprü olmadığını düşünün. Eskihisar-Topçular arasında istediğiniz kadar feribot koyun, maksimum taşıyacağınız araç sayısı 10 bindir. Osmangazi Köprüsü ilk açıldığında 5-10 bin araç geçiyordu. Bugün 55 bine çıktı. Kuzey Marmara Otoyolu olmasaydı, bu İstanbul yaşanmaz hale gelirdi. Sadece İstanbul değil, Adapazarı, İzmit de aynı şekilde. İstanbul'daki trafik problemin olmazsa olmazı kaliteli işletme hizmeti vermektir. Otobüsteki işletme kalitesini gün geçmeden düzeltmeleri gerekiyor. Bunu da entegre şekilde yapmak lazım. Otobüs, metro, taksi şeklinde.
"ESENBOĞA HAVALİMANI'NDA DEVLETTEN 1 KURUŞ ÇIKMADI"
Bakanlık olarak ihtiyaç halinde ilan yapıyoruz. Doğrudan KPSS'den direk listeden alıyoruz. İhtiyacımız doğrultusunda sürekli eleman alıyoruz. Onun yanında taşeronlar da var, kadroya geçmek isteyenler. Bu kadar iş yapan bakanlık olarak inşaat mühendislerine, inşaat teknikerlerine ihtiyacımız var. Bana kalsa hepsini kadroya alırım, sonuçta ihtiyaç olduğu müddetçe kadroya almak zorundayız. 700 bine yakın mühendis kardeşim çalışıyor şu anda bakanlık bünyesinde. Geçen yıl Antalya Havalimanı'nda ihale yaptık. 765 milyon Euroluk yatırım yapmamız gerekiyordu. Biz ne yaptık? Devletten 1 kuruş çıkmadan yaptık. 25 yılı işleteceksin, devlete kaç lira vereceksin, biz onu yarıştırdık. Tam 8,5 milyar euro devlete kira vereceğim diye taahhüdde bulunuldu. Ankara'da Esenboğa Havalimanı'da devletten 1 kuruş çıkmadı. 560 milyon Euro devlete gelir gelecek oradan. İstanbul Havalimanı 10 milyar Euro yatırım. Buradan da tam 26 milyar Euro devlete gelir gelecek. İstanbul Havalimanı dünyanı en özel projelerden bir tanesi. Avrupa'da yolcu sayısında birinci. Dünyada da hizmet kalitesi açısından en iyi havalimanı.
"KRİZLERİN KONUŞULDUĞU DÖNEMDE TÜRKİYE YATIRIM YAPIYOR"
Zafer Havalimanı'nda esas olan yatırım maliyetidir. Biz oraya para ödüyoruz. Adıyaman'daki havalimanını ayakta tutmak için para ödüyoruz. Zarar ediyoruz diye kapatacak mıyız? Adıyaman'da ne kadar masraf yapıyorsak orada da aynı masrafı yapıyoruz. Onun yanında Sabiha Gökçen Havalimanı'nda günde 100 bin yolcu gidip geliyor. Dünyada krizlerin konuşulduğu ortamda Türkiye yatırımlara devam ediyor. Yaptığımız herşey vatandaşımızın yaşamını etkiliyor. İstihdamı, turizmi, tarımı canlandırıyor. Yatırımlar bir akarsu gibi gittikleri yerde bereketi artırıyor. Altyapı yaptığımız bölgede 10 katı etkisi oluyor. İstanbul-İzmir otoyolu yapıldıktan sonra üretim artışı, küçükbaş büyükbaş hayvanlarda 10 kat artış var. Büyümenin en büyük dinamosu ulaştırma altyapı yatırımlarıdır. Bütün yatırımların arkasındayız ama hiçbir zaman yeterli görmedik. Bütün planlarımızı planladık, 2053'e kadar devam edecek inşallah.
"ULAŞIM SAYESİNDE HERKES MEMLEKETİNDE İŞ BULABİLİYOR"
Bugün Bitlis'teydik. Bu bölge 6 yıl önce akşam 16.00'da trafik kapatılıyordu. Terör belasından temizlendikten sonra buralara hayat geldi. Dağların, vadilerin arasında mühendislik ürettik. ODTÜ'den hocalarımız, arkadaşlarımız, mühendislerimiz bu projeyi üyetti. 2 arabanın zor geçeceği bir vadiydi burası. Bu lojistik bir koridor. Çok önemli ağır vasıtanın olduğu bölgedir burası.Mardin-Midyat geçişini tamamladık. Bölgede artık huzur, güven var. Üretim artıyor. Artık herkes memleketinde iş buluyor. Üretimin ihracatın bu kadar artması güçlü altyapı sayesinde oluyor. Bölgeye yatırımcı geliyor. Geçtiğimiz hafta Şanlıurfa kuzey batı çevre yolunu açtık. Trafiği rahatlatacak çok ciddi proje. Ağrı-Patnos yolu ana damarlar gibi bölgenin hareketliliğini sağlıyor. Eğiste Hadimi Viyadüğü de çok kıymetli bir proje. 166 metre yüksekliğinde dünyanın en yüksek viyadüklerinden bir tanesi. Türkiye'nin en yüksek viyadüğü. Yolculukları 20 dakika kısalttı. Tamamen yerli, milli mühendislik çözümleri. Sadece Yusufeli'nde 21 tane köprü yaptık, 3 bin metre uzunluğunda. 39 tane tünel 56 kilometre uzunluğunda.
"AKILLI YOLLAR, YOL BOYUNCA SİZİ DENETLEYEBİLİYOR"
Bolu Dağı Tüneli tam 17 yıl sürdü. Bizim yaptığımız projelerin yanında çok basit bir proje aslında. 20 yılda bilgi ve becerimizle dünyanın her yerinde hizmet veriyoruz. Biz mühendislikte dünyaya çok önemli bilgi ihraç ediyoruz. Kars'la Erzurum arasında önemli bir aksı tamamlayan viyadüğü geçtiğimiz günlerde tamamlayarak hizmete aldık. Gazi Ray da Gaziantep için önemli bir yatırım. İçinde 16 istasyonu olan çok kıymetli bir yatırımdır. Gaziantep'in gelişmesine oldukça katkı sağlayacak. Biz yaptığımız yolları akıllı yapıyoruz. Yola girdiğinizde terkedene kadar güvenli bir denetim altındasınız. Olağandışı hareket yaptığınızda, başınıza kaza geldiğinizde merkezden sizi kameralar izliyor. Oradaki görevlilere haber veriyor. Size ulaşılıyor. Yol boyu tamamen gözleniyorsunuz. O yollarda sensörler, kameralar var. O yüzden seyahat konforu arttı, kazalar azaldı.
"ŞU ANDA RAYLI SİSTEM YATIRIMLARI 22 MİLYAR EURO"
Kaz Dağları rampalarını ortadan kaldırdık, tünelleri bitirdik. Çanakkale Köprüsü'nden geçip Ege'ye ulaşmak için çok önemli bir yer. Ayrıca Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı'da bitiyordu. Kınalı-Malkara arasını tamamlıyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı'da üçüncü pisti Mayıs ayına kadar bitireceğiz.
Herkesin sorumlulukları belli. Bir taraf sorumlulukları yerine getirirken diğer tarafın getirmemesi bizi üzüyor. Şu anda hızlı trende, yaylı sistem yatırımı 22 milyar Euro. Buna şehir içi metroları koyarsanız 27 milyar Euro eder. Şu anda yaylı sistem yatırımı devam ediyor. Bugüne kadar karayolu ağırlıklı yatırım dönemini geçirmiştik. Raylı sistem yatırımları, demiryolu yatırımları yüzde 60'lara çıktı şu anda. Teknoloji ve maliyet açısından ağır ve zaman isteyen işler. Ama orada büyük yatırım dönemi başladı. Demiryolu araçlarında 17,5 milyar dolarlık bir pazar var. İnşallah biz bunu yerli ve milli olarak çözeceğiz.
"İSTANBUL HAVALİMANI METROSU OCAK'TA AÇILACAK"
İstanbul Havalimanı metrosunun sertifikasyonu bugünlerde bitmesi lazım. Bizim tahminimiz Ocak ayının ilk haftasında açmaktır. Bütün imalatlarımız bitti, test süreçleri bitti. Rize Artvin Havalimanı'na 3 milyon metreküp alan ürettik. 14 Mayıs'ta açtık. 1 yıl bile olmadı 500 bin vatandaşımız burayı kullandı. Tamamen yerli ve milli mühendislik çözümleriyle.1915 Çanakkale Köprüsü'nde 223 bin metreküp beton kullanıldı. Yaklaşık 30 bin arkadaşımız çalıştı. Saatler süren yolculuklar sadece 6 dakikaya düştü. Malkara Otoyolu yolu 40 kilometre kısalttı. Zonguldak'ta 11,5 kilometre 5,5 kilometreye düştü. Kilimli tünelleri yolculuğu 5 dakikaya indirdi. Bu kadar paralar harcadık, sonuçta akaryakıttan her yıl 28 milyar dolarlık tasarruf sağladık. Taşıt hareketliliğin ve sayısının artmasına rağmen trafik kazalarında tam yüzde 82 oranında azalma sağladık.
Gönder