adscode
adscode

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

Bu yıl Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrasında ilk 10’a giren 5 öğrenci tıbbı seçti.

İlk yüze girenler içinde tıp tercih edenlerin sayısı ise 29’dan 38’e yükseldi. Ancak Türkiye’nin bu parlak öğrencilerinin tıp tercih etmesi sosyal medyayı ikiye böldü.

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

Kimi “vizyonsuzluk” dedi ve 21. yüzyılın mesleği olarak robotik, yazılım, yapay zekâ, genetik bölümlerini işaret etti, kimi de gençleri seçiminden dolayı alkışladı.

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi
YKS’de birinci olan Esma Koçoğlu, Sude Filiz Diren, Namık Emre Acar, Emre Ekici ve Dilara Altundağ, İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tercih etti.

Bir yandan da sağlıkta şiddet ve genç hekimlerin çalışmak için yurtdışına gitmesi konusu var. Peki, tüm bu başlıklara rağmen gençler neden hâlâ hekim olmak istiyor? Yoksa hekimlik sosyal medyada yazıldığı gibi gözden düşen değil her zaman “trend” bir meslek mi?

DEMEK HEKİMLİKTE ÖNEMLİ BİR GELECEK GÖRÜYORLAR

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, tıbbın önceden de ilk tercih olduğu ve hiçbir zaman sanıldığı kadar geri plana düşmediğini hatırlatarak, diyor ki: “Yani belli dönemlerde bazı meslekler (bilgisayar-işletme-genetik vs.) tıbbın önüne geçti ama tıp hiçbir zaman beşinci, onuncu sıraya düşmedi. Cerrahpaşa özelinde konuşacak olursak bugün hem İngilizce hem Türkçe tıp bölümlerimiz hâlâ en yüksek puanla öğrenci alan fakültelerden. Bu mesleğin kutsallığı ile de alakalı. Yani insan hayatı ile uğraşıyorsunuz. Daha kutsalı ne olabilir ki? Ayrıca belki ironik geliyor ama ne hekimlerin uğradığı şiddet ne de genç hekimlerin yurtdışına gitmek istemesi hekimlik mesleğinin toplumdaki popülaritesini etkilemiyor. Demek ki gençler hekimlikte önemli bir gelecek görüyor, tabir yerinde ise geleceklerini “kurtarmak” istiyorlar. Bir de doktorluk hâlâ iyi bir sosyal statü ve başka mesleklere kıyasla sabit, garantili bir gelir de demek.”

MESLEĞİMİZİN KUTSALLIĞI TARTIŞILAMAZ

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, insanın en kıymetli hazinesinin sağlık olduğuna vurgu yaparak, “Bugün elimizde bunca teknoloji, akıllı ilaç, molekül ve ajanlara rağmen kanser başta hastalık-kronik hastalıklar devam etmekte, hem de artarak. Sağlığınız yerinde değilse diğer hiçbir şeyin kıymeti yok. Dolayısıyla sağlık önemini böylesine korurken hekimlik de şüphesiz vazgeçilmez bir meslektir ve olmaya da devam edecektir, hele de insan ömrünün böylesine uzadığı bir çağda. Yapay zekâ, mühendislik, moleküler biyoloji, genetik gibi alanların önü elbette açıktır ama bu dalların popülaritesi sağlık bilimlerini daha önemsiz yapmaz” diyor ve ekliyor: “İnsan sosyal bir varlık, bunun içinde kızgınlık ve şiddet olduğu kadar minnette var, saygı da var. Doktorlara yönelen şiddet maalesef bir gerçek ama bir o kadar “Allah razı olsun” diyen kişi var. Kutsal bir tarafı var. Ayrıca bugün Avrupa’nın yönetemediği birçok kriz Türkiye’de pekâlâ başarı ile yönetiliyor. Türkiye sağlıkta gerçekten önemli bir noktada. Bu sebeple gençler için tercih edilen bir meslek olmaya devam edecek.”

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN HEKİMLİK SAYGIN BİR MESLEK

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Şule Akçay da tıp fakültelerine olan ilginin artmasından hayli memnun. Tıp için “yüksek puan” koşulu hatırlatması yapan Akçay, son birkaç yıldır öğrencilerin tıp fakültelerine puanı uygun olsa bile, ilgilerinin düştüğünü üzülerek takip ettiklerini belirterek, “Sağlıkta şiddet konusu bu ilgiyi maalesef olumsuz etkileyen faktörlerden biri oldu. Ancak görüyoruz ki olumsuzluklara karşın hekimlik saygınlığını yitirmiyor ve gençlerimiz bu mesleği tercih etmeye devam ediyor. O zaman buradan çıkarmamız gereken mesaj şu olmalı: Sağlık sistemi bütüncül şekilde ele alınıp gerekli iyileştirmeler yapılırken, tıp fakültesi öğrencileri ve yeni mezunların kaygı durumu, umut düzeyi ve mesleğe bakış açısını etkileyecek tüm olumsuzluklar da ivedilikle giderilmeli” önerisinde bulunuyor.

EN POPÜLER DERMATOLOJİ

Tıpta uzmanlık adaylarının son 2 yıldır dermatoloji, ruh sağlığı ve hastalıkları, çocuk psikiyatrisi, radyoloji, nükleer tıp, aile hekimliği, göz hastalıkları, fiziksel tıp ve rehabilitasyon branşlarını daha çok tercih ettiğine de değinen Prof. Dr. Akçay, “Göğüs hastalıklarına giriş ortalaması ise 54. Önceki dönemlere kıyasla oldukça düşük. Rağbet edilen branşlar arasında olmadığımızı görmek üzücü ama bu noktada da asistanların hizmet yükünün azaltılması, nöbet saatlerinin kısaltılması, bilimsel araştırma ve tez çalışmaları için fırsat yaratılması gibi sorunlarımıza çözüm istiyoruz” diyor.

TIP MEZUNU AZİZ SANCAR’IN NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ ALDIĞINI UNUTMAYALIM

Üniversitede tıp seçmek vizyonsuzluk mu yoksa trend mi

İstanbul Üniversitesi (Çapa) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’e göre tıp denilince akla ilk “klasik”, klinik hasta bakan doktor geliyor. Oysa bu meslek sanıldığından geniş bir çerçeveye sahip. Şöyle açıklıyor: “Hekimliğin kendi içinde “biliminsanı” yetiştirdiği; kimya, matematik, mühendislik ile yapay zekâ ile işbirliği yaptığı birçok alanı var. Çok yönlü, önü çok açık bir meslek bu. Öyle ki bugün üst düzey zekâya sahip bu başarılı gençler, tıp fakültesini bitirdikten sonra temel bilimler ya da başka alanlarda kendilerine kolaylıkla iş bulabilmekte ve yükselebilmekte. Bugün tanı ve tedavi amacı ile kullanılan araçların çoğu fizik, kimya, nükleer tıp vs. gelişmesi ve ortak çalışması ile üretiliyor. Türkiye’de aileler “Ailede bir hekim olsun” isteyebilirler ama her alanda çalışmak isteyen bu gençler önlerindeki imkânların farkında. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Aziz Sancar’ın Nobel Kimya Ödülü’nü aldığını hatırlatmak isterim.”

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder