Plan yapmak, gerek kişilerin yaşamında gerekse ülkelerin yönetiminde önemli bir perspektiftir. Yönünü bilmek, önünü görmektir. Demokrasisi karaya değil de rayına oturmuş ülkelerde geleceğin her aşaması planlanır. 6 aydan 60 yıla kadar.
Türkiye’de ise değil 60 yıl, değil 6 ay, 6 gün sonrasını bile görmek mümkün değil.
Aslında önünü görememek de bir bakıma “görmek” demektir. Belirsizliği dikkate alıp ona göre daha ihtiyatlı davranırsınız.
En kötüsü, önünüzü çok yanlış görmektir. Zira çok iyi bir geleceğe doğru yürüdüğünüzü düşünürken bir bakmışsınız yolun devamı çukur!
***
Çok “planlı” günlerden geçiyoruz!
Plan sayısı çok ama gerçekleşme oranı da çoktan seçmeli. Tutabilir de tutmayabilir de... Bazıları ters tepebilir... Yolun yarısında yenisi de yapılabilir!
Bütün bunlar bize göre!
Önceki gece TBMM’den 12. Kalkınma Planı geçti. 2024-2028 yıllarını kapsıyor. Planı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz paylaştı. Çok değil iki ay kadar önce, 6 Eylül 2023’te de orta vadeli program (OVP) açıklandı. Onu da Cevdet Yılmaz sunmuştu.
Bu tür planları, programları Cevdet Yılmaz’ın gülümseyen yüzüyle sunması insana iyi geliyor. “Bu adam kötü bir şey söylemez” diye düşünüyorsunuz. Söylediği hemen hiçbir şey tutmuyor ama olsun. Söylerken dinlemesi iyi geliyor!
Bu tür hedeflemeler için “reçete” tanımı da kullanılır. “İktidar acı reçeteyi hazırladı” denir. Ya da “Çözüm reçetesi tamam” yorumu yapılır.
Reçetenin gerçek anlamı hastalığa iyi gelecek ilaçların listesidir. Siz kamuoyuna, ekonomiye iyi gelecek listeyi sunuyorsunuz. Bunların hemen hiçbiri gerçek değil.
Bunun sağlıktaki karşılığı ciddi bir sorundur.
Ülke yönetimdeki karşılığı da yeni plan yapmaktır!
Son yapılan kalkınma planının sayısı önünde yazılı: 12.
Peki son açıklanan OVP kaçıncıydı?
Bu soru, “Kim Milyoner Olmak İster?” programında sorulsa kaç bilen çıkar bilinmez ama 19’u buldu. OVP iki üç yıllık, kalkınma planı ise dört beş yıllık. Dahası var, Cevdet Bey ve programlarına göre 2053’e kadar!
Vadeyi uzatmak da güzel tabii! 2053’e kadar kim öle kim kala, destekli desteksiz at babam at!
Son plandaki iki temel hedefi söyleyince hemen, “Biz bunları her yerden tanıyoruz” diyeceksiniz!
Şöyle:
- Enflasyonu tek haneye indirmek!
- Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek!
Aklımızla alay ediyorsunuz, bari geleceğimizle alay etmeyin... Bu hedefler yıllardır var, yıllardır ulaşılamıyor...
***
Ülkenin geleceğini planlamak ciddi bir iştir. Bunun için Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurulmuştu. AKP 2011 yılında kaldırdı. Artık DPT yok. Buna benzer hiçbir kurum yok, yerine Cumhurbaşkanlığı var. Son planı da Strateji ve Bütçe Başkanlığı yaptı.
12. Kalkınma Planı’nın sadece süresi değil, içeriği de geniş. Örneğin içinde “Yargı Reformu Stratejisi” ve “İnsan Hakları Eylem Planı” da var.
Yargı reformu neleri içerir diye bakarken gazeteci arkadaşımız Tolga Şardan’ın gözaltına alındığı haberi geldi.
Al sana hem reformdan geçmiş yargı hem insan haklarına uygun gözaltı!
Bunca planın tutmaması halk dilinde şöyle tarif edilir:
Çuvallama!
Sözcüğün mecazi anlamı başaramamaksa gerçek anlamı da malum:
Çuvala doldurma!
Gönder