adscode
adscode

Geleceğimiz 100 yaşında

Geleceğimiz 100 yaşında

Yarın hepimiz Cumhuriyetiz. Yarın Cumhuriyetin 101. yaştan gün almaya başlamasını kutlayacağız. Tarih, kahramanlar hayattayken konuşmayı sevmez. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 10. yıla girişin kahramanları zamanla nasıl tarih sahnesindeki yerini aldıysa 100. yılın kahramanları da yeni kuşakların belleğinde olacak. 100. yılın iki büyük kahramanı var:

Atatürk ve millet...

Atatürk 20. yüzyıldan 21. yüzyıla ayakta ve kalplerde girmiş bir lider olarak Cumhuriyetin 100. yılına da damgasını vurdu. Atatürk’ü hâlâ ayakta tutan da üç ana unsur var:

 

Fikirleri, eserleri ve milleti...

100 yılın ardından bu üç büyük enerji kaynağı ile daha yapacağımız çok şey var. 

Her şey bir yana millet, Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Cumhuriyete sahip çıktı. Onu koruyacağını, yaşatacağını gösterdi. 

***

Başkent Ankara’nın bu haftaki görünümünden iki durum aktaralım. Hafta içinde Eskişehir yolu üzerinden Kızılay’a doğru gelirken orta refüjdeki direklerde ince uzun, Atatürk resimli paylaşımlar dikkatimizi çekti. “Cumhuriyet” sözcüğünün her bir hecesinden satırbaşı yapılıp “100 yaşında” yazılmış. Kurum adı görünmüyordu. Dikkatli bakınca küçücük bir “AK Parti” yazısı ve amblemi görebildik. Neredeyse faili meçhul bir kutlama! 

Hiç kutlamasaydınız!

Devamında Beştepe’ye yakın bölgede ise yine “100 yaşında” yazısı var ama kara gözlüklü Erdoğan resmiyle. İlk bakışta “Erdoğan 100 yaşında” gibi bir anlam ortaya çıkıyor!

Anladık... Kutlamak istemiyorsunuz, kutlamış gibi de yapmak istiyorsunuz! Hangisini yapacaksanız, samimi yapsaydınız!

Gerçek şu:

AKP cumhuriyetin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyor ama yerine bir şey de koyamıyor! Koymaya kalktığını millet reddediyor!

100. yıl bunu bir kez daha gözler önüne serdi. AKP’linin biri “100 yıllık narkoz” diyor, öteki, “Erdoğan İkinci Atatürk’tür” diyor. 

Başkentteki bir başka fotoğraf ise Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kentin dört bir yanını bayraklarla donatmasıydı. Mansur Yavaş imzalı cumhuriyete ve kazanımlarına bağlılık pankartları da bayrakların tamamlayıcısıydı. 

Yazı aramızda televizyon reklamlarını bu kadar yoğun izlediğim bir dönem anımsamıyorum. Bankalardan holdinglere kadar 100. Yılı kutlamak için hazırlanan filmlerin neredeyse tümü belgesel tadındaydı.

***

Dün Ankara’da Varlık Lisesi’nde “100. Yıla Genel Bakış” konulu konferanstaydık. Öğrenciler cumhuriyetin temel değerlerine, özelliklerine ilişkin el pankartları hazırlamışlar. Biri ayrıca dikkatimi çekti. Şöyle yazıyordu:

“Geleceğimiz 100 yaşında!”

Cumhuriyet tam da bu! Prof. Kışlalı’nın dediği gibi sadece geçmişin bekçiliği değil, aynı zamanda geleceğin kuruculuğu. 

Bugün de İzmir Kitap Fuarı’nda aynı içerikte konferans vereceğiz. Son üç haftada Samsun, Kocaeli, Kayseri kitap fuarlarındaki imza ve konferanslarda sayıları istediğimiz oranda olmasa da gençleri gördük. Geçmişte “ülkesini değiştirmek” isteyen gençler çoktu, şimdi “ülke değiştirmek” isteyen! Ama bugünkü kuşaklar içinde geleceğini Türkiye’de arayanları, bu hedefe yürüyenleri küçümsememek gerekir.

Yarın büyük gün. Atatürk’ün Amasya Tamimi’nde dediği gibi, “Milletin istiklalini milletin azim ve kararlılığı kurtaracak”.

Yarın tüm cumhuriyetçilerde şu ruh olsun:

Korkacak bir şey yok, yapacak çok şey var!

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder