adscode
adscode

CHP nin belediyeci ünlü eleştirmeni Hüseyin Sağ soruyor Seçim sonucu niye böyle oldu

Temel Karamollaoğlu bilge adam Akşener Asenadır Davutoğlu Hocadır Babacan birikimlidir Yavaş İmamoğlu yiğittir

“Birleşe birleşe kazanacağız”; peki kiminle birleşildiğinin bir önemi yok mudur? ‘Millet İttifakı’ birleşenleri Kılıçdaroğlu’nun arkasında durmadı, birleşmedi, oy vermediler! CHP’nin politik tüm değerlerini rafa kaldırdınız, yine inanmadılar.

‘Hırka-i Şerif’, cami, umre dediniz, konuşmalarınıza “Allah’ın izni, inşallah” diyerek başladınız. Alevi köyleri dahil her köye “bir imam” dediniz, inanmadılar. CHP listelerine ne kadar sağcı, dinci, ülkücü varsa koydunuz, inanmadılar. İttifak üyeleri, Belediye Başkanları ayrı ayrı miting yaptılar, gene de tutmadı. Doğrusu sizin yaptığınız mitinglerde sadece halkı selamlamaları yeterliydi; olmadı. Hepsi CHP üzerinden reklamlarını yaptılar. Hayatlarında böyle kalabalıklar göremezlerdi! CHP’nin düzenlediği mitinglerde “Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e” dediler, bir itirazda bulunmadınız. Mitinglerde CHP’ye direkt oy istemediniz, kimse de istemedi! Sinan Ateş, Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Menderes’i sık sık andınız, Atatürk, Ecevit, İnönü, Baykal’dan söz etmediniz. ‘Kurt’ işareti yaptınız ama insanlar bu konuda samimi olduğunuza inanmadılar.

Daha da önemlisi, CHP MYK üyesi milletvekillerinden tek eleştiri gelmedi, hepsi her kararınızı doğru buldular, onayladılar ve listelere girdiler.

Siz parti içinde bir tartışma başlarsa gerçek yüzlerini göreceksiniz onların. ‘Sol Havuz Medyası’nda, yazılı ve görsel basın dahil, yazar ve yorumcuların bir kısmının büyük transfer ücretleri aldıkları yazıldı. Para içinde yüzenlerden tek bir eleştiri gelmemesi ilginç değil mi, onlar hep gaz verdiler. Dincileri, ülkücüleri gazete ve TV’lerde parlattılar. Türkiye’nin kurtarıcıları olarak lanse ettiler; hatta öyle ileri gittiler ki, stüdyolarda “Tek başımıza 400 milletvekili çıkarıyoruz, Anayasa’yı değiştiriyoruz” diye konuştular. Bari yarısı tutsa... ‘Gazcılar’, mesleklerinin gereği olarak üzerlerine düşen, yanlışları söyleme ve eleştiri haklarını kullanmadılar. Neden!

“Sen büyüksün” dediler. Bazı sanatçılar -ne yazık ki Alevi olanlar ağırlıkta- masada bulunan, daha önce selam vermeyecekleri Karamollaoğlu, Babacan, Davutoğlu, Akşener’e itiraz etmediler, sonra da “Sivas Ellerinde” türküsünü söylediler. Bolca konserlere çıkıp ödemeleri aldılar! Alevi dernek ve vakıfları, ADD, ÇYDD vb. gibi dernek ve vakıflar tek bir eleştiri getirmediler. Masadaki sağcı, dinci, ülkücüleri desteklediler. “Şimdi eleştiri zamanı değil, hepsi kabulümüzdür” dediler.

Velhasıl diyeceğim şudur (gerçi artık iş işten geçti): Etrafınızdaki, başta vekillerden, sözde gazetecilerden ve her yaptığınıza “evet” diyenlerden, sizi ‘gaza’ getirenlerden uzak durmanızı öneririm.

Zaten seçimden sonra hepsi istifa edip partilerine dönecekler, Altılı Masa ortaklarından uzak durmanıza gerek yok, onlar bırakıp gidecek. Çok yazık oldu, büyük bir fırsat kaçtı.

Sizi her konuda eleştirenler olmalı. Ben eleştirdim diye ‘tu kaka’ oldum. Çok üzgünüm.

Hüseyin SAĞ

YURDATAPAN’IN MECLİSİNDEN: MİLLETVEKİLLERİNDEN İSTEKLER

Şanar Yurdatapan, 2008’de başlatılan TKMM (Türkiye Küçük Millet Meclisleri) çalışmasını yeniden gündeme getirerek, meclis olarak milletvekillerinden 10 istek metnini kamuoyuna açıkladı. Bunlar arasında en ilginç olan ikisini okumanızı isterim:

1- Görevimin yasama olduğunu unutmayacak, sadece el kaldırıp indirmekle yetinmeyeceğim. Seçmenin bana verdiği görev; kanun tekliflerini hazırlamak, soru önergeleri, araştırma-soruşturma önergeleri vermek. Bunları sürekli olarak, toplumun nabzını tutarak sürdürmek, müvekkilimin haklarını savunmak.”

10- Halkın oylarıyla oturacağım koltuk benim için geçici bir sınav mekânıdır. Günü geldiğinde onu yeni sahibine elim titremeden devretmeye hazırım.

GÜNÜN SÖZÜ

“Biri gerçeği söylerse, bir diğeri er veya geç yalanının ortaya çıkacağından emin olmalıdır.” Oscar WILDE

EMEKLİ DE AYNI ZAMMI İSTİYOR

Kamu işçilerinin ücretine yapılan yüzde 45’lik artış; memuru, asgari ücretliyi ve emekliyi seçim sonrasında dahi aynı zam beklentisine soktu. Kamuda çalışan 700 bin emekçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uzlaşma ile sonuçlandı. 2023 yılı başından itibaren iki yıl geçerli olacak toplu sözleşmeye göre en düşük işçi ücreti brüt 15 bin liraya yükseltilerek refah payı ile birlikte yüzde 45 oranında zam yapılacak.

Kamu emekçilerine verilen zam analarının ak sütü gibi helaldir. Zira onlar yerin yüzlerce metre altında kömür çıkarıyor, metrelerce yükseklikte direklere tırmanarak elektrik hatlarını onarıyor, demiryolları raylarının bakımını yapıyor, en zor koşullarda karayollarında ulaşımı sağlamak için emek harcıyor. Tümü ter akıtarak ekmek paralarını kazanıyor. Güle güle harcasınlar, demek düşüyor bize.

Yaklaşık 10 milyon asgari ücretli ara zam için temmuz ayını bekliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, net asgari ücretin 500 dolara eşitleneceğini açıkladı. Gerçekleşirse halen net 8 bin 506 lira olan asgari ücret net 10 bin lira dolayında olacak.

Ocak-Nisan dönemini kapsayan dört aylık süreçte Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 15.21 oldu.

TÜİK’in mayıs ve haziran ayı enflasyon verileriyle aylıklara yapılacak artış belli olacak.

BİLİYOR MUSUNUZ

- Muharrem İnce’nin okuduğu Balıkesir Necati Eğitim Fakültesi’nden öğretmeni Dr. Ömer Gemici’nin daha önce yaptığı açıklamada “Öğretmen önyargılı olmaz, kin tutmaz, öç almayı düşünmez” açıklamasını yaptığını...

- Sakarya/Hendek’te ‘Türkiye Abhazya’yı Tanısın’ konferansında konuşan Aydınlık Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, “Abhazya Karadeniz’deki kalemiz, KKTC de Akdeniz’deki kalemizdir. Bu iki devleti kurmak onların hakkı. Büyük mücadele verdiler. Söz veriyorum, Türkiye önümüzdeki bir iki yıl içinde Abhazya’yı tanıyacaktır” dediğini...

- Çorlu Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliği ile düzenlenen 2. Çorlu Ulusal Fotoğraf Yarışması’na katılan fotoğrafların 20 Mayıs Cumartesi günü Orion Alışveriş Merkezi’nde sergileneceğini...

- Bu yıl on altıncısı düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nü, Selahattin Yolgiden’in ‘Uyurken de Görebiliyorsun Geceyi” kitabının kazandığını...

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder